Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz'ın çalışkanlığına ve zekasına gerçekten hayranım.
Şimdi mesleki açıdan yaşadığımız bir iki olay üzerinden değerlendirme yapmak istiyorum.
İçkili bir mekanda komiser yardımcısı ve polisinde karıştığı olay yaşanmış, bu olay Pusula'da haber olmuştu.
Vali Mustafa Tutulmaz, olayla ilgili kamuoyuna açıklama yapılmasını sağlamıştı.
Açıklamada Pusula'nın haberi yalanlanıyor gibiydi.
Ancak diğer yandan gereği de yapılıyordu.
Yani Vali, polis teşkilatını koruyordu.
Ama olayın içinde olan komiser yardımcısına cezayı kesiyordu.
Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerinin Kozlu liman içinde balıkçılarla yaşadığı sorunun videosu geldi.
Yayınladık. Vali Mustafa Tutulmaz, Sahil Güvenlik Botuna giderek incelemelerde bulundu.
Gerekli uyarıları yaptı. Basına bir açıklama yolladı. Yine Sahil Güvenlik teşkilatına sahip çıktı.
Bu gelişmelerden hareketle haberlerimizin yalanlandığı algısını taşımıyorum.
Aksine ciddiye alındığı ve gereğinin yapıldığını düşünüyorum.
Zaten bizim amacımız 'bağcı'yı dövmek değil, 'üzüm' yemek.
Böyle olunca bırakın Pusula'nın sahibi olmayı, bu gazetede yazı yazmak bile keyif veriyor insana.
Allah her gazeteciye etkili bir kalem, etkili bir yayın nasip etsin.
Teşekkürler Sayın Valim...


Hangi haberi bizden önce yaptınız?
Zonguldak basınında bir tartışmadır gidiyor.
Efendim neymiş; Pusula magazin içerikli haberler verdiği için çok okunuyormuş.
Üstelik bu iddiayı ortaya atanlar bu şehirde gazetecilik yapanlar.
Bu eleştiriyi getirenlere şunu sormak istiyorum:
"Hangi haberi Pusula'dan önce yaptınız?"
Zonguldak'ta yaşanan intihar, cinayet, trafik kazası, iş kazası oluyor da Pusula bu haberleri yapmıyor. Gidiyor sadece magazin içerikli haberler mi yapıyor?Zonguldak'ta ne oluyorsa önce Pusula yazar.
İntihar, cinayet, trafik kazası, iş kazası gibi aklınıza gelebilecek tüm sıcak haberler önce Pusula'da yayınlanır.
Pusula'nın diğer sitelerden kat kat fazla tıklanmasının başlıca sebebi budur.
Denildiği gibi magazin içerikli haberler de yayınlanır Pusula'da.
Yayınlanacaktır da!
Yani Ereğli Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'ndeki grup seks iddiasını biz ortaya atmadık.
Üç tane kadın çıktı "Yöneticilerimiz bize grup seks teklif etti. Bizi taciz etti, elledi" dediler, biz de yazdık. Yazmayalım mı? Hem de herkesten çok çok önce yazdık. Soruşturmayı takip ettik. Mahkeme aşamasına kadar geldik.
Basın içindeki kıskançlığı anlayabiliyorum.
Pusula'da olmayan bir haber başka bir sitede varsa ben de kıskanırım.
Gidip daha iyisini yaparım.
İşte böyle böyle, ama şöyle şöyle demem.
Haber yapmayan kişilerin eleştirisini kabul etmem.
Beni, bizi eleştirecek kişi, bizden daha çok haber yapmalı.
Daha doğru, daha özel haberler yapmalı.
Onların eleştirilerini kabul ederim.
Sanırım derdimi anlattım.
Pusula, bugünlere böyle geldi.
Bundan sonra da yoluna böyle devam edecek.
Gelelim köşemde yayınlanan fıkra meselesine.
Ben bu tür fıkralardan hoşlanıyorum ve yazıyorum.
Beğenmiyorsanız okumazsınız.
Fıkra yayınlamayan köşeleri okursunuz.
Ayet, hadis yayınlayan arkadaşlar var.
Onları okursunuz olur biter.
Ben okurlarımdan geldiği sürece bu tür fıkraları yayınlamaya devam edeceğim.


Günün Fıkrası: Mezarlığın önü!
Yargıç, otomobil çalmak suçundan sanık olarak karşısına getirilen Temel'e sordu:
- Otomobil çalmışsın, bunu neden yaptın söyler misin?
- Sahibi yok sanmiştum...
- Peki, sahibi olmadığı kanısına nereden vardın?
- Mezarluğun önine parketmiştu da...