Zonguldak'ta bir kadın gazeteci, bir dernek başkanının yanında çalıştırdığı sekretere oral seks yaptırdığını yazmış. Biliyorsunuz, bu tür haberler bizde çıkar. Kıskandım doğrusu.
Ancak, bize 'bel altı yazıyor' diyenlerin böyle haberler yapması çok hoşuma gidiyor.
Bu haberin ardından şunu söylemem gerekiyor: Zonguldak'ta iddialı gazeteciler arasında 'bel altı yazmam' diyen herkes yalan söylüyor. Hepsi bir şekilde bu tür haberler yapıyor.
Bize gelince. Bu tür magazin haberlerini seviyoruz.
Bu olayı biz haber yapsaydık, "Eşinin iş yerini değiştirmek isteyen sekreter, başkana oral seks yaparken yakalandı" diye yazardık.
Başkanın kabahati çok.
Ama kadın da, kocasının işyerini değiştirmek için başkanın oral seks teklifini kabul etmiş.
Kadının kocası başkanın odasında bu manzaraya tanık olmuş.
Başkanı döveceğine, karısını dövmüş!
Kadın, kendisini döven kocasından şikayetçi olmamış!
Kocasını işe koyan ve daha iyi bir pozisyona getireceğine söz veren başkandan şikayetçi olmuş!
Belli ki kadın, kocasını işe koyarken de başkanı mutlu etmiş.
Buna benzer bir haber daha vardı.
Bir belde belediyesinde geçmişti.
Başkan ile sevgilisi makam odasında sohbet ederken, başkanın eşi hışımla odaya girmiş, kadının saçını pürçeğini yolmuştu.
Aslında o da güzel haberdi! Ama üzerinden çok geçti!
(Kimse bu sekreter kim, başkan kim, başkanın sevgilisi kim diye sormasın.)

BürokrasiToto oynuyoruz
Zonguldak bürokrasisinde, kimin yerine kimlerin gelebileceği konusunda BürokrasiToto oynuyorduk ya!
Sanayi ve Ticaret Müdürlüğüne Yaşar Karaman getirildi. Yaşar Karaman, bu görevi başarıyla yapacaktır. Kendisini kutluyor başarılar diliyoruz.
Şimdi Zonguldak Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdür Vekili Hakan Yüksel'in asaletinin gelmesini bekliyoruz.
Zonguldak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne ise Veli Köktürk'ün atanmasını bekliyoruz.
Zonguldak İş Kur İl Müdürlüğüne Hakkı Alkan'ın atanmasını bekliyoruz.
Amelebirliği Başkanlığına kurum içinden, hapis cezası almamış, sicili temiz bir ismin atanmasını bekliyoruz.
Artık kurumlar, liyakatlı kişiler tarafından layık olduğu şekilde yönetilmelidir.
Diyeceksiniz ki Memur Sen İl Temsilcisi Kamuran Aşkar ne olacak?
Ona bir yer bulacağız.

Siz PES etmediniz, devlet HES etti!
Haftalardır yazıyoruz. Caddeler ana baba günü.
Pazaryeri, çarşı pazar olmuş. Maske takan yok, maske soran yok, ateş ölçen yok.
Sanki Corona Virüs yokmuş gibi düğün, dernek, doğum günü, yapılıyor.
Kafeler açık, pastaneler dolu. Yollarda aşırı bir trafik.
Pes diyorduk. Devlet baş edemeyince HES dedi.
Bundan böyle her yerde HES kodu soracaklar.
Ancak şehir merkezlerindeki şu kalabalığın bir sakinleşmesi lazım.
Pandeminin ilk döneminde banka önlerinde polis, zabıta önlem alırdı, bariyerler koyardı.
Emniyet Müdürü cadde ve sokaklarda gezer, bazen bizim muhabirlere bile fırça atardı.
Şehir merkezinde otoparklar bile kapanmış. Belli bölgelere araç girişi bile yasaktı.
Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, Coronayı pek takmıyor.
Her zaman olduğu gibi "Fener'den aşşa, Gazipaşa" diyor!
Başkanında inisiyatif alması lazım.

Günün Fıkrası: Sen de mi yarabbi!
Bir Ramazan günü Bektaşi'nin elinde sigarayla sokaktan geçtiğini gören çocuklar ardına düşmüşler. Bak şuna! Oruç yiyor! diye bağırıp taş atmaya başlamışlar. Bektaşi koşa koşa kent dışına çıkmış, çocukların taşlarından güç bela kurtulmuş. Tam o sırada iri taneli bir dolu yağmaya başlamış...
Baba erenler hem sığınacak bir yer arayarak kaçar, hem de başını göğe kaldırarak şöyle dermiş: Yarabbi, sen de mi çocuklara uydun?