Eğer dönebilecek bir köyün varsa.
Atadan kalma birkaç dönüm arazi.
Eski bir ev...
O zaman hayat köye sığar.
Hele bir de el becerin.
Köye dair...
Çiftçilik.
Tarım.
Hayvancılık.
Biraz bilgin varsa.
Çalışır çabalarsın.
Hayat köye sığar.

Bunun dışında..
İnşaat işinden anlıyorsan.
Köylerde iş çok.
Çalışacak insan yok,
İnşaatlara usta lazım.
Amele lazım.
Demirci, kalıpçı, duvar ustası, elektrikçi gibi...
Bir inşaatta ne lazımsa.
Kaba inşaattan ince inşaata.
Hepsinden lazım.

Onlardan anlamıyorsan.
Getir-götür...
Hep lazımsın.
Başkaca...
Bağ-bahçeden anlıyorsan.
Fındık bakımı yapacak..
Budama, dip sürgünü,
Dal kesme.
Çift sürme.
Tırpancı.
İşte gözü olanın her daim işi var.
[*][*][*]
Hele hele şehirde evin yok.
Asgari ücretle çalışıyorsan.
Dön köyüne.
Bir inek besle.
Kapında birkaç tavuğun olsun.
Ufak bir bostan.
Kimseye muhtaç olmadan gül gibi geçinir gidersin.
[*][*][*]
Yok efendim pandemi.
İşsizlik.
Ekonomik kriz.
Mazot pahalı.

Dolmuşa zam gelmiş.
İşyerinde öğlen yemeği veriliyormuş.
Yok tasarrufa gidilmiş.
Hepsi hikaye olur.
Hayat köye sığar.
[*][*][*]
Şimdilerde bir telaş.
Turşular kuruluyor.
Tarhana hazırlanıyor.
Odun taşınıyor.
Makarna kesiliyor.
Son kalan elmalardan sirkeler yapılıyor.
Bundan önceki ürünler değerlendirildi.
Kompostolar...
Menemenler.
Reçeller...
Envai çeşit konserveler zaten raflardaki yerini aldı.
Birkaç gün çalışabilen...
Kışlık yiyeceğini kilere koydu.
Bir-iki teneke yağ.
Bir-iki çuval un.
Çay-şeker, tuz...
Gerisi olur biter.
Kısaca...
Dönecek köyünüz varsa.
Azıcık el beceriniz varsa.
Şehirlerde işiniz yoksa.
Veya asgari ücret düzeyindeyseniz.
Kiracıysanız.
Radikal bir karar verin.
Dönün köyünüze.
Hayatınızın geri kalan kısmında rahat edersiniz.
Tabii böyle kararları vermek zordur.
Ama becerebilirseniz.
Pişman olmazsınız.
Kalın sağlıcakla...