Önce saldırı haberi.

Şehitler.
Çok sayıda yaralı.
Ardından açıklamalar peş peşe geldi.
Önce 9 şehit.
22 şehit.
29 şehit.

33 şehit.
36 yaralı.
Köşenin yazıldığı saatlerdeki rakamlar böyle.
İnsanın içi açıyor.
Yüreği yanıyor.
Allah, şehitlerimize rahmet eylesin.
Yakınlarına sabır versin.
Milletimizin başı sağ olsun.
İşin özü bu.
[*] [*] [*] [*]
Bir de içimizdeki Suriyeliler var.
Mülteci olanlar değil.
Akrabamız.
Komşumuz.
Tanıdığımız.
Dün geceden bu yana felaket tellallığı yapıyorlar.
Çok var.
Az var.
Şöyle.
Böyle.
Şehit...
Tek başına her konuyu anlatan bir kelime.
Bunun rakamsal bir özelliği yok.
[*] [*] [*] [*]
Buradan siyaset yapmak.
Hükümet karşıtlığı.

İktidar düşmanlığı.
Ne yeri.
Ne zamanı.
Şimdi birlik olma zamanı.
Eğer yönetimle...
Yöneticilerle bir sorununuz varsa.
Ki var...
Ordu savaşta iken siyaset olmaz.
Eller semaya açılır.
Dua edilir.
Ve başka hangi vatandaşlık görevi varsa.
Noksansız.
Şüphesiz yerine getirilir.
Başka türlü davranışlarda bulunmak.
Niyet etmek.
Akıldan geçirmek.
İnsanların kendine.
Vatanına.
Bayrağına..
İhanettir.
Canını fedan eden şehide ihanettir.

[*] [*] [*] [*]
Özeti şu...
Diyanet'in bugüne kadar en iyi hutbelerinden bir bölüm.
"Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi.

Senin uğrunda ölen ordu, budur ya Rabbi.

Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın,

Galib et, çünkü bu son ordusudur İslam'ın.

Allah'ım!

Kahraman ordumuza nusretini ve zaferini, cennet yurdumuza lütuf ve bereketini ikram eyle!

Allah'ım!
Şehitlerimize merhametini, gazilerimize inayetini, milletimize şefkatini esirgeme!

Ya Rabbi!
Ezanımızı dindirtme!
Vatanımızı böldürtme!

Bayrağımızı indirtme!

Başımızı eğdirtme!

Mehmetçiğimizin ayağına taş değdirtme!

Ya Rabbi!

Birlik ve beraberliğimizi, sabır ve metanetimizi arttır!

Acılarımızı dindir, umudumuzu zafere eriştir!

Amin!"