Zonguldak'ta yaşanan Corona virüs şüphesi vatandaşı epey bir korkuttu.

Biz, yetkili ve birinci ağızdan direk bilgi aldığımız için daha sakindik.

Neyin ne olduğunu biliyoruz, işleyiş nasıl oluyor farkındaydık.

Ama sadece haberleri okumakla ya da okumamakla panik yapan vatandaş sayısı epey bir fazla oldu.

Vatandaş haklı olarak korktu tabi, şaka değil Corona virüsü bu.

Sağlık skandallarının yaşandığı Türkiye'de korkmamak mümkün değil.

Vatandaş kendini korumasız ve çaresiz hissediveriyor hemen.

Geçenlerde sosyal paylaşım sitesinde yapılan yazı şöyleydi:

"Coronadan acayip tırsıyorum ülkeye gelse patır patır ölürüz ve sadece istatistik oluruz gibi geliyor."

Aynı yazıldığı, okunduğu ve anlaşıldığı gibi...

Zonguldak'ta iki gündür Corona virüsü şüphesi yaşandı.

Deyim yerindeyse dağıldık, döküldük, şaşkın ördek gibi olduk.

Önce 5 sonra 13 sonra sayıları 16'ya yükselen şüpheli İranlılar, Zonguldak'a getirildi.

Ereğli'de ERDEMİR'den gelen tır şoförleri Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi Ek binasına sevk edildi.

Oradan direk neden Ankara'ya gönderilmedi?

Geldiler Atatürk Devlet Hastanesi ek binasının en üst katı boşaltıldı.

Özel odaların olduğu bölüme İranlılar yerleştirildi.

Dün haber merkezinde gerek büro telefonu gerek özel telefonlarımızdan sürekli insanlar arıyor ve 'Zonguldak'ta Corona mı varmış?' diye sordular.

Bir sürü açıklamalı haber yapmamıza rağmen insanlarda ki telaşı ve korkuyu gördüm.

Yeğenim bile WhatSaptan şöyle yazdı: "Teyze Zonguldak'ta Corona virüs mü var? Ben ölmek istemiyorum."

Çok etkilendim, onu rahatlatacak açıklamaları yaptım.

Çünkü insanlar biliyor ki; Zonguldak'ta hiçbir şey yolunda gitmiyor.

Vali Erdoğan Bektaş: "Çin'de bile bu kadar panik olmadı" demiş.

Çünkü bizim insanımız Zonguldak'ta bir boş vermişlik olduğunu biliyor, farkında.

Biliyorlar ki; bu Corona illeti kente bir gelse Allah korusun sahipsiz kalacaklar.

Şüphesi bile böyle insanları allak bullak etti.

İnsanlar yıllardır maden ocaklarında hayatlarını kaybettiler.

Binlerce acılı aile var, yetim kalmış çocuklar var.

Çoğu iş güvenliği tedbirsizliğinden, gariplikten öldü.

Yıllardır yöneticilerimiz bu konuyu ciddiye almıyor.

Zonguldak'ta ki çarpık kentleşmeyi bilmeyen yok.

Bir deprem olsa halimiz nice olur, cesedimizi bulamazlar herhalde.

Bunun yanında kente gelmeyen hizmetleri saymayalım, yıllardır yerinde sayan Zonguldak.

Diğer taraftan son günlerde Gazi Ortaokulu'ndan başka okullara gönderilmek istenen öğrenciler Madenci Anıtı'nda eylem yapıyorlar.

Onların sorunları çözülmedi, bence bu kentin vatandaşları kentin yöneticilerine güvenmiyor.