Seçim döneminde sağlıklı ve ucuz su vaadinde bulunan Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, suya yüzde 30 oranında zam yaptı.
Zam gerekçesi artan maliyetler olarak gösterildi.
Oysa Zonguldak Belediyesi, Ömer Selim Alan'ın seçildiği günden bu yana belediye kaynaklarıyla ciddi bir yatırım yapmadı. Acaba hangi maliyet arttı?
Bizim bildiğimiz, Zonguldak Belediyesi'ne 300'e yakın personel alındı. Gerçi 300 personelin, 100'ü bile sahada değil. Ne iş yaptıklarını bilen yok.
Suya yapılan yüzde 30 zammın gerekçesi, artan personel sayısı olabilir. Belediye şirketine alınan personelin maaş skalası da çok karışık.
Personel, yaptığı işe göre maaş almıyor. Torpilinin gücüne, başkana yakınlığı oranında maaş alıyor. Başkanın arkadaşı ise 4 bin. Gariban ise asgari ücret. Başkanın "Abi dediği bir isim se rakam 4 binin üstüne çıkıyor.
Ömer Selim Alan, Kızılay Kan Merkezi Müdürü iken kendisine "Kancı Selim" demiştik.
Bu yüzde 30 zamdan sonra "Zamcı Selim"den başka bir isim bulamıyorum.
Ömer Selim Alan, yürekli bir siyasetçi ise Zonguldak Belediyesi'ne ve belediye şirketine aldığı personelin isim listesini ve aldıkları maaşı açıklamalıdır.
Bu arada bir de fazla mesai yazılanlar var.
Eskiden bu fazla mesailerin bir havuzda toplandığı, birileri tarafından paylaşıldığı iddia ediyordu.
Acaba şimdiki uygulama nasıl yürüyor?
Bendeki bilgiye göre, başkanın özel işlerini gören personele mesai yazılıyor.
Çok özelse çok mesai, az özelse az mesai!
En çok mesaiyi kimin neden aldığını bilseniz dudağınız uçuklar!
Köşenin tam burasında bir dostum aradı: "Başkan geçen sene su fiyatını indirmişti. O indirdiğini kaldırıp yüzde 30 zammı öyle geçirmiş" dedi ve devam etti: "İnsani kullanım adı altında belli tona kadar ucuz su kullandırıyordu. Onu da kaldırmış. Sonra abone başına 2 lira koymuş. Bundan da ayda 100 bin lira toplayacakmış.
Selim, sen de ne Zamcı çıktın arkadaş!
İndiriyor, kaldırıyor, öyle geçiriyorsun!
Ama bak sana bir şey söyleyeyim.
Böyle devam edersen, bu vatandaş seni o koltuktan indirir, yerin dibine geçirir.
Demedi deme!

Belediye Başkanı olmuş ama...
Zonguldak Belediye Başkanı yapan Secaattin Gonca'nın başından talihsiz bir olay geçmişti.
Olay özetle şöyle idi: "Acılık'ta kendisine çarpıp kaçtığını iddia ettiği araç sürücüsü Fatih Aldemir'den şikayetçi olan eski Zonguldak Belediye Başkanı Secaattin Gonca'ya Cumhuriyet Savcılığı'ndan tokat gibi bir karar çıktı. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararında, Secaattin Gonca'nın yayaların taşıt yolunu, yaya, okul geçidi ile kavsak giriş çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasaktır" kuralını ihlal ettiğini vurguladı. Araç sürücüsü olan şüphelinin ise kural ihlalinin olmadığına karar verdi."
Bu olayın ilk haberini yaptığımızda Secaattin Gonca köpürmüştü.
Hiçbir suçu, kusuru yoktu.
Bütün suç karşı taraftaydı.
Bir de haberi yaptığımız için biz suçluyduk.
Savcının kararına bakacak olursak, Secaattin Gonca Belediye Başkanı olmuş ama yaya geçidinden geçmesini öğrenememiş.
"Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" diye araç sürücüsüne bağıran Secaattin Gonca!
O araç sürücünün adı Fatih Aldemir imiş.
Senin kim olduğunu öğrenmiş.
Yaya geçidinden geçmesini bilmeyen eski bir belediye başkanı olduğunu söylüyor.
İnanmıyorsan git, kendisine sor!

Seviyor musun Zonguldak?
Zonguldak en çok kim seviyor?
Zonguldak'ta "Zonguldak'ı en çok ben seviyorum" diyen kimse Zonguldak'ı en çok o seviyor.
Ben bu kişilerin büyük çoğunluğunu tanıyorum.
Bunlar Zonguldak'ı acayip seviyorlar.
Buldukları her fırsatta seviyorlar.
Taşını seviyorlar, toprağını seviyorlar, denizini seviyorlar, suyunu seviyorlar, havasını seviyorlar.
O kadar seviyorlar ki!
Ayının yavrusunu sevdiği gibi seviyorlar!
Hortumlayabildikleri kadar seviyorlar.
Çalabildikleri kadar seviyorlar.
Soralım bakalım Zonguldak'a: Sen seni bu kadar seveni seviyor musun?
Seviyor musun Zonguldak?