Karabük Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'na son dönemde Çaycuma'nın Filyos beldesinden dilekçeler gidiyor.

Dilekçeler incelendiğinde, imza atan kişilerin ikametgah adresleri mezarlık olarak görülüyor.

Yani 3 sene önce ölen kişilerin, dilekçeye imza atıp, Karabük Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'na gönderdikleri anlaşılıyor.

Anlaşılmayan şey, ölünün dilekçeye nasıl imza attığı!

Ölen kişinin SİT alanı içinde arazisi var.

Ölmüş ama, gözü hala SİT'inde!

Koruma Kurulu, 2-3 yıl önce ölmüş kişilerin verdiği dilekçe ile konudan ilgisi olmayan kararlar alıyor.

Konu yargıya gidecek.

Hakim ölene soracak:

- Senin SİT'in nerede?

Mahkeme-i Kübra gibi!

- Dilekçeye nasıl imza attınız?

- SİT'imle!

Levent Kırca'ya rahmet okuyacağız vallahi!

Şeytan bunları görse, kaçar gider!

Sizin de, SİT'inizin de!

Kuzuların sessizliği

Zonguldak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Kemal Gümrükçü'nün müdürlük bahçesinde beslediği kuzular, gece yarısı operasyonuyla Devrek'e gönderilmiş.

Kesilmediyse onları buluruz.

Ama olay bu değil.

Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz'ın olaya müdahil olması.

Böyle devam ederse, Zonguldak bürokrasisindeki başına buyruk haller sona erer.

Teşekkürler Sayın Vali.

İnsana en çok koyan da bu!

Pusula'da hemen her gün bir magazin haberi vermek istiyoruz.

Ama Anadolu'da, Zonguldak gibi illerde bu pek mümkün olmuyor.

Çünkü magazin figürümüz az.

Biz de siyaset, bürokrasi ve iş dünyasından magazin figürleri buluyoruz.

Yaptığımız haberler diğer haberlerden çok okunuyor.

Ama bazıları bizim sadece magazin ya da onların deyimiyle özel hayat haberi yaptığımızı iddia ediyorlar.

Zonguldak'ın hemen hemen bütün skandal haberleri Pusula'da haber olmuştur.

Örnek; Vali Erdoğan Bektaş'ın "Sağlıkçılar bize yük oldu" haberi.

Anladınız değil mi!

Ankara'daki bir hayat kadınının, telefon kumpasıyla sendika başkanının özel yaşamını yazıp, bu konuda hapis cezası alıp, cezaevinde yatanlar, bize bu konuda akıl veremez.

Eski arkadaşıyla beraber olan kişiye "Sen benim çıkardıklarımı giyiyorsun" diye yazan kişi, bize özel hayat eleştirisi getirebilir mi?

Şaka gibi!

Bir sendikacının, eşine silah ve vibratörle uyguladığı cinsel şiddeti haber yaptık.

Bu şiddet nedeniyle kadın, sendikacı olan kocasını ateşli silahla yaraladı.

Ceza almadı.

Bizim hakkımızda soruşturma açıldı, kadın şikayetçi olmadığı için takipsizlik verildi.

Aynı olay yine olsun, yine yazarım.

Elimde olay yeri tutanağı ve kadının ifadesi olduktan sonra yazarım.

Siz gazetecilik yapacağınıza, bizden daha iyi haberleri yapıp yarışa ortak olacağınıza hala "Pusula anket yaptı. Şu kadar aldı, bu kadar aldı" diye konuşuyorsunuz!

Boşuna çenenizi yoruyorsunuz.

Yayın yapmışlar, bir saat bizi konuşmuşlar.

Biri aradı; "Yine gündemleri sensin" dedi!

"Ekran görüntüsünü çekip at" dedim, attı!

Anlık izleyicileri sadece 37!

Pusula'ın o dakikadaki anlık takipçisi 1.658 (Bin altı yüz elli sekiz)

Facebook'tan siteye gelen anlık okuyucu sayısı 975!

Twitter'dan gelen anlık okuyucu sayısı 5!

Günün sonu 110-120 binlik okuyucu.

Ne konuşuyorsunuz, ne anlatıyorsunuz, sizi kim izliyor?

Siz beni eleştireceğinize çöplükte buluştuğunuz kadına "Sen Belediye Başkanı için, baldızıyla ilişkisi var diye nasıl yazıyorsun? Elinde belgen var mı?" diye sorsanıza!

Mesele ben, bir belediye başkanı için 'Mastürbasyon çekiyor" dedim.

Genel Merkez fotoğrafları İl Başkanı'na gönderdi; "İstifasını al" dedi.

Aldılar!

"Grup seks yapıyorlar" diye yazdığım belediye başkanı aday yapılmadı.

İlçe Başkanı'nın istifası alındı.

Ereğli Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'ndeki grup seks skandalı yine Pusula'da patladı.

Müfettişler gitti, soruşturma başladı.

Biz, her haberi yapmaya devam edeceğiz.

Siz, bizi konuşmaya devam edin!

İnsana en çok koyan da sizi bir gazetecinin değil, uyuşturucu satıcısı ve kullanıcısının eleştirmesi.

Diğerini anlayabiliyoruz.

Başarısızlığın verdiği dayanılmaz ızdırapla saldırıyor.

İlacı bizde değil!

Allah yardımcısı olsun!