Zonguldak'ta 3 okulun öğrencileri ve velileri yeni eğitim-öğretim yılı başlamadan endişe içinde bekliyorlar.

İnağzı ve Kapuz mevkiinde eğitim veren 3 okul; TOKİ İlköğretim, Köksal Toptan İlköğretim ve Kapuz İlköğretim Okulları bölünmek isteniyor.

Okulları bölmek ya da birleştirmek uygulaması öğrencilerin ve velilerin dengesini bozuyor.

Şimdiki yeni nesil derslere zaten zor konsantre oluyor, veliler bu konuda sıkıntılar çekiyor.

Hoopp okul değişsin, öğretmen değişsin, çocuk dersi zor çalışsın.

Okul değişim ve dönüşümünde veliler de zor durumda kalıyor, maddi olarak özellikle.

Bu gerçekten gerekli bir şey mi? Değişim-dönüşüm öğrencinin eğitimi için şart mı?

Geleceği için şart mı? Bu kadar şart olan bir şey olsa bunu veliler ister değil mi?

Bu 3 okulun konusu İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne iletilmiş ve Vali Erdoğan Bektaş'a kadar konu taşınmış.

Okul Aile Birliği Başkanları Vali Erdoğan ile görüşmüş, kadınlar bir de azar işitmiş.

Vali Bektaş'ın, evladı için, geleceği için uğraşan annelere bu denli bir tavrı hiç yakışmadı.

Ayrıca Sayın Vali Erdoğan Bektaş'ın bu tür görüşmelerde özellikle sivil toplum örgütleri başkanlarını 'Sakın basına sızmasın' diye ültimaton vermesi de hoş değil.

Bu 3 okulun sorunu çözülmüyor, bir de basına sızmasın diye uğraşılıyor.

Peki bu veliler ne yapsın? Çocuğunun birden okulu değişiyor, okula yürüyerek mi gidecek?

Okula giderken başına bir şey gelecek mi? Ya da servise mi vereceğiz?

Servis parası kaç lira, nasıl denkleştireceğiz, asgari ücretle çalışan anne ve babaların servis parasını nasıl çıkartacak?

Maddi sorunu olmayan anne ve babalar işin bu yönünü düşünmeyebilir, mücadele etmektense teslim olur gider.

Ben şunu anlamıyorum ve Milli Eğitim Müdür Vekilimiz Harun Akgül ve Valimiz Erdoğan Bektaş'tan rica ediyorum;

Okullarda ki bölünme bir öğrencinin başarılı olması noktasında ne kadar etkili?

Kısacası çok gerekli mi? İlkokul-ortaokul ayrımı nasıl belirlenmeli?

Milli Eğitim Bakanlığı'nın yönetmeliğindeki 11'inci maddesi şöyle;

"Bulunduğu mevkideki tek okul olma gibi durumlarda şayet okul iki binadan oluşuyorsa binasının birisinin ilkokul diğerinin ortaokul olarak ayrılması uygundur. Şayet tek bina ise konudaki zorunluluk hali kapsamında düşünülerek birinci ve ikinci kademenin aynı binada eğitim görmeleri yoluna gidilmelidir."

Yönetmelikte bile anlaşılacağı gibi bir esneme payı var.

Ama bürokratlarımızda esneme payı yok, enteresan durumlar yaşanıyor.

Burada 3 okulun toplamı, en az 1200 kişiden bahsediliyor, az mı bu sayı?

Kiminin ilkokulu kalmayacak, kiminin ortaokulu kalmayacak.

Bu konu daha empati yapılarak çözüme kavuşturulmalı diye düşünüyorum, veliler de mahkemelerde uğraştırılmasın.

Karşısında Atatürk heykeli de olursa daha güzel olur

Zonguldak Sahili'nde Mustafa Kemal Atatürk'ün kente ayak bastığı yerde bir heykel vardı.

Atatürk'ü çiçekle karşılayan Ayten Alper'in heykeli.

Bu heykel ilk yapıldığında şöyle eleştiriler yapılmıştı, aynı eleştiriyi ben de yapmıştım.

Tek başına çiçek uzatan kız heykeli bir şey anlatmıyordu. 'Karşısında Atatürk Heykeli de olsa daya iyi olurdu' diye eleştiriler vardı.

O heykel Sahil Projesi kapsamında yıkıldı.

Eğer o heykel yeniden oraya yapılırsa ki yapılması gerekiyor.

Olayı anlatan bir şekilde olursa, Ayten Alper Atatürk'e çiçek uzatırken dizayn edilirse daha güzel olur.

Benim gibi düşünenlerin de sayısının fazla olduğunu biliyorum.