Maden Makinaları Kümelenmesi yapıyorduk.

Acayip umutluyduk.

Araya saçma sapan işler girdi.

Atamalar nedeniyle ortaya çıkan siyasetçi-bürokrat itişmesi gündemi değiştirdi.

Üzülmez Kültür Vadisi Projesi rafa kalktı.

Bir Vali "Turizme yönelelim" diyor, diğer Vali "Demirde kümelenelim" diyor. Bir başkası geliyor "Makinada kümelenelim" diyor.

Bir milletvekilimiz Orman Bölge Müdürüne ginseng ektirecekti. Onu da unutmadık değil mi?

Sonra öğrendik ki, ginsengi para kazanmak için satıyormuş!

Kendisi Cialis kullanıyormuş!

72 saat ereksiyon etkisi veriyormuş!

Biz de "Zonguldak'ın anasını kim belliyor?" diye düşünüp duruyorduk!

Yani viagra işi doğru değilmiş.

Saygın okurlarımızdan özür diliyorum.

Milletvekilimiz Viagra değil, Cialis kullanıyormuş!

Hem prostata da iyi geliyormuş!

Cialis'in etkisi Viagra'ya göre daha uzunmuş!

Ama milletvekilliği o kadar uzun sürmedi!

Demek ki, milletvekilliğinin süresini uzatmak için Cialis'e gerek yokmuş!

Öğrendiniz değil mi?

Yatırım, üretim, istihdamı yanlış anlaşıldı

Zonguldak'tan yurt dışına bir heyet gidiyor.

Heyette Ticaret ve Sanayi Odası Başkanları da var.

Yolculuk sırasında uçakta iki oda başkanı alkolü fazla kaçırıyor.

Uçaktan inerken kafile başkanı mülki amir, oda başkanlarının başındaki kişiye "Bu ne rezillik? Bunları heyete niye dahil ettin?" diyor.

Oda başkanı ne diyeceğini bilemiyor!

Böyle oda başkanlarımız var bizim!

Eline, beline, diline, içkisine hakim olamayan!

Biz bu insanlardan bulundukları yörenin kalkınmasına katkı vermelerini bekliyoruz.

Eskiden, oda başkanı deyince bir ağırlığı olurdu.

Şimdi geçinmek için oda başkanı olanlar var.

Altında odanın arabası olmasa, yakıt masrafı nedeniyle evine gitmeyecek olan başkanlar var.

Harcırah verilmediği için şehit cenazesine gitmeyen oda başkanlarını yazmıştık.

Ama Vali'nin yanında bunlar var!

Kaymakamın yanında bunlar var!

Siyasetçinin yanında bunlar var!

Kenti için yaptığı bir şey yok.

Ama kendi için yaptığı çok şey var.

Biri de geçenlerde "İlçemiz için elimizi ve gövdemizi taşın altına koyacağımızın bilinmesi gerekir" diyordu.

Aslında bu kişinin, gövdesini taşın altına değil, bazen birinin altına, bazen de üstüne koyduğu biliniyordu.

Böyle olunca kentin sorunlarını düşünmek yerine, kendi yarattığı sorunları çözmeye uğraşıyordu. Eğer genç ve güzel kadını ikna edemeseydi üçüncü kez baba oluyordu!

Yatırım, üretim, istihdam üçlemesini yanlış anlamış olmalı.

Yatırım deyince yatırın, üretim deyince çocuk, istihdam deyince ilişki anlayan bir zihniyetten Zonguldak'a fayda gelir mi?

Bunları Teknoparklara filan alalım!

Yeni teknikler öğrensinler!