Zonguldak'ta Corona Virüs vaka sayıları ürkütmeye devam ediyor.
Bir kez de olsa 300'ü gördük.
200'lerde gezen vaka sayıları sağlık sektöründe ciddi önlemler aldırdı.
Hemen ardından devlet harekete geçti.
Tedbirler sıkılaştı.
Corona Virüs artık burnumuzun dibinde.
Her an, herkes bu virüse yakalanabilir.
Bundan sonra çok daha dikkatli olmak zorundayız.
Maske, sosyal mesafe ve hijyene çok dikkat edeceğiz.
Gereksiz yere cadde ve sokaklarda gezmeyeceğiz.
Halka açık yerlerde fazla vakit geçirmeyeceğiz.
Havalar zaten soğuk, kendimize çok dikkat edeceğiz.
Hasta sayılarının artmasıyla birlikte hastanelerde de bir süre sonra yer sıkıntısı çekilebilir.
Önce kendimizi koruyalım.
Sonra toplumu koruyalım.
Sonra devleti koruyalım.
Bu süreç sade vatandaş olarak bizleri, üreten işçileri, işverenleri ve devleti oldukça yordu.
Yapmamız gereken şey, daha kontrollü bir yaşam.
Corana Virüs, kimliğe, etikete bakmıyor.

Kemal Bey, bırak da çalışanlar ısınsın!
Zonguldak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Kemal Gümrükçü'yü eleştirdiğimiz zaman konuyu bambaşka yerlere çekiyorlar.
Efendim Kemal Gümrükçü çok başarılı bir öğretmenmiş. Memleketin her yerinde hizmet etmiş. Falan, filan. Çok başarılı bir öğretmense Milli Eğitim'de devam etsin. Hatta öğretmen olsun.
Çünkü idarecilik gerçekten Kemal Gümrükçü'nün yapabileceği bir iş değil.
Biliyorsunuz bu Kemal Gümrükçü, kuruma gelen iki kuzuyu güdememiş, biri ölmüştü.
Dün çok sayıda telefon aldık. Zonguldak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nün kaloriferleri çalışmıyor. İnsanlar klimalarla ısınmaya çalışıyor.
Corona Virüs sürecinde klima ve havalandırma sistemlerinin sürece nasıl zarar verdiği çok tartışılmış, konuşulmuştu. Havalar uzun süredir soğuk geçiyor. Bu kalorifer arızası bu kadar sürer mi?
Müdür Bey, senin bu Trabzon'a tayin işi olmayacak herhalde.
Bırak, bırak da kurumda çalışanlar ısınsın.

Nevzat Bey! Biraz edep yahu!
Zonguldak Vali Yardımcısı ve Kilimli Kaymakamı Nevzat Taşdan, kendisi hakkında yazdığımız yazılarla ilgili "Biraz edep yahu" demiş. Birbirleriyle iltisaklı iki yayın, aynı içerikle bu eleştiriye yer vermiş!
Haberi yapanların edebiyle ilgili burada bir şey yazmak istemiyorum. Bu konuda daha önce söyleyeceğimi söyledim, yazdım.
Nevzat Taşdan Bey'e gelince!
Panik yapmasının nedenini anlıyorum.
Gece Atatürk Devlet Hastanesi'nde yaşananları biliyorum.
Doktorlarla, sağlık çalışanlarıyla yaşananları.
Kilimli Semt Polikliniği'nden istenenleri biliyorum.
Nevzat Taşdan'la ilgili daha çok şey biliyorum.
O yüzden lütfen susun.
Gerçekten edep yahu!

SED Otomotiv kredi peşinde
Zonguldak Belediyesi Özel Halk Otobüsü ihalesini kazanan ve sözleşmeyi imzalayan SED Otomotiv'in henüz tek bir otobüsü yok.
Firma 23 adet otobüs alabilmek için bankalarla kredi görüşmesi yapıyor.
Ancak şu ana kadar olumlu bir dönüş alamadı. Milletvekilleri de devrede.
Konunun uzmanları, alınacak otobüslerin aylık kredi ödemesinin 500 bin lirayı bulacağını belirtiyor.
500 bin otobüs taksiti, 500 aylık gider.
Yani bir ayda 1 milyon lira para lazım.
Günlük cirosu 15 bin lira olmayan bir işten ayda 1 milyon lira nasıl ödenir?
Bu iş akıl karı değil.
Bekleyip görelim.

Günün Fıkrası: Kendi işini kendin gör
Ecel gelip çatmıştı. İhtiyar adam ölüm döşeğinde yatıyordu. Birkaç hafta evvel karısını kaybeden oğlu, yaklaşan bu ikinci derdiyle gözleri yaşlı, babasına dedi ki:
-Babacığım, yakında sevgili karımla buluşacaksınız orada. Onu bir türlü unutmadığımı kendisine söyle, emi?
Angaryalardan hiç hoşlanmayan ihtiyar kızdı:
-Oğlum, sen kendi işini kendin görsen daha iyi edersin...