Pusula'nın internet sitesinde, 67'liler Platformunun Zonguldak'a geldiğini okuyunca "Eyvah, durum gerçekten kötü. Yoksa bunlar gelmezdi" dedim.
En son '30 Büyükşehir ve Zonguldak' denildiğinde gelmişlerdi. Gelmişler, görmüşler, gezmişler, içmişler, yazmışlar, çizmişler ve gitmişlerdi.
Sonra uzaktan, basından okudukları kadarıyla değerlendirmeler yapıp sosyal medya hesaplarından paylaşmışlardı.
"Kızın başını boş bırakırsan ya davulcuya kaçar, ya da zurnacıya" sözünde olduğu gibi 67'liler Platformu bir-iki el değiştirdi.
Çalgı çengi ekibinden biri eleştirdiğimiz için "Yolda görürseniz arkanızı dönün, gazetesini önüne atın. Selam vermeyin" filan demişti.
Ama öyle olmadı. Çok şükür Zonguldak'ta böyle aptalca bir tepkiyle karşılaşmadım.
67'liler Platformu, böyle ziyaretle, açıklamayla kalmamalı. Kalıcı işler yapmalı.
Mesela bu platform, üniversite eğitimi gören Zonguldak çocuklarına sahip çıkmalı.
Yaparlar mı, yapmazlar.
Tatildeydiler, dönüşlerinde bir Zonguldak yaptılar!
Uzun süre ortadan kaybolurlar!

Akıllı olun çocuklar
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi öğrencileri sosyal medya hesaplarından, şehir içi toplu taşıma ücretlerinin yüksek olmasından yakınmışlar. Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan'ı topa tutmuşlar.
Arkadaşlarımız haberi yapmışlar. Haberin başlığı, Belediye Başkanının öğrencilere vereceği cevaptı: "Akıllı olun çocuklar: Belediye sosyal medyadan yönetilmez"
Tabi bizim Z Kuşağı ergenleri önce başlıktaki ironiyi anlamamış, sosyal medyada sallamışlar.
Sonra anlamışlar ama yine sallamışlar.
Bizim için maksat hasıl oldu.
Haber amacına ulaştı.
Üstelik, kendilerine destek verildiğini sandıkları haberden daha çok okundu.
Bir öğrenci "Kaç paraysa verelim" demiş.
Çocuklar, öğrencilerden para almıyoruz.
Siz eğitiminizi düzgün bir şekilde tamamlayın.
Zaten Zonguldak'a çok istediğiniz için gelmediniz.
Puan olarak burayı tutturabildiğiniz için geldiniz.
Öyle "Zonguldak'a gelmeyelim de ekonomi çöksün" tehditleriniz filan bizi hiç korkutmaz.
Bu şehirde 60 bin madenci vardı.
Şimdi 7 bin madenci var.
Şehir hala çökmedi.
Siz gelmeseniz de çökmez.
Kendinizi bu şehir için o kadar anlamlandırmayın.
Sosyal medyada geçirdiğiniz vaktin yarısını kitap okuyarak, ders çalışarak geçirin yeter!
Akıllı olun çocuklar!
Okuduğunuzu anlayın!
Ama doğru anlayın!
Dolmuşların ücretleri inecekmiş!
Biz bu şehirde 50 senedir pazar tezgahındaki domatesi elleyemiyoruz!
Biz bu dolmuşçular yüzünden hastane inşaatını Elvanpazarcık yerine aynı yerine yaptık!
Onlara şehrin göbeğinde yer verdik, çıkartamıyoruz.
Çocuklar ne yiyip ne içiyorsunuz siz?
O dolmuş plakasının 1.5 milyon lira olduğunu biliyor musunuz?
Siz olmasanız bu şehirde değeri düşecek tek şey o dolmuşların plakası olur.
Ama artık o da düşmez!
Siz bu şehirde yaşadığınızı sanıyorsunuz.
Ama siz bu şehri yaşamıyorsunuz.
Öyle olsa bizim attığımız başlığı anlardınız.
Çocuklar çok uzun bir yolunuz var.
Yükünüz ağır, işiniz zor.
Benim de sizin yaşınızda iki çocuğum var.
Allah yardımcınız olsun!
Aklınıza mukayyet olun!

Günün Fıkrası: Kusur bilmek istiyorsan
Bir adam, arif ve bilge bir hocaya sordu:
-Hocam, kendi kusurlarımı nasıl bilebilirim?
Arif ve bilge adam dedi ki:
-Evli misin?
-Evet Hocam.
Yanıtını alınca devam etti,
-O zaman işin kolay. Karına sadece onun bir kusurunu söylemen yeter!
O sana; senin, annenin, babanın, kardeşlerinin, hatta yedi sülalenin kusurlarını anında sayar, topluca öğrenirsin.