Zonguldak'ta görev yapan il müdürlerine eski ile yeni dönemin farkını soruyorum.
Görüştüğüm tüm il müdürleri, kendilerine değer verildiğini ve bunu hissettiklerini anlatıyorlar.
Önceki Vali Erdoğan Bektaş, makamına aldığı il müdürlerini ayakta bekletip dinliyormuş.
"Vali Beyin makamında bir kere oturmadık. Bir çay içmedik. Bir kere yüzümüze bakmadı" diyor il müdürleri.
Vali Mustafa Tutulmaz, odasına kim girerse girsin, ayağa kalkıyor, "Hoş geldiniz" diyor ve oturtuyor.
Bir il müdürü "Ben Vali Beyin makamında ilk kez çay içtim" diyor.
Bir sıcak çay.
Bir hoş geldin.
Ne kadar değer kazandırıyor insana.
Erdoğan Bektaş, konuştuğu kişinin yüzüne bakmıyordu.
Efendim yapısı öyle diyeceksiniz.
O zaman yapısına göre iş yapacak.
Vali dediğin insanın gözünün içine bakacak.
Vali Mustafa Tutulmaz'ın makamından mutsuz çıkan biri var mı acaba?
Erdoğan Bektaş'ın tartışmasını, seslerin odasından taşmadığı kaç görüşme oldu?
Böyle yazınca, Vali Mustafa Tutulmaz'a yağ çektiğimizi düşünen IQ'su düşükler çıkıyor.
Bizim Vali Beyden ne çıkarımız olacak?
Ocağımız yok, kaçağımız yok, kirli duman atan bacamız yok, tapemiz yok!
Bizim tek derdimiz işimizi yapmak. Yani haber yapmak.
Vali Mustafa Tutulmaz haber işinde bizi biraz sıkıyor.
Bilgi akışını tek ele indirdi.
Zorlanıyoruz.
Ama haberi bulup çakınca alınmıyor, gücenmiyor.
Eksiğimiz varsa tamamlıyor.
Yanlışımız varsa düzeltiyor.
Biz daha ne isteyelim?
Yeter ki Zonguldak için çalışsınlar.
Biz de onlara destek olalım.

Limana çakılan kazıklar, inşallah Zonguldak'a girmez
Zonguldak sahillerindeki yıkım kararı Vali Ali Kaban döneminde verilmişti.

Yıkmakta 4 milyonluk hayali projeler yapan Ahmet Çınar'a nasip oldu.
Liman içi düzenlemeyi Zonguldak Belediyesi'nin yapabilmesi mümkün değildi.
İl Özel İdaresi yapmaya kalksa yer yerinden oynardı.
Zonguldak Belediyesi, CHP'den AK Parti'ye geçti. İşin projesini ve yapım işini TOKİ üstlendi.
İnşallah ortaya güzel bir eser çıkar. İnşallah bakım maliyeti yapım maliyetini geçmez.
Başımıza iş almayız.
Gezi yolu, kazık filan derken, TOKİ'nin limana çaktığı bu kazıklar inşallah Zonguldak'a girmez!

Cadde ve sokakta denetim yapılsın
Zonguldak'ta havada, karada, denizde Corona Virüs denetimi yapılıyor.

Denizdeki sandalda tek başına balık tutan balıkçıya maske soruyoruz.
Hani olurda balık tutarken balık hafızalı olurlar!
Ama Gazipaşa Caddesi'nde, Acılık'ta, Soğuksu'da maske denetimi gördünüz mü?
Öyle İçişleri Bakanlığı talimatı ile yapılan saatli, planlı denetimden söz etmiyoruz.
Polis ve zabıta birlikte caddede, sokakta olacak.
Maske takmayanı uyaracak.
Yanında maske olmayana ceza yazıp maske verecek.
Tüm ilçe ve belde merkezlerinde yapılmalı bu uygulama.
Bazı illerde sokakta sigara içmek yasaklandı.
Zonguldak'ta da yasaklanmalı.
Ama bizde çay ocakları sokağa taşmış, çay, sigara içiliyor.
Dip dibe, et ete.
Slogan atmak yerine biraz çalışsak diyorum.

Günün Fıkrası: Kusur
Arkadaşları arasında daima ucuz ve iyi araba almakla ün salan biri, yine bir kelepir düşürmüştü. Biri dayanamayıp sordu:

- Yahu, motordan falan öyle pek çakmazsın ama otomobilin de hep iyisini alırsın. Bunun sırrı nedir?
"İşin püf noktası var tabii" dedi adam. Ne zaman bir araba alacak olsam önce denemek için bir kere binip dolaşmayı şart koşarım. O zaman ver elini bir başka satıcıya. Ona araba satacağımı söylerim. Şöyle bir yoklar. Arabanın ne kusuru varsa ondan öğrenirim.