Zonguldak'ın siyasetine, bürokrasisine ve ticaretine hükmeden kişi ve kuruluşların nereden nereye geldiğini hatırlamak ister misiniz?

Bir grup, kömür kaçakçılığı yaparak bugünlere geldi.

Bir grup, basma/bazen satarak bugünlere geldi.

Bir grup, bir bankayı dolandırarak bugünlere geldi.

Ama bunlara sorun, Zonguldak'ta herkes sahtekar!

Sadece bunlar dürüst!

Bir de bu kişilerin birlikte hareket ettiği siyasetçilere bakın!

Körle yatan şaşı kalkar hesabı!

Yıllar önce gazetemizi ziyaret eden genç işadamı, limana doğru bakarken "Zonguldak'ta kim çok mal sahibi olmuşsa, en çok o çalmıştır" demişti.

"Siz" demiştim.

Tereddüt etmeden "Biz de ilk ona gireriz" demişti.

Biz sıralamayı biliyoruz.

O hurmaların nasıl çıktığını da görüyoruz.

Önce "Sıralamaya gireriz" diyenler gitti.

Şimdi sıra diğerlerinde...

İletişim özürlü birinden gazetecilik dersi alıyoruz!

Yazıp eline verdiğimiz konuşma metnini kürsüde okuyamayan birinden gazetecilik dersi alıyoruz iyi mi?

Reklam verenlerimizi arayıp "Ali Rıza Tığ'a veriyorsun. Bize niye vermiyorsun?" diyenden ders alıyoruz iyi mi?

"Ali Rıza Tığ'a 5 bin lira, bize niye 500 lira veriyorsun" diyen birinden gazetecilik dersi alıyoruz iyi mi?

Bizim yaptığımız haberi 24 saat sonra sitesine koyan birisinden gazetecilik dersi alıyoruz iyi mi?

Meyveyi, meyva yazan, kafası basmayan, iletişim özürlü birinden gazetecilik dersi alıyoruz iyi mi?

Bu kafa yapınla ne yaptığın haber ne yazdığın köşe okunur. Oku, dağarcığındaki kelime sayısını artır.

Seni, kendini geliştirebilmen için ciddiye alıyoruz. Hocanın sana ettiği küfürleri unutma!

Kimse Pusula'yı tehdit ve şantajla okumuyor. Daha iyi ve daha çok haber yaptığımız için tercih ediliyoruz.

Bu işler, emekli, dul ve yetimlerden oluşan bir kadro ile olmaz. Gerçek gazetecilerden kurulu bir kadro ile olur!

Kozlu kavşağında Kerim Yılmaz'dan Ali Bektaş'a dönüşün muhteşemdi! O kiloyla iyi savrulmadın!

Kaç kelime ile köşe yazdığına bakarsan, sana ne demek istediğimi anlarsın! Yok, yok! Yine anlamazsın!

Gazeteci Adnan Küçükvar, gazeteye alacağı kişilere kelime yazdırırdı. 500 kelime yazamayanı almazdı!

Bir anket yaptık. Zonguldak halkının yüzde 50'den fazlası haberi Pusula'dan alıyormuş! Yeterli mi?

Kıssadan Hisse: Koyun!

Devlet büyüğü açılışa gitmiş. Şerefine koyun kesecekler. Devlet büyüğü kıyamamış ve ahaliye dönmüş;

-Koyunu kesmeyin bana hediye edin...

Ahali duruma anlam verememiş ve koyunu devlet büyüğüne hediye etmişler...

Devlet büyüğü yanındaki danışmanına dönmüş ve;

-Koyunu devlet envanterine kayıt edip kadroya alın...

Diye emir vermiş... Bir zaman sonra danışman devlet büyüğüne gelmiş ve;

-Efendim şimdi biz bu koyunu kadroya aldık ama buna birde çoban lazım, demiş...

Devlet büyüğü;

-Tamam kadroya bir çoban bulun ve alın, demiş.

Çoban alınmış ve bir müddet sonra danışman yine devlet büyüğüne gelmiş ve;

-Edendim hani koyuna çoban almıştık ya yanına bir de girdisi, çıktısı bir muhasebeci gerekiyor... demiş, devlet büyüğü de onu da bulun kadroya alın, demiş.

Ardından kısım amiri, mutemet, veteriner, Lojistik müdürü derken koyunun bakım kadrosu 25 kişiye kadar ulaşmış...

Tabi bir müddet sonra bu kısmın giderleri çok yüksek giderlere tırmanınca tasarruf yapmak gerekmiş. Devlet büyüğü, danışmanını çağırmış ve;

-Ekonomi kötü, devlet tasarrufa gidiyor bu sebeple koyun kadrosunda bir kişi çıkarmamız gerekiyor, onu belirleyin ve çıkış evraklarını bana yollayın, diye emir vermiş..

Danışman ekibi toplamış ve uzun toplantılar sonuncu evrakları hazırlayıp Devlet büyüğünün yanına gitmiş ve;

-Efendim kadroda tasarrufa gitmeye yönelik emrettiğiniz gibi bir işten çıkarmayı belirledik...

Devlet büyüğü sormuş; Kimdir o?

Danışman kendinden emin bir şekilde;

-Efendim 25 kişinin içinde herkes bize lazım sadece koyun gereksiz, bizde koyunu işten çıkardık...

Hisse: Devlet bir koyuna bakmak için 25 kişilik kadro kurar, tasarruf yapmak için koyunu işten çıkartır, kadro kalır!