Zonguldak'ın en eski siyasetçilerinden Köksal Toptan hakkında iki kitap yazıldı.
Toptan'ın siyasette karşılığı var ancak halkta yok.
Halk çünkü onu 'Zonguldak'a bir çivi bile çakmayan siyasetçi' olarak tanıyor.
DYP'den milletvekili ve bakan olduğu dönemlerde Zonguldak için herhangi bir yaptırımı olmadı.
AK Parti döneminde milletvekili iken, TBMM Başkanı iken de Zonguldak için bir yaptırımı olmadı.
Köksal Toptan siyasetçiydi ancak daha çok devlet adamıydı.
Toptan'ın doğuştan devlet adamlığı özelliği var, kavgacı bir siyasetçi değil.
Kavgacı bir siyasetçi olup Zonguldak'a hizmet getiren ya da kent için bir yaptırımı, yırtıcılığı olsaydı devletin yanında yer alamazdı.
TBMM başkanlığı yaptı, şimdi de Etik Kurulu Başkanlığı yapıyor.
Siyasetçi iken yapamadıklarını bu iki görevde iken hiç yapamazdı.
Adına iki kitap yazıldı, yazılan kitaplara eleştiriler var.
Hele son yazılan kitap 'Sakin güç Köksal Toptan.'
Tam da onu anlatan bir söz: sakin güç, gerçekten konuşması, hareketleri, tavrı ve duruşuyla sakin bir insan.
Kendisi ancak kriz anlarının adamı, siyasette kavga edip hizmet verecek biri değil.
Elinden gelen bir şey değil, yapısı böyle devlet adamlığına yakışıyor.
Bir Zonguldaklı olarak 'Köksal Toptan zamanında şu yapıldı bu yapıldı' demek isterdim.
Şimdi eleştirmenin de bir anlamı yok, artık geride kaldı. Dedim ya siyasette var ancak halkta karşılığı yoktu.
Eğer bir insana hitaben iki kitap yazılıyorsa... Bir de o taraftan bakmak lazım değil mi?

Enerji Bakanı'ndan Zonguldaklılara bir parmak bal!
Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'e Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun (TTK) işçi açıklarını sordu.
Bakan Dönmez, TTK'daki işçi açıklarını bildiğini kast ederek bu durumdan kendilerinin de rahatsız olduklarını belirtti.
Bakan Dönmez, CHP'li Demirtaş'a verdiği yanıtta "Verdiğiniz rakamlar doğru. Biz de memnun değiliz yani üretimin artırılması lazım, eleman alınması lazım" dedi.
Bakan Dönmez'in verdiği cevap Zonguldaklıları sevindirici bir cevap aslında.
Ya da eskilerin demesi gibi Milletvekilinin ağzına bir parmak bal mı çaldı?
Yıllardır Zonguldak'ta bu tartışılıyor, TTK'ya işçi alınsın üretim arttırılsın diye.
Yöneticilerin dilinde tüy bitti söyleye söyleye.
Genel Maden İşçileri Sendikası da (GMİS) hükümetten sürekli işçi talebinde bulunuyor.
Ancak hükümet bu işi seçim zamanında yapıyor, onun dışında işçi alımına pek yanaşmıyor.
Bakan Fatih Dönmez, TTK'ya işçi alınması gerektiğini söylemiş ancak umarız bu sözde kalmaz.
Çünkü işçi sayısı ciddi olarak düştü, TTK'nın sadece ayakta kalması için 5 bin 500 işçinin olması gerekiyor.
Şu an TTK'da 6 bin 900 işçi çalışıyor, bunların 1500'ü bir ay emekli olacak.
Yani ne oluyor? Bu 5 bin 500 işçi madenin ayakta kalması için uğraşacak yoksa üretim mi yapacak.
Zonguldak Milletvekilleri bu durumun farkında, TTK yöneticileri bu durumun farkında.
Bakan Dönmez de dilinin ucuyla 'Evet biz de hiç memnun değiliz bu durumdan' demiş.
Ancak öyle demekle böyle demekle olmuyor. TTK'ya en kısa zamanda işçi alınması gerekiyor.
TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı'na gereken brifingi vermiştir.
Daha ne uzatılıyor, anlamış değiliz. TTK bitiyor, ölüyor.
CHP'lisi, AK Parti'lisi, MHP'lisi, İYİ Parti'lisi hep birlik olma günü, kentin var olma sebebi kömürü ve TTK'yı kurtaralım.
TTK'nın yanında kente istihdam alanları tabi ki yapılmalı ancak bir yandan TTK gözden çıkartılmamalı.
TTK Zonguldak için bir gelenektir. Babası TTK'da çalışanlar aynı yerde işe girdi.
Babası TTK'da ölenler aynı yerde işe alındı. Ve hala TTK'ya alınmayı bekleyen bir sürü gençler var.
TTK bir gelenektir, bir yaşam biçimidir.
O yüzden Enerji Bakanı Fatih Dönmez'in TTK ile ilgili söylediği sözler sözde kalmamalı.