Corona Virüs sürecinde şu yaşadığımız karanlık günlerde Zonguldak'ın Alaplı İlçesi'nde akıllara durgunluk veren bir olay yaşandı.

Kdz. Ereğli Devlet Hastanesi'nde 67 yaşındaki N.T., Corona Virüsten hayatını kaybetti.

Cenaze, Alaplı Onurlu Köyü Aile Mezarlığı'nda getirildi ancak toprağa verecek resmi görevli yoktu.

Aile bir süre görevli bekledi ancak gelmedi, eğitimli personel yerine defin işlemi ölen kadının damadı ve torunu tarafından gerçekleştirildi.

Cenaze yakınlarına muhtar, köy imamı ve Kızılay başkanı yardım etti.

Corona Virüsten hayatını kaybedenlerin cenazesi eğitimli görevliler tarafından defnedilmiyor mu?

Bu hassas bir durum ortalıkta bu kadar bulaş riski varken, hiç bu konuda eğitimsiz kişilerin defin işlemine izin verildi.

Bu kadar uyarı, titiz çalışmalar içinde insanların kendini zor koruduğu dönemde hiç olacak iş miydi?

Bu konu haber oldu, medyaya yansıdı, ancak yetkililerin hiç sesi çıkmadı.

Konuyla ilgili Alaplı İlçe Kaymakamı Vedat Yılmaz'ı aradım.

Alaplı Kaymakamlığı Özel Kaleme not bıraktım, cenaze olayı ile ilgili Kaymakam Bey'le görüşmek istediğimi belirttim.

Notumu aldılar, telefon numaramı bıraktım ancak geri dönüş yapan olmadı.

Sonrasında Alaplı Belediye Başkanı Nuri Tekin'i cep telefonundan aradım.

Telefonuma bakmadı ve geri dönüş de yapmadı.

Yetkilileri özellikle aradım, durum nedir, buradaki zafiyet nedir, bu büyük skandalda kimin imzası var?

Bilgi almak istedim ancak yetkililere ulaşamadım.

Şimdi o cenazeyi defnedenlere bulaş olduysa bunun hesabını kim verecek?

Bu normal bir zaman değil ki, normal cenaze değil ki?

Bu nasıl atlandı? Nasıl görmezden gelindi? Çıkıp yetkililer ağzını bile açmadı.

Baktılar kimse gelip bir şey sormuyor, bu olayın üstünü böyle örtmek istediler.

Cenaze yakınlarına 'Siz kendiniz defnedebilirsiniz' denilmiş.

E, Alaplı'da bundan sonra olası yaşanacak herhangi bir cenazede herkes kendi cenazesini kendisi mi defnedecek?

Bu nasıl iştir Allah aşkına, Alaplı Belediye Başkanı Sayın Tekin; Coronalı cenazeyi defnedecek eğitimli görevliniz yok mu?

Sayın Kaymakam Yılmaz; Peki siz sormadınız mı bu olayı nedir ne değildir diye?

Böyle vurdumduymazlık, sorumsuzluk olmaz, nasıl olsa küçük yer duyulmaz diye mi düşündünüz?

Haberlerde '30 Büyükşehir ve Zonguldak' deyince dudaklarım titrer

İstatistikçi Yazar Cenk Kaplancan, Corona Virüs önlemleri kapsamında Zonguldak'ın 30 Büyükşehir ile anılmasını kaleme aldı.

Yazar Kaplancan'ın '30 Büyükşehir ve Zonguldak' bu demekti' yazısının en çok beğendiğim kısmını sizlerle paylaşıyorum;

Her akşam haberlerde 30 Büyükşehir ve Zonguldak deyince dudaklarım titrer, boğazım düğümlenir ve konuşamam bir an.

Şimdi gözlerim dolu olarak dinlerken o haberleri, kamyonet arkasından sallanan çizmeler, gözleri sürmeli adamlar,

Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nin yokuşu, şehrin orta yerinden geçen demiryolu ve tren katarının arkasından kömür toplayan çocuklar,

lokomotifin sireni, simsiyah duvarlar, duvarlarda çiçek açmış ağaçlar, baltasına odun saplamış adam, güldüğünde bembeyaz dişler,

bir küçük çarşı ve orta yerinde köprü, dantel gibi sahiller, el değmemiş koylar, nar gibi yanıp batan güneş, kucak açmış kolları ile liman,

yüzlerce merdivene ömür törpületmiş insanlar, hep umutla baktığı geleceği ve özlemi var aklımda.