CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, AK Parti Zonguldak Milletvekili Hamdi Uçar'ı canlı yayında tartışmaya davet ediyor!

Deniz Yavuzyılmaz, her konuda açıklama yapıp, konuyla ilgili bir gelişme olduğunda "Benim sayemde oldu. Ben şu açıklamayı yapmıştım" anlayışında olan biri.

Deniz Yavuzyılmaz'ın bu davranışları parti içinde de eleştiriye neden oluyor. Ama nezaketlerinden ötürü kimse Deniz Yavuzyılmaz'a bir şey demiyor!

Benim tanıdığım Hamdi Uçar, Deniz Yavuzyılmaz ile canlı yayına çıkmaz. AK Parti lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun canlı yayın davetlerini kabul etmedi ki, Hamdi Uçar, Deniz Yavuzyılmaz'ın davetini kabul etsin.

CHP'nin talihsizliğine bakın. İki Milletvekili var. İkisinin de ikameti Zonguldak değil! Birinci sıradaki Ünal Demirtaş'ın Ereğli ile ilgisi yok. İkinci sıradaki Deniz Yavuzyılmaz'ın Zonguldak ile ilgisi yok.

Bak internete. At WhatsApp'dan bir açıklama. Çek bir video koy Facebook'a! Gönder 300'er lira harçlık! Oldu sana Zonguldak Milletvekili! Ne güzel ya!

Siyasetin bu kadar ucuzladığı bir dönem hatırlamıyorum. İşin kötü tarafı, Deniz Yavuzyılmaz'a özenip İstanbul'da yaşayıp, çalışıp Zonguldak'tan milletvekili olmaya çalışanlar türedi. Allah'tan bu isimlerin tercihi CHP oluyor da, Zonguldak kurtuluyor!

Zimem Defteri Geleneği...

Uygulama önce Ankara'da, ardından Gaziantep'te yapıldı. Ama ülkemizde iyilik, kötülük kadar hızlı yayılmadığı için bu uygulama çok da duyulmadı.

Zimem defteri, veresiye, borç defteri anlamına da geliyor. Osmanlı'da Ramazan ayında maddi durumu iyi olan kişiler tanımadıkları bir semtteki esnafa girerek zimem defterlerini çıkarmalarını isterdi. Defterin başlarından, ortalarından ve sonlarından rastgele birer sayfayı yırtarak alır hesaplatarak öderdi. Borcu ödeyenin kim olduğunu, borcu ödenen kişiler de dahil kimse bilmezdi.

Zonguldak'ta böyle bir uygulama olur mu? Olmaz.

Çünkü bizde hayır işleri biraz gürültülü olur.

Yapanların aklında bu işi siyasete ranta dönüştürmek olduğu için sessiz olmaz.

Ama Zonguldak Valiliği, Esnaf Odaları Birliği ve TSO'larla bu işi yapabilir. İnsanlara gıda kolisi dağıtmaktan daha iyidir. Hem vatandaş, hem esnaf nefes alır.

Kavga nasıl başladı?

Emekli olduğumun ertesi, Sosyal Sigortalar'a gidip müracaatımı yapayım dedim.

Masadaki memure, yaşımı teyit etmek için ehliyetimi istedi. Ceplerimi karıştırdım, cüzdanımı evde bırakmışım!.

Kadına dedim ki "Bir koşu eve gidip getirebilirim!".

"-Yok canım", dedi kadın , " Gömleğinizi açın lütfen!"...

Düğmeleri açtığımda, kıvırcık, kırlaşmış göğüs kıllarıma bakıp, "Bu kır renk, benim için kanıt olarak yeterli!" dedi ve müracaatımı aldı.

Eve döndüğümde, sigortalarda başıma geleni karımla paylaştım. "Pantolonunu da indireydin keşke!" dedi "maluliyet de bağlarlardı belki!"

İşte kavga böyle başladı...

Günün Fıkrası: Oflu ile Rizeli!

Ramazan'da Oflu ve Rizeli Erzurum'a gitmişler, oruç yerken yakalanmışlar, hem de Erzurum'da... Cezası idam... Tam idam edileceklerken Oflu demiş ki; ben Müslüman değilim, beni neden ve nasıl idam ediyorsunuz? Ona, o halde sen ayrıl, doğru diyorsun demişler, bu sefer tam Rizeliyi idam edeceklerken yine Oflu "bir dakika" demiş, gene ne oldu sana demişler... Oflu demiş ki; Rizeliyi affederseniz ben de Müslüman olurum..!

Ulan demişler; Rizeliyi affedersek hem bir Müslüman kurtulur hem de bir gavur Müslüman olur... Tamam demişler ve Oflu Kelime-i Şahadet getirmiş...

Daha sonra ikisi oradan Rize'ye gitmişler ve köyde bir kahvede otururlarken sormuşlar Rizeli'ye "Bu arkadaş kimdir?" diye, o da bu Oflu'dur demiş...

Kahvedekiler ona; "Vayyy sen başka adam mı bulamadın arkadaşlık edecek" diye çıkışmışlar. Rizeli de onlara; "Ula uşaklar öyle demayun, bu Ofli gavur oldi kendini kurtardi, müsliman oldi beni kurtardi" demiş.