Zonguldak Belediye Başkanı Doktor Ömer Selim Alan, Fevkani Köprüsü'nün altında işyeri olan esnafları, kiralarını ödemeleri konusunda uyardı.

Kira ödemeyenlerin tahliye edileceğini duyurdu.

Biliyorsunuz, Pusula bu konuya parmak basmış, iki kişinin toplam 600 bin lira kira borcu olduğunu yazmıştı.

Pusula dışında herhangi bir yayın organı bu konuya değindi mi?

Birçoğunun kira ödemeyen iki kişiyle para ilişkisi olduğu için değinemediler.

Ama onlar iyi gazeteci, dürüst gazeteci olarak caddede geziyor!

Hala utanmadan yazı yazıp, bize gazetecilik öğretiyorlar!

Biraz daha açalım o zaman!

Köprü altında gazete bürosu olup, kirasını ödemeyen kimse çıksın ortaya!

300 bin lira kira borcu ne kadar sürede oluşmuş?

O kira neden ödenmemiş?

Adam gazeteyi 300 bin liraya aldı!

300 bin lira ödemedi!

Yani bu adam, gazeteyi, belediyeye ödemesi gereken kira parasıyla aldı!

Üstelik o gazete, belediye başkanına yazı yazıyor!

Hadi devamını siz getirin dürüst, namuslu, şerefli, itibarlı gazeteciler!

Fatih Çakır'ı hiç kimse tutamaz!

Adalet ve Kalkınma Partisi Ereğli İlçe Başkanı Fatih Çakır, önümüzdeki günlerde görevden alınacak.

Yeni dönemde olmayacak.

Ben bu iddiayı yazdıkça; Fatih Çakır, ısrarla kalacağını yazdırıyor.

Şimdi yeni bir hamle yapmış!

Oturup düşünmüş, taşınmış!

Acaba bu haberleri Ali Rıza Tığ'a kim veriyor olabilir!

Hemen aklına Adalet ve Kalkınma Partisi Merkez İlçe Başkanı Mustafa Çağlayan gelmiş!

Tek kalemden çıkmış bir yazıyı el altından gazetelere servis etmiş!

Başlık bile aynı!

"Çağlayan gidiyor, Çakır devam."

Koskoca Ereğli'nin İlçe Başkanı bu işte!

Vizyon, misyon, ufuk, gündem, manşet bu işte!

Bu kafa, Ereğli'ye bir şey verebilir mi?

Adalet ve Kalkınma Partisi'ndeki belediyeyi rezil rüsva et, başkanı küstür, başka partiye kaçır, iki kez Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geldiği ilçede seçim kaybet, sonra göreve devam et!

Günün Fıkrası: Ayı bal getirir!

Fransız turist kafilesi Van'a gitmiş.

Van Kalesi'ni gezerlerken dağılmış, fotoğraf çekiyorlarmış.

Orada koyun otlatan çoban, bir Fransız turiste tecavüz etmiş.

Bağır çağır yakalamışlar, çobanı polise teslim etmişler.

Polis; "Oğlum, boku yedin... Hem tecavüzden, hem de turizmi baltalamaktan epey yatarsın. Git kadına yalvar, şikayetçi olmasın" demiş.

Çoban, kadına gidip; "Abla, ne olur affet. Çoluk-çocuğum, koyunlarım var. Benden şikayetçi olma" demiş.

Kadın da; "Ben senden şikayetçi değilim ki. Seni Fransa'ya götüreceğim, çok memnun kaldım" demiş.

Adam şaşırmış ve "Abla yapma... Benim çoluk çocuğum var, koyunlarım var, gelemem. Sen kardeşimi götür, hayatı kurtulsun" demiş.

Fransız kadın; "O'da senin gibi iyi mi?" diye sorunca, adam cevap vermiş:

"Valla beş yıl önce bir ayıya tecavüz etti. O ayı her yıl bize bal getirir..."