Zonguldak ne günlere kaldı sevgili okurlar?

Genelevdeki kadınlardan rüşvet alan adam, karşısındaki kişiyi kamuyu zarara uğratmakla suçluyor!

Genelevdeki kadından para alıyor diye buradaki eksiği görmeyecek mi? Görecek elbette.

Ama sen önce kendi döneminde çalıştırdığın konsomatrisin hesabını ver bakalım!

Zonguldak'ı kimlere teslim etmişler?

Demokrasilerde, halkın temsilcileri meclise girer!

En azından böyle bilinir!

Siz bizim meclise bir bakar mısınız?

Toplumun kalitesi bu kadar düştü mü?

Kaç kişi genelev çalışanlarından avanta alıyor da mecliste temsilcisi var arkadaş?

Genelevden avanta alan adamın, konsomatrist çalışmasına itirazı olur mu?

Mesele 'Biraz da biz yiyelim' meselesi!

Biz sizin elektrik faturanıza itiraz ediyor muyuz?

Bahis oynadınız, kaybettiniz!

Bir sonraki yarışı bekleyeceksiniz!

Mızıkcılık yok!

9 ay önce neler konuşuyorduk?

Zonguldak bir alem memleket.

9 ay önce Belediye Başkanı Muharrem Akdemir'in yolsuzluklarını konuşan Zonguldak, bugün Belediye Başkanı Ömer Selim Alan'ın işe aldığı personeli konuşuyor.

Şöyle hafızayı bir tazeleyelim isterseniz.

Muharrem Akdemir'in, Davut Acar'a doğrudan teminle verdiği ihaleler yazılıyordu her gün!

Zonguldak İl Emniyet Müdürlüğü karşısında Davut Acar'ın işlettiği Carrefour alanı yazılıyordu!

Demir ailesine usulsüz devir tartışmaları vardı. Sözleşmeye aykırı yapılaşma vardı!

Erhan Darende'nin Zonguldak'ta yağmur yağdığında saçını taradığı zamanlardı. Unutuldu gitti!

Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan'ın 3 ay 18 gün çalıştırdığı Özel Kalem Müdürünü konuşuyoruz.

9 ayda nur topu gibi bir Özel Kalem Müdürümüz oldu.

Oysa Lavuar Alanı ve Liman düzenlemesi ihaleye çıkıyor.

Üstelik Zonguldak Belediyesi'nin kasasından bir lira çıkmayacak. Tümünü TOKİ yapacak!

Zonguldak, önümüzdeki 4 yılı kavgasız gürültüsüz geçirebilirse, kentin çehresi yenilecek.

Lavuar Alanı ve Limandaki çalışmanın ardından Fevkani Köprüsü de yıkılırsa kentin önü açılacak.

Zonguldak'a yıllar sonra gelen, şehirdeki değişimi, dönüşümü görebilecek.

Bizim Hayri Bulazar bozulmuş!

Geçenlerde Bülent Ecevit Üniversitesi Genel Sekreteri Hayri Bulazar'a mesaj atıp soru sordum. Yanıt verdi. Ama hemen peşinden "Bizim Hayri Bulazar bile" diyosun ya, bizi hafif görüyorsun. Sen büyük adamlarla muhatap olursun hemşerim. Allah işini gücünü rast getirsin" yazmış!

"Bizim Hayri Bulazar" ne kadar güzel bir cümle.

"Bizim Ali Rıza Tığ" gibi.

Ama Hayri Abi bozuluyor!

Neden? Çünkü o koskoca BEÜ'nün Genel Sekreteri ya!

7-8 bin lira maaş. Bir o kadar döner sermayeden para alan birine "Bizim Hayri Bulazar" denir mi?

Ne yani, hemşerimsiniz diye yanlışlarına çanak tutacak değiliz!

Yönettiğiniz üniversitenin hastanesinde stent olmadığı için insan öldü!

Siz kalkıp bir özür bile dilemediniz!

Kapındaki tabela, bordrondaki ünvan beni hiç ilgilendirmiyor!

Sen, benim için 'Gök'ün tekinden kalitesiz malı, yüksek fiyata aldıran bir genel sekretersin!

Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim!

Anladın mı Hayri Abi!

İstersen Çatı Kebap'tan bir buçuk acılı söyleyeyim!

Ama ben de kimyasal yok!