•  
    •  » FOTO GALERİ
    •  » WEB TV
    •  » HABER ARA
    •  » ARŞİV ARAMA
    •  » MAKALE ARA
    •  » BİR YIL ÖNCE
    •  » BEŞ YIL ÖNCE
    •  » ON YIL ÖNCE
    •  » DÜZCE
    •  » BOLU
    •  » KASTAMONU
    •  » KARABÜK
    •  » BARTIN
    •  » TÜM HABERLER
    •  » ÜLKE GÜNDEMİ
    •  » YAZARLARIMIZ
    •  » GÜNCEL
    •  » MUTFAĞIMIZ
  • COVID-19
  • SPOR
  • ZONGULDAK
  • ALAPLI
  • ÇAYCUMA
  • DEVREK
  • GÖKÇEBEY
  • KDZ EREĞLİ
  • KİLİMLİ
  • KOZLU
Pusula Gazetesi
Bir yangının hatırlattıkları…
senolkuscu@yahoo.com

Bir yangının hatırlattıkları…
02 Aralik 2020 22:00:01

Yazar : Prof. Dr. Şenol Kuşcu

Değerli Okurlarım, gitmek isteyip de gidemediğimiz, sevdiklerimizle birlikte olmak isteyip de olamadığımız; evlerimizin bekçiliğini yapmak zorunda kaldığımız bu salgın günlerinde okuma, yazma meşgaleleri de zor olmaktadır.
Bu zorluk atmosferinde, ilginç bir anımı ve anımla bağlantılı olarak da, ilginç bir gazete makalesinden yaptığım alıntıları sizlerle paylaşmak istiyorum:
İstanbul nüfusunun 2.5-3 milyon dolayında olduğu 1962-1967 yılları arasında, öğrencisi olduğum şimdiki Yıldız Teknik Üniversitesi’nde çok zor bir eğitim, öğretim vardı.
Örneğin, bir dersten sınıfta kalındığında, ya da yıl içi sınavlardan on üzerinden en az dört alınamadığında (vizesizlikten), bir yılda alınan derslerin not ortalamasının 7’den az olması durumunda da (üssü mizandan) sınıfta kalma vardı.
Her gün, her ders saatinde yoklamanın yapıldığı sekiz-on ders olurdu.
Bu öğrencilik yıllarımızda, özellikle havaların uygun olduğu bazı hafta sonu ve tatil günlerinde, yakın arkadaş gruplarımızla, güzellikleri şarkılara, şiirlere konu olan Bebek, Sarıyer, Çengelköy, Beykoz, Kanlıca, Rumeli Hisarı gibi boğazın tarihi sayfiye yerlerine yaptığımız geziler, bunalmış hallerimize iyi gelen, etkin bir ilaç olurdu.
Yıllar sonra, öğrencilerime de yakın çevremizdeki Ereğli, Amasra, Safranbolu gibi gezilip görülmeye değer yerlere bu tür geziler yapmalarını tavsiye ve teşvik ederdim.
Bu gezilerimizden birini, güzel bir bahar gününde, dört arkadaş, konakları, ahşap evleri, çay ve sebze bahçeleri ve salatalığı ile ünlü olan Anadolu yakasındaki Çengelköy’e yaptığımızı hatırlıyorum.
Buradaki gezme, görme ve piknik gibi mutat programımız erken bitince, bir arkadaşımızın, sahil yolundan yürüyerek, dönüşümüzü ilerideki bir başka iskeleden yapmayı önerdiğini de hatırlıyorum.
Önerisini uygun bulunmuş ve boğazın güzelliklerini ve yolumuz üzerindeki yalıları, konakları seyir ederek, Vaniköy’e kadar yürümüştük.
Vaniköy’ün, dik bir yamaçtan giden yol ile boğaz kıyısı arasına sıkışmış küçük bir yerleşim yeri olduğunu görünce, bir arkadaşımızın, “Ya buraya köy demişler ama mezra deselerdi daha uygun olurdu!” esprisini unutamam.
Burada da, etrafı duvarlarla çevrili bahçeler içindeki yalıların ve ahşap evlerin olduğu sakin sokaklarında bir süre dolaştıktan sonra, boğaz kıyısındaki kırmızı minareli, yamaca yaslanmış, ağaçlar arasında adeta gizlenmiş olan eski ahşap camisinin bahçesinde Vaniköy gezimizi de bitirmiştik.
Boğazın en güzel seyir yerlerinden birisi olduğu söylenen Cami bahçesindeki banklarda dinlenirken ikindi ezanı da okunmaya başlayınca, hem caminin içini görmek, hem de namaz kılmak için, birlikte topluca camiye girmiştik.
İçerde bizden başka, çok az sayıda cemaatin olduğu camide, sünnet sonrasında, geriden gelip mihraba yönelen orta yaşlı, güleç yüzlü imamın, “Bugün müezzinimiz izinde. İnşallah içinizde müezzinlik yapacak cemaatim vardır!” demesi üzerine, Kilisli sevgili arkadaşımız Akif kalkarak kamete başlamıştı.
İmamımızın, namazın ardından, arkadaşımızın yaptığı müezzinliğin de katkısıyla gösterdiği yakınlık, üniversite öğrencisi olduğumuzu öğrenince daha da artmış ve bahçede birlikte olmamızı önermişti.
Bu önerisi ile bizler bahçeye inerken; kendileri de cübbeyi, sarığı çıkarıp, arkamızdan gelmişti.
Caminin bahçeye açılan bir yerinden çıkardığı küçük bir masa ve ahşap sandalyelere oturmuştuk.
Sohbetimiz esnasında, imamımız, bir ara masadan ayrılarak, cami çatısı altında olduğunu öğrendiğimiz evinden, üzerinde çay servisinin olduğu bir tepsi ile dönmüştü.
Hoş sohbet bir kişi olan hocamızla sıcak bir ortamda birlikte içtiğimiz çaylı sohbetimiz, gezimizin en güzel anları olmuştu.
İmamımızın, bizlere, o günlerde üzerinde adı, yapım yılı, kimin yaptırdığı gibi bilginin olmadığını sandığım camisi; banisi Şeyh Vani Mehmet Efendi ve çevresindeki yalılar hakkında bilgiler verdiğini; cemaat azlığından ve camiye ilgisizlikten yakındığını hatırlıyorum.
Bu sıcak birliktelik sonrasında, tekrar görüşmek ve dostluğumuzun devam etmesi dilekleri ile vedalaşmış ve geç vakit, Üsküdar üzerinden, 30-40 kişilik ranzalı yatakhanelerde kaldığımız okul yurdumuza dönmüştük.
Bir süre önce, üzücü bir yangın sonucu çatısı yanan, Vaniköy Camisi yangını ve yangın sonrasında, değerli Araştırmacı Gazeteci Soner Yalçın’ın 17 Kasım 2020 tarihinde Sözcü gazetesinde çıkan “Cami yangınının Erdoğan ile ilgisi” başlıklı makalesini okuyunca, o güzel Vaniköy gezimizi hatırladım.
Sayın Yalçın’ın bu ilginç makalesinin “Erdoğan ile ilgisi” dışındaki bölümünde,
* İmparatorluk döneminin 1600’lü yıllarına damgasını vuran, “Kadızadeler” olarak bilinen kökten dinci-siyasi cemaat yapılanması
* Bu cemaatin önderlerinin karşı oldukları ve yaymaya çalıştıkları dini ritüeller ve sosyal yaşantılar
* Dönemin önemli kişilerinden olan ve Vaniköy Camisi’ni yaptıran hünkar vaiz ve imamı Şeyh Vani (Vanlı) Mehmet efendi ile ilgili ilginç ve değerli bilgiler
verilmektedir.
Osmanlı Devleti’nin FETÖ’sü olarak nitelendirilen bu Kadızadeler cemaati/tarikatı, Wikipedia ansiklopedisinde, “Osmanlı Devleti’nde 17. yüzyılda, etkili olan siyasi-dini hareket. 17. yüzyılda politik ve ideolojik farklılıklar oluşturarak ayaklanmalar çıkarmışlardır. Tasavvuf ve tarikat mensuplarına düşman oldular. Onları devletin türlü alanlarda geri kalışın sorumlusu gördüler. Onlara göre, peygamber zamanından sonra çıkan yenilikler hoş görülmemektedir” ifadeleriyle tanımlanmaktadır.
Sayın Yalçın’ın makalesinde; Selefilik-Vahabilik mezhebine benzer inanç ve yaşam tarzını telkin eden; dönemin padişah ve sadrazamlarını yönlendirmede çok etkili olmuş olan bu oluşumun önderlerinin; şeyh, vaiz ve imamlarının;
* Ezanın (hatta Kuran’ın!) makam ile okunması
* Salavat getirilmesi, zikir yapılması
* Camilerde birden fazla minare yapılması
* Mezarlık ve türbelerin ziyaret edilmesi
gibi dini ritüellere ve uygulamalara karşı oldukları, padişaha yasaklatmaya çalıştıkları ifade edilmekte ve tütün içmeye, kaşıkla yemek yemeye, bardaktan su içmeye, sema yapmaya, ney çalmaya, don giymeye(!), matematik-felsefe öğrenimine de karşı olduklarını ve bunların yasaklanmasını savunduklarını da öğrenmekteyiz. (IV. Murat’ın tütün kullanımını ve kahvehaneleri bu cemaatin telkinleriyle yasakladığı da bilinmektedir!)
Yine makaleden; dönemin Kadızade cemaati önderlerinden Şeyh Vani (Vanlı) Mehmet Efendi’nin, Padişah IV. Mehmed’in sevgisini, güvenini ve takdirini kazanarak, hünkar vaiz ve saray imamı yapıldığını; Vaniköy’ün kendisine bağışlandığını; burada, 1665 yılında, geçtiğimiz günlerde çatısı yanan Vaniköy Camisi’ni, Kadızadeler öğretisi için medrese ve cami çevresinde, ailesi ve cemaatin ileri gelenleri için, bazıları günümüze de ulaşan yalılar yaptırdığını; 1683’deki başarısız II. Viyana kuşatmasına ordu vaizi olarak katıldığını da (ancak, başarısız sefer sonrasında gözden düşerek Bursa’ya sürgün edildiğini) öğrenmekteyiz.
Kadızadeler cemaatinin sonu, Sayın Yalçın’ın yine Sözcü gazetesinde 13 Nisan 2014 tarihli “Diktatör yetkili sadrazam, cemaati bir gecede ezdi” başlıklı bir başka makalesinde yer alan,
* “… Başbakan Erdoğan dediğini yaptı, Cemaate yönelik operasyon başladı. Benzer bir cemaat Osmanlı Devleti’nde de ‘paralel yapı’ oluşturdu.”
* “… Bir dönem İstanbul Belediye Başkanlığı görevinde bulunan ve diktatör yetkileriyle sadrazamlığa getirilen Köprülü Mehmet Paşa, paralel devlete operasyon kararı aldı.”
* “… Harekete geçti. Kadızadelerin kökünü kazıdı. Mallarına el koyup cemaatin liderlerini tutuklatarak Kıbrıs’a sürdü. İşi bir günde bitiriverdi…”
ifadeleri ile anlatılmaktadır.
Salgının tez elden sonlanması, Kadızade-FETÖ türü sapkınlıklara giden yolların kapatılması dileklerimle.

Bu Yazı Toplam 9647 Defa Okunmuştur
Yazdır
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.

 Yorumlar ( 6 )

Bir nmühendis.
1 ay önce

çok özel anılar... kaleminize, yüreğinize sağlık hocam.

 Beğen (2)

bir okur
2 ay önce

Araştırmacı gazetecileri okumaya devamm.Tarihin yazamadıklarını okullarda öğretimeyenleri yazıyorlar. etkilenmek normal.

 Beğen (1)

Şenol KUŞCU
2 ay önce

MEMNUNİYETİMİ İFADEDE ZORLANDIĞIM, GÖNLÜMDE YER AYIRDIĞIM, ÇOK DEĞERLİ YORUMCU OKURUM R.Ş. H.' YA KALBİ TEŞEKKÜRLERİMİ, SELAM, SEVGİLERİMİ SUNARIM.

 Beğen (3)

Orhan UYAR
2 ay önce

Soner YALÇIN, Uğur MUMCU'dan sonra Türkiye'nin en yürekli Araştırmacı Gazetecisidir. Bu yüzden başına gelmedik kalmadi. Özellikle EFENDİ ve BEYAZ TÜRKLER kitabını herkesin okumasını öğütlerim.

 Beğen (2)

Süleyman Uçan
2 ay önce

Şenol hocam dediğiniz gibi caminin içi çok güzeldi. Bahçesi ise daha da güzeldir. Karşı tarafı görmek , denize o kadar yakın olmak , İstanbuldaki çok az cami de vardır. Selamlar Şenol Hocam.

 Beğen (1)

R. Ş. H.
2 ay önce

Değerli hocam saygı ve hürmetlerimi sunar verdiğin bilgi için teşekkürlerimi sunarım.

 Beğen (2)

  • s.
  • 1
gölgeler



Günün Pusula Gazetesi'ni okuyabilirsiniz.
jpeg formatında indirebilirsiniz.

Sağlık Haberleri


Çok okunan yazıları


  • Güle Güle Sayın Genel Müdür!
    22-06-2020 | 22 : 00 15
  • Zonguldak için çok önemli bir atama
    09-04-2018 | 22 : 00 00
  • Sayın Rektörden Allah Razı Olsun!
    08-04-2020 | 22 : 00 08
  • Batı Karadeniz’e büyük müjde: Kuzeyin rüyası gerçek oluyor!
    12-03-2018 | 22 : 00 00
  • Zonguldaklı bir girişimci hemşehrimizin, uzaklardaki büyük başarısı!
    03-11-2019 | 22 : 00 03
  • Zonguldak’ı terk etme ve Zonguldak’a yerleşme düşüncesinde olanların bilgisi içindir!
    27-02-2017 | 22 : 00 00
  • İlimiz yeni bir genel müdürlüğe ve genel müdüre kavuştu, hayırlı olsun!
    02-01-2019 | 22 : 00 00
  • Viyadük yapılacak, bitince böyle olacak!
    01-11-2018 | 22 : 00 00
  • Çaycuma’nın çamuru ile başlayan bir başarı öyküsü
    29-09-2020 | 22 : 00 18
  • Uyuyan canavarın uyandırılmasının faturası!
    11-03-2020 | 22 : 00 09
  • Uyandırılan canavarın uyutulması operasyonu!
    05-11-2020 | 14 : 57 18
  • Zonguldak’a da ‘cıss’ mesajı gönderdi!
    05-02-2020 | 22 : 00 12
Tüm Yazıları

Köşe Yazarlarımız


  • Ali Rıza Tığ
    ‘Kadırga’dan aşağıya Gazipaşa’ kafası yanlıştır
  • Bayram Tomakin
    Bir çörek, bir bardak ıhlamur…
  • Öznur Güneş
    Muharrem Akdemir’e küfrediyordunuz…
  • Cüneyt Özfidan
    Babasına son görevini yapamadı: Jandarmadan dayak, şefinden fırça yedi
  • Prof. Dr. Şenol Kuşcu
    Biz koltuğu severiz!
  • Raif Tokel
    İki Bin Yıllık Geçmişin Ayak İzleri Heraklius Sarayı ve Yakın Çevresi Çevre Düzenlemesi ..

Çok Okunan Köşe Yazıları


  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY

» Henüz BUGÜN Yazı Görünmüyor
  • Cüneyt Özfidan
    Babasına son görevini yapamadı: Jandarmadan dayak, şefinden fırça yedi
  • Ali Rıza Tığ
    Allah kar gibi gökten yağınca
  • Ali Rıza Tığ
    Fetöcü birini işe aldıysanız…
  • Ali Rıza Tığ
    Kalbimde küçük kıpırtılar var: Heyecanlanıyorum
  • Ali Rıza Tığ
    Zonguldak’ın ne kadar yatırım fakiri olduğunu daha iyi anladım
  • Ali Rıza Tığ
    Hastaları soydu, eşini aldattı: Bakın sonra ne oldu?
  • Ali Rıza Tığ
    Profesör ve karısının Nevzat Taşdan aşkı
  • Ali Rıza Tığ
    Doktor, o kadına para yetmez!
  • Cüneyt Özfidan
    Babasına son görevini yapamadı: Jandarmadan dayak, şefinden fırça yedi
  • Ali Rıza Tığ
    Genelev doktoru / Düğününe gitmeyen TSO Başkanı / Çetinler
Logo
  • Ana Sayfa

  • Künye
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Reklam
  • Üye Girişi
  • Üye Kayıt
  • Bize Yazın
  • Zonguldak
  • Spor
  • Kdz.Ereğli
  • Alaplı
  • Çaycuma
  • Devrek
  • Gökçebey
  • Kilimli
  • Kozlu
  • Tüm Haberler
  • Facebook
  • Twitter
  • Arşiv
  • Gazete 1 nci Sayfalar
  • Videolu Haberler
  • Çok Okunanlar
  • Foto Galeri
  • Pusula TV

ETİKET

            • Zonguldak  Kozlu Kilimli Alçakoca imece
              Ereğli   Alaplı   Çaycuma   Devrek
              Gökçebey   ttk   Göçük   Erdemir
              çates   termik   santral   Akdemir   Tünel  Zonguldaksporchp mhp ak parti Zonguldak Evden Eve
               evden eve nakliyat  maltepe evden eve nakliyat
         

Mobil uygulamayı indirmek için tıklayınız

Copyright © Pusula Gazetesi Tüm hakları pusulagazetesi.com.tr'ye aittir.

Ereğli Haberleri

Zonguldak Haberleri

Günün Haberleri

Son Dakika

YUKARI