Yaklaşmak.
Yakınlaşmaya vesile olan...
Dini terim olarak...
Allah'ın rızasını kazanmak için belirli şartları taşıyan hayvanı usulüne uygun olarak ibadet amacıyla kesmek.
Aklı yerinde.
Hür.
Mukim.
Dini ölçülere göre zengin.
Kurban kesmelidir.
[*][*][*]
Özetle...
Kurban mali bir ibadettir.
Dine görü hali vakti yerinde olmak şartı vardır.
Eğer şartların tutmuyorsa
Üzerinde kurban sorumluluğu yoktur.
[*][*][*]
Kötü örnek.
Örnek değildir.
Biz kendimizden sorumluyuz.
Örnek...
Bir...Adam kurbanı kesti.
Yedi ortak.
Yüz gram et için kalbi kırıldı.
Yarım kilo etin hesabını yaptı.
İki.. Kurban kesildi.
Kıymalık.
Sucukluk.
Kavurmalık.
Yahnilik.
Yemeklik.
Hepsi hazırlandı.
Poşetlendi.

Derin dondurucuya bırakıldı.

Üç... Beş kişi hisseye girdi.
Dördü kurban niyetiyle.
Diğeri et niyetiyle.
Kurban görüntüsü verecek.
Et hasabı güdecek.
[*][*][*]
Değişik örnekleri var.
Kişileri bağlar.
Allah'ın verdiği zenginliğini...
Ne kadar yakınlaşmak için kullanır?
Ne kadar kullanmaz?
Kişinin bileceği iş.
Allah ile kul arasında.
[*][*][*]
Başka...
İnsanlar bayramdan önce hazırlık yapıyorlar.
Küçükbaş-büyükbaş fark etmez.
Bir hayvanın kilosu bellidir.
İşin uzmanları zaten gözüyle tartar.
Fiyat belli.
Tüm bunlara rağmen.
Müslüman kardeşlerimize Allah zenginlik vermiş.
Mal ile ibadet etme imkanı vermiş.
Ama onlar ne yapıyor.
Beş liralık hayvanı iki liraya almaya çalışıyorlar.
Eğer üreticinin durumu sıkışıksa.

Mağdur ise.

Acil ihtiyacı varsa.
Bazen vermek zorunda kalıyor.
Ve verdiği hayvanın arkasından bakıyor.
[*][*][*]
Kurban vacip.
Pazarlık sünnet.
İnsanların mağduriyetinden yararlanmak ise haram.
Soru şu...
Allah isterse daha fazla vermez mi?
Elbette verir.
Onun 'ol' demesi yeterli.
Ayrıca...
- İlmi isteyene, malı istediğine...
Eh be Müslüman kardeşim.
Hani bu para...
Bu ibadet.

Seni Allah'a yakınlaştıracaktı?
[*][*][*]
Olmadı.
Ama bundan sonra inşallah olur.
Allah halis niyetle...
Kimsenin hakkına girmeden gerçekten ibadet maksadıyla kestiğiniz kurbanlarınızı kabul ve makbul eylesin.
Bayramınız mübarek olsun.