Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan'a bu aklı kim verdiyse yanlış yaptı.

Evet, yerel basında gerçekten çok salakça yazılar çıkıyor.

Niye ciddiye alıyorsun ki?

Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş'a "Bu sene tatile senin otele gidiyoruz" dedim!

"Antalya'da otelim olsa benim burada ne işim var? Beni deli mi sevdi?" dedi!

Yayın kuruluşlarının işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı olmalı.

Biz, televizyonumuz varken o işlere bakmıştık.

Bina sahibinden kaynaklanan sorunlar yüzünden devamını getirmemişiz.

Gazete ile ilgili ruhsat başvurusu yapılmamış.

Dün arkadaşlarımız gerekli evrakları toplayıp Zonguldak Belediyesi'ne başvuru yaptılar.

Gazeteciler, millete racon keserken, işini en doğru şekilde yapmalı.

Merdivenaltı yayıncılık olmaz!

Al ruhsatını, öyle yaz!

O zaman ne yapacak?

Bu mesleğe 30 yılını vermiş biri olarak, taraflara söylemek istediğim bir şey var:

"Poposuyla inatlaşan donuna yapar."

Bu işleri bu noktaya getirmemek lazım.

İnanış Gazetesi, yıllar önce Nejdet Yazıcı hakkında her şeyi yazdı.

Necdet Yazıcı milletvekili oldu.

Halkın Sesi, Hamdi Uçar hakkında her şeyi yazdı.

Hamdi Uçar milletvekili oldu.

Belediyede mastürbasyon yapan başkanın istifasını istediler!

Adam bir sonraki seçimi kazanıp geri döndü!

Halkımız böyle siyasetçileri seviyor!

Çok da şey etmemek lazım.

Gazeteci yazar, siyasetçi işine bakar!

Zonguldak Lobisi

Bir mühendis mesaj attı:

"Son yazınızda 'Zonguldak Lobi' grubundan bahsetmişsiniz. Tebrik ederim. Bende ordaydım ama geçen hafta çıktım. Beni oraya alan 'Burada hep kafa adamlar var' demişti :))) Baktım ne bilim var, ne teknoloji var, ne de Zonguldak için bir proje üreten var... Neyse; sizinle Zonguldak konusunda hep aynı düşünüyoruz. Teşekkürler..."

Günün Fıkrası: Valiye parmak!

Valilikte bir memur, herkesle maaşına iddiaya girer ve kazanırmış. Memurlar bir kaç maaş geriden gelir olmuş. Sonuçta Vali, memuru il dışına gönderme kararı alır. Gideceği ilin Valisi aranır, adamın sürgün gerekçesi anlatılır ve ne olursa olsun bu kişiyle kimse iddiaya girmesin diye uyarılır. Vali, gelen memuru çağırır, bakar ki süklüm püklüm bir tip.

- Evladım hoş geldin.

- Hoş bulduk efendim.

- Otur bakalım.

- Oturamam efendim.

- Aşırı saygıyı bırak oğlum, ben otur diyorsam otur.

- Efendim, bende de sizdeki gibi basur var, ondan oturamam

- Bende basur masur yok! Manyak mısın sen?

- Efendim inkar etmeyin, var mısınız üç maaşına iddiaya.

- Varım ulan. Hemen doktor çağırıyorum.

- Gerek yok efendim, karşılıklı kontrol edelim.

Vali pantolonunu indirir, bizim memur kontrol eder ve "Aaaa! Yokmuş gerçekten! Siz kazandınız efendim" der.

Vali, hemen diğer Valiyi arar ve kahkaha atarak konuşur:

"Sayın meslektaşım... Bu zibidi mi sizi soyup soğana çeviriyordu? Benimle de sende basur var diye iddiaya girdi ve üç maaşını kaptım!"

Vali cevap verir:

"Yapma be Vali Bey. Yaktın, mahvettin bizi. Ben dahil Valilikteki her memurun altı aylık maaşı gitti. Gider gitmez 'Vali'ye parmak atacağım' diye bizimle iddiaya girmişti o memur!"