Biraz daha görevde kalmak, daha iyi bir yerde görev almak için çaba gösteren birinin karşısındakine laf söyleme hakkı yok.

Hele hele liyakatla değil de, hemşericilikle, 15 Temmuz hain darbe girişiminde tesadüfen aldığı paye ile bir noktaya gelen kişi başkasına söz söyleme hakkına sahip olabilir mi?

Yol çizgilerinde bile subliminal mesaj veriyor. Tuttuğu takımın renklerini kullanıyor! Bir de kendisine dua etmemizi bekliyor.

Sanki yaptığı iş ve işlemler için devletimiz kendisine ücret ödemiyor. Lojmanını vermiyor! Sanki bindiği arabanın yakıtını maaşından ödüyor!

Görevini yapar birisinin teşekkür-dua beklemesi ne kadar komik.

Üstat Cemil Meriç, "İyilik eden, mükafat beklediği an tefecidir" der!

Zonguldak, turizm ve seyahat!

Zonguldak EMITT-2020 Turizm Fuarına katılmış!

Ben de gülmekten katıldım.

EMITT dünyanın 4'üncü büyük turizm ve seyahat fuarı.

Zonguldak, turizm ve seyahat!

Beni anlıyorsunuz değil mi?

Zonguldak ve turizm.

Zonguldak ve seyahat.

Yahu şehir merkezindeki trafik sorununu çözememiş bir ilin seyahat ile ne işi olur?

Türkiye'nin her tarafına hızlı tren hatları yapılırken, yolcu taşımacılığını demiryolu ağıyla Ankara'ya kavuşturamayan bir ilde turizm ve seyahat mı olur?

Havaalanına, uçakların sağlıklı bir şekilde inip kalkış yapamadığı şehirde turizm ve seyahat mi olur?

Şimdiye kadar EMITT'e katılım için Zonguldak'taki belediyelerin ve kurumların harcadığı para ne kadardır?

Bu para şehrin turizm altyapısı için harcansa daha iyi olmaz mıydı?

Zonguldak'tan fuara katılanlar.

Bartın'ın standını gördünüz mü?

Sadece salatası ve evi yeter değil mi?

Biz ise fuara Vali Erdoğan Bektaş'ı getirdik.

Rektör Mustafa Çufalı'yı getirdik.

Bir Emniyet Müdürümüz Ahmet Metin Turanlı eksikti.

Aslında İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Recep Demirtaş'ı getirebilirdik.

Yöre ağzıyla konuşur, biraz söverdi!

Neyse... Anladınız ne demek istediğimizi!

O kaşeyi kim yaptırdı, imzayı kim attırdı?

Bir süredir önemli takip ettiğim iki konu var!

Biri TTK'nın mekanize sistem diye aldığı ve Karadon'a getirdiği makine! İlginç bilgiler geliyor. Az kaldı. Sizinle paylaşacağım.

İkincisi ise nitelikli dolandırıcılık iddiasıyla 100 yılı aşan hapis istemiyle yargılanan Yasin Hamzaçebi'ye ilgili.

Hani Şerafettin Kaymaz adlı genç galerici, tüm mal varlığına haciz konulduğu için intihar etmişti ya!

O çekteki cironun Şerafettin Kaymaz'a ait olmadığı ortaya çıkmıştı ya!

Peki o kaşeyi kim yaptırdı, o çeke kim bastırdı?

Çeke o sahte imzayı kim attırdı, kim attı?

Bu soruların yanıtını biliyorum.

Olayın failleri her yerde konuşuyorlar.

Yakında büyük bir bomba patlar mı?

Yoksa aralarında uzlaşırlar mı?

Bilmiyorum.

Bildiğim tek bir şey var! Gerçeklerin er yada geç ortaya çıkma gibi bir huyu var!

Günün Fıkrası: Oflu, Bayburtlu ve Rizeli!

Oflu, Bayburtlu ve Rizeli ortak inşaat yapmışlar. Sabah olmuş bina yıkılmış. Rizeli başlamış ağlamaya ''gitti demirum çeliğummm'' öbür taraftan Bayburtlu başlamış ağlamaya ''Gitti kumum çakılımmm'' diye. Oflu da geçmiş karşılarına atmış bacak bacak üstüne ''İyi ki çimento koymamışum yoksa bunlar gibi ağlayacaktum.'' Demiş!