Son dönemde herkeste bir Zonguldak aşkı belirdi ki sormayın gitsin.

Zonguldak'tan gidenler...

Zonguldak'ta kalanlar...

Zonguldak'ı soyanlar...

Zonguldak'ı çalanlar...

Herkes Zonguldak'ı çok seviyor.

Kimi gerçekten sevdiğinden seviyor.

Kimi özlediğinden seviyor.

Kimi döneceğinden seviyor.

Kimi de yükseleceğinden seviyor.

Zonguldak, çok güzel bir basamaktır, yükselmek için.

Bir vakitler Ankara'da çok önemli bir görevde olan isim Zonguldak'a ilgisi üzerine konuşurken; "Ankara'dan listeye girmek zor. Listeye giren bakan olur" demişti.

Zonguldak çok daha kolay!

Şöyle bir bakın geçmişe!

Kimler milletvekili olmuş hele!

Veysel Atasoy, Ömer Barutçu, Köksal Toptan gibi marka isimleri alın kenara.

Bakın bakalım diğerlerine.

O isimler, ülkenin bir başka yerinden milletvekili olabilirler miydi?

Zonguldak bu yüzden sevilir.

Sadece politikacılar değil, işadamları da sever Zonguldak'ı!

Zonguldak'ın çalınacak malı azdır.

Ama tutarsan bir ucundan, seni azdırır.

Mesela en bilineni kömürdür.

Kömür çalıp zengin olan kaç kişi var Zonguldak'ta.

Bir de bu kömür çalanlara 'hırsız' denmez, 'işadamı' denir Zonguldak'ta.

Az çalan, küçük işadamı.

Çok çalan, büyük işadamı olur.

Mesela hazine arazisini işgal et, üzerine bina yap, muteber adam ol.

Milletin arazisini gasp edip, kaçak bina yaparsan, gazeteciyim diye geçinen biri "Yaptı ama harbiden güzel oldu" diye köşe yazar.

Böyle bir kenttir Zonguldak.

Mesela böyle bir rezilliği gören Vali, "Yıkın burayı" diyeceğine, "Örtün şurayı" der.

Bu kent Zonguldak'tır.

Biz bunları yazdığımız için 'kötü adam' oluruz.

Yıkması gerekenler üstünü örter, 'iyi adam' olur.

Zonguldak...

Sevme de yanında yat!

TTK'da işe gitmeden maaş alan kişi, eline kalem alıp, kurumun neden zarar ettiğini yazar.

Ah Zonguldak ah!

Düştüğün duruma bak!

Gelen vurmuş...

Giden vurmuş...

Şimdi gelip sana akıl verenlere bak!

Amelebirliği'nin 'baş'ı yok!

Doktorlar Sokağı'nda Amelebirliği'nin binası vardı.

Kız Öğrenci Yurdu yapılacağı iddiasıyla yıkıldı.

Şimdi Zonguldak'ı yönetenler buraya otopark yapılmasını istiyor.

Ancak Amelebirliği'nin 'baş'ı yok.

Bir müessese müdürü, yeni memur, risk almıyor.

Bir türlü karar verilemiyor.

Kentin otoparka ihtiyacı var.

Amelebirliği'nin paraya ihtiyacı var.

Ama kimseden ses çıkmıyor.

Çünkü Amelebirliği Başkanı çatır çatır parasını alıyor.

Yöneticiler çatır çatır parasını alıyor.

Gerisi kimin umurunda!

Yaz da haberinle oyna!

Şerefi noksan birisinin sitesinin reytingi düştükçe bize saldırıyor.

Ama artık sana reyting yok.

İkinci sıradayken "Zirveye yürüyoruz" diyen lastik kadar kafası olduğu halde, sibop kadar zekası olmayan şahıs; geriye düşünce, düştüğü yeri çok şerefli bir yer olarak yorumluyor!

O birinci olsa, şerefli birinci olacak.

Beşinci olsa, şerefli beşinci olacak.

Hadi oradan!

Yaz da haberinle oyna!

Ve biraz da ötede oyna!

Hava sıcak, kaldır da dronunla oyna!