Sabahın erken saatlerinden itibaren çok sayıda telefon aldım. Arayanların büyük çoğunluğu Vali Erdoğan Bektaş'ın Zonguldak'tan merkeze alınmasıyla ilgili yorumlar yapıyordu.

Arayanlar arasında belediye başkanları, bürokratlar, siyasetçiler, işadamları, sivil toplum örgütü yöneticileri çoğunluktaydı.

Büyük çoğunluk Vali Erdoğan Bektaş'ın sağlık çalışanlarına yönelik 'Bize yük oldular' açıklaması nedeniyle görevinden alındığını düşünüyordu.

Vali Erdoğan Bektaş'ın alınmasını üç nedene bağlıyorum. İlk kırılma CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz'ın düğününde nikah şahidi olmasıyla yaşandı.

İkinci kırılma İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Recep Demirtaş'ın ayrılması sürecinde yaşandı. AK Parti Milletvekilleri ile ilk krizi bu süreçte yaşadı.

Üçüncü ve asıl kırılma ise sağlık çalışanlarına yönelik sözleriyle yaşandı. Sağlık çalışanlarıyla ilgili sözleri olmasa da Vali Erdoğan Bektaş alınacaktı.

Zonguldak'ta hiçbir katkısı olmayan Ahmet Çınar'ın arkasından ağlayanlar olduğunu görünce, Vali Erdoğan Bektaş için de gözyaşı dökenler olacaktır.

Erdoğan Bektaş, Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun olmuş bir vali değil. Hukuk Fakültesi'ni bitirdiği için validen çok savcı gibi davranıyordu.

Bektaş, insanlarla göz teması kurmuyordu. Bu bir rahatsızlık mı, alışkanlık mı bilmiyorum. Ama rahatsız edici bir durumdu. Bunu kendisine iki kez söyledim.

Ahmet Çınar ile Erdoğan Bektaş Zonguldak'ın en kısa süre görev yapan Valileri arasında yer almayı başardılar.

Nedenlerini size çok kısa bir şekilde yazacağım.

Ahmet Çınar, dönemin AK Parti Zonguldak Milletvekili Hüseyin Özbakır'ın tavsiyesiyle kendisinden önce görev yapan Vali Ali Kaban'ın her şeyini silip attı. Yüzbinlerce liralık hayali projeler yaptırdı. Ahmet Çınar'ın başını o projeler yaktı!

Erdoğan Bektaş, Hüseyin Özbakır'dan etkilendi. Köksal Toptan'dan etkilendi. Mevcut milletvekilleri varken önemli konularda Özbakır ve Toptan ile istişare etti.

Bizim, Vali Erdoğan Bektaş ile ilişkimize gelince: Kendisini ilk ziyarete gittiğimde, bana karşı önyargılı olduğunu hissettim ve bunu yüzüne söyledim.

Valinin makamına gidip, benim aleyhimde konuşanların isimlerini tek tek söyledim: "Bunları nereden biliyorsun?" dedi.

30 yıl bu şehirde gazetecilik yapan biri Valiliğe kim girdi, kim çıktı bilmez mi? Pandemi toplantısında yaşananları öğrenen gazeteci, kendisi hakkında konuşulanları öğrenmez mi?

Erdoğan Bektaş ile Vali olmasa belki daha iyi anlaşabilirdik. Neyse, geldi, geçti. Nice valiler gelip, geçecek. Allah ömür verirse biz yine burada olacağız.

Vali tam da öyle demek istedi

Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş, sağlıkçılarla ilgili "Bize yük oldular" ifadesinden sonra özür diledi. Ama özür dilediği açıklamasında bile o infial yaratan sözlerini yineledi.

Sağlıkçılarla ilgili sözlerinin yanlış olduğunu kendisine söylediğimde ısrarla sözlerinin arkasında olduğunu söyledi. Zaten özür yazısında da bunu tekrar ettiğini söyledi.

Bu satırları, Valinin sözlerini, "Vali aslında öyle demek istemedi", "Yanlışlıkla söyledi", "Niyeti kötü değildi" şeklinde yorumlayanların daha net anlayabilmesi için yazıyorum.

Zonguldak en büyük 'Ödem'ini attı!

Ödem, dokularda aşırı sıvı birikmesi nedeniyle genellikle bacak, ayak, kollar ve ellerde şişlik ortaya çıkması ile karakterize bir sağlık sorunudur.

Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş'ın merkeze alınmasıyla ilgili en büyük mutluluğu sağlık çalışanları attı. İnternet sitemize gelen yorumlardan birinde "Zonguldak en büyük ödemini attı" deniliyordu.

Bir bürokrat için ilk kez böyle bir ifade kullanıldı.

Giden bürokratların arkasından yazmak adetim değildir.

Tarihe not düşmek için yazıyorum.