Devrek'te kayınpederini 125 bin Euro çarpan politikacıyla ilgili bir yorum yapmıştık.
Çok ilginç bir durum oldu.
Kimse çıkıp "Beni niye yazıyorsun?" demedi.
Oysa biz, 25 yaşındaki sevgilisini hamile bırakan belediye başkanını yazdığımızda o bile aramıştı.
Hatta iki sevgilisi olduğunu iddia ettiğimiz belediye başkanının ikinci sevgilisi arayıp "Artık benim onunla işim olmaz. Beni ikinci yazmayın" demişti.
Ama bu politikacı bizi aramadı.
O aramadığı gibi "Bu mu?" diyen de olmadı.
Adını duyan da çok şaşırdı.
Bence ilçe başkanı şu sıralar rahatsız.
O yüzden kimsenin aklına gelmiyor.
Zaten iyiyken de göze çarpan bir tip değildi!
Böyle biri nasıl oldu da 125 bin Euroyu çarptı?
Kayınpederinin parasının üstüne niye yattı?
Böyle düşünürken bir telefon geldi: "Kayınpederini çarpan damat, damadına çarpılmış!"
"Ciddi misin?" dedim gayri ihtiyari!
"Hepsini değil, sadece 50 binini!" dedi.
Allah damadın da hayırlısını versin!
Hayırsız damada, hayırsız damat çıkmış ama!
Aman doktor, canım doktor!
Pardon! Aman damat, canım damat!

Anlatamıyorum!
AK Parti'deki sessizliğin farkında mısınız?
Milletvekilleri Ankara'da TBMM'de bütçe görüşmelerinde.
Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, Çolaklar İşhanı'nda İskender ile!
İl Başkanı Zeki Tosun kendi halinde!
Merkez İlçe Başkanı Mükerrem Ayçiçek'e dokunmayan bin yaşasın!
Bu sessizlik hayra alamet değil!
Durum, Orhan Veli'nin "Anlatamıyorum" şiirine benziyor.

Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.

Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.
.....
Biraz biliyorum ama anlatamıyorum!

Kente zerre katkısı olmayanlar
Zonguldak'ta sokaklara, kurumlarda odalara, bazı salonlara adı verilen kişilere bakıyorum şaşıyorum!
Gerçekten adı bir caddeye sokağa verilmeyi hak etmiş insanlar var.
Bu kişilerin adlarını bir sokakta, bir salonda görünce mutluluk duyuyorum.
Bir ayyaş, ahlaksız, kente zerre katkısı olmayan insanların adlarını bir sokakta, bir odanın kapısında görünce çıldırıyorum.
Aslında, bu durum Zonguldak'ın sahipsizliğini gösteriyor.
Bu durum, kentte para kazanan insanların değil, paranın kazandığı insanların sözünün geçtiğini gösteriyor.
Sözü olanın değil, sesi çok çıkanın haklı ve değerli olduğunu gösteriyor.
Kenti yöneten ya da yönettiğini zannedenlerin, günün rüzgarına kapıldıklarını gösteriyor.
İsim yazıp kimsenin hatırasını rahatsız etmek istemiyorum.
Ama ismi olması gereken çok kişi biliyorum.
'Belki' diyorum. 'Belki bir gün, aklı başında biri çıkar, bu isimlerin listesini hazırlar, her birini Zonguldak tarihine altın harflerle çakar.