Asansörde karşılaştılar.
- Merhaba.
Ben 15 numara.
- Merhaba.
Ben de 9 numarada oturuyorum.
Sonrası sessizlik.
Asansörün tabanına...
Yanlarına...
Hatta tavanına baktılar.
Allah'tan kısa sürdü.
İndiler.
[*][*][*]
Bu yine iyi...
Birbirinden merhabayı esirgeyen mi ararsın.
Yoksa...
Asansörde biri varsa boş binmeyen mi ararsın.
[*][*][*]
Şehir hayatı...
Bizi öyle bir yere getirdi ki...
Artık numaralardan ibaretiz.
İsmin önemi kalmadı.
[*][*][*]
Eskiden...
Sözün gelimi.
Yoksa çok eski değil.
Çok geriye gitsek.
Çeyrek yüzyıl.
Az katlı binalar vardı.
Herkes birbirini tanır, bilirdi.
Köyden gelenler.
Kendi köylüsünün.
Ya da hemşerilerinin bulunduğu mahalleye yerleşirdi.
Bu yüzden mahallelerin adı bile bazen nüfusun yoğunluğuna göre anılırdı.
[*][*][*]
Park ve bahçeler daha yatırıma başlamamıştı.
Yol, su, kanalizasyon birinci öncelikti.
Mahalle aralarındaki boş alanlar top sahası.
Kale direkleri taştandı.
Yağmur çamur hep birlikteydi çocuklar.
Mahalle maçları yapılırdı.
Ve en önemlisi...
Akşam ezanı okunmadan herkes eve girerdi.
Anneler gümüş günü yapardı.
Babalar işten eve gelmeden önce kahveye uğrar.
Yemek saatine kadar takılırlardı.
Taksitler elden yapılırdı.
Bankalar normal gelirli insanları tanımazdı bile.
[*][*][*]
Herkesin ismi vardı o zamanlar.
Birbirlerine küs olan insanların yolda karşılaşınca sadece selam verip geçtiklerine şahit olmuşluğum var.
Bakkaldan veresiye...
Kirayı öteleme...
Komşudan borç alındığı zamanlardı.
'El alem' vardı.
Her konuya bir söz söylerdi.
Herkes ondan çekinir.
Ayağını denk alır.
Bir davranışta bulunmadan önce düşünürdü...
- El alem ne der?
[*][*][*]
İnsanların çoluk çocuğu vardı...
Bir de...
Bizim komşunun çocuğu.
Bizim mahallenin delikanlısı...
Bizim apartmanın kızı...
Kısacası...
Köyümüz, mahallemiz vardık.
Şimdi dairelerimiz oldu.

Büyük ailemiz vardı.
Şimdilerde çekirdek olduk.
Hatta çoluk ile baş başa kaldık.
Çocuklar bile gitti.
Adı olan bireylerdik.
Şimdilerde numaralardan ibaretiz.
Sıkışında çalacak kapımız yok.
Evde tek başınayız.
Değerlerimizden birer birer koptuk.
Geriye kalan bu...