İstanbul'dan, Zonguldak gündemini takip etmeye çalışıyorum.

Kentteki önemli konulardan biri de; Kız Meslek Lisesi'nin, otopark uğruna yıkılması tartışması...

Bunu engellemeye çalışan sevgili Deniz Yavuzyılmaz'ı ve duyarlılık gösteren kişileri, çabaları için kutluyorum.

AKP milletvekilleri Ömer ve Hamdi beyler, yakından tanıdığım insanlar.

Onların da bu kenti sevdiklerini biliyorum.

[*] [*] [*] [*]

Amaç üzüm yemekse; bırakın Kız Meslek binası yerinde dursun, onu koruyun.

Burası kaç metrekarelik alan?

Bunun altıda biri kadar bir alanda yapacağınız bir katlı otoparkla sorunu çözersiniz.

Kat sayısını daha da arttırırsanız, daha da küçük bir alanda sorunu çözersiniz.

[*] [*] [*] [*]

Yok, amaç bağcıyı dövmekse; onu bilemem.

Ama size 'Karasevdam Karaelmas' kitabımda yer alan, on yıl önceki bir yazımı aktarayım.

Vandalların suç dosyasını kabartacak sonraki yıkıcılıklarını ekleyin...

Bence top Belediye Başkanı'nda...

Yanılıyor muyum?

Şehremini olan o da...

[*] [*] [*] [*]

VANDALLAR ZONGULDAK'TA

(15.07.2009)

Zonguldak'ın iyi gazetecilerinden Atilla Öksüz 13 Temmuz 2009 günündeki köşesinde şimdiki Öğretmenevi'nin yıkılarak yerine "modern" bir yeni Öğretmenevi yapılması düşüncesini eleştiriyordu. Atilla, kentin tarihi dokusunun bozulması tehlikesine işaret ediyor, yeni binanın başka yere yapılmasını öneriyordu.

Sevgili Atilla bence boşuna çırpınıyorsun. Yapacak bir şey yok. Çünkü bu kent artık bizim değil. Kenti Zonguldaklılar değil Vandallar yönetiyor. Bin beş yüz küsür yıl sonra nereden geldiler de kara sevdalı olduğum bu kenti nasıl ele geçirdiler anlamak zor.

Vandallar kim diye soranlara bir iki cümleyle anlatayım. Ana Britannica Ansiklopedisinin ilgili maddesi şöyle tanımlıyor Vandalları:

"Kuzey Afrika'da bir krallık kuran ve Roma'yı yağmalayan (455) Germen halkı. Kutsal Varlıklara Saygısızlık etme ya da güzel şeyleri yıkıp bozma anlamında kullanılan Vandalizm terimi bu halkın adından gelir."

Bizim kentimizi yöneten Vandalların yaptıklarını zihninizi fazla yormadan şöyle bir hatırlayın.

O güzelim eski Vilayet Binasını yıkıp yerine bugünkü ucubeyi; kentin hava sirkülasyonunu engelleyen, içinde anlamsız alan kayıpları olan ve hiçbir mimari estetik kaygısı taşımadan tasarlanan "yeni" vilayet binasını yapanlar,

Bu binanın bir benzerini "Belediye Sarayı" adı altında bulvar-alan olarak korunması gereken yere dikenler, (Belediye Meclis üyesi olarak bu binanın yapımına karşı çıkışımı yerine eski hal-itfaiye alanına yapılmasını istediğime o dönemki arkadaşlarım tanıktır.)

Adliye binasını, çıkmaz sokak olan Liman Caddesine yapanlar,

Türkiye de pek örneği kalmayan mozaik sıva ile kaplı, kentin en eski tarihi binalarından bir zamanların CHP Binası, Halkevi görevini gören Eski Belediyenin yüzünü "parlak" olacak diye granitle kaplayanlar,

Eski tarihi bitpazarını yıkıp "prestij binası" yapıyoruz diye kentin en çirkin binasını kentin kalbine kara saplı bir bıçak gibi saplayanlar,

Sahte, "Yıkılmak üzere" raporu düzenletip eski İşçi Müdürlüğü Binasını yıkanlar,

Gazeteciler Lokali binasını yıkıp, Maden Mühendisleri Binasını da yıkmak için fırsat kollayanlar,

Bahçelievler Semtini bir metrekare yeşil alan kalmamacasına imara açanlar, Rüzgarlı - Meşrutiyet, Yağcılar semtlerini de büyük bir hızla yok edenler ve "Altı kara üstü yeşil Zonguldak'ı ", "Altı kara üstü beton" haline getirenler,

Feneri, Fener olmaktan çıkaranlar,

TTK'nın kırtasiye Ambarı olarak bilinen Kan Merkezinin az ilerisindeki iki binanın küçük olanını sırf eski bir kilise olduğu için yıkıma terk edenler,

Kentin eski tarihi binalarının envanterini çıkarmayıp koruma altına almayıp birer birer yok olmalarına göz yumanlar,

Gelmiş geçmiş ve halen var olan Valiler, Belediye Başkanları, İl Genel Meclisleri, Belediye Meclisleri, Kültür - Turizm Müdürleri, Mimar Odaları, İnşaat Mühendisleri, Sivil Toplum Örgütleri, Muhtarlar ve kentin ileri gelenleri gibi durup geride duranlar, kısaca biz, hepimiz kimiz sizce?

Bunun cevabını siz verin.

Ama kesinlikle biliyorum ki öncelikle Zonguldaklı değiliz.

Biz Trabzonluyuz, Karslıyız, Erzincanlıyız, Kastamonuluyuz, Giresunluyuz. Ereğlili, Çaycumalı, Devrekli, Gacalıyız. Ama kesinlikle ve kesinlikle Zonguldaklı değiliz.

Eğer olsaydık kentin tarihi dokusunu korurduk. Tıpkı ekonomik, sosyal, kültürel ve spor alanındaki konumumuzu koruyamadığınız gibi.

Evet, Sevgili Atilla. Savaşı kaybettik. Vandallar Zonguldak'ta bana kalırsa hiç gitmeyecekler.

[*] [*] [*] [*]

Vandallar gitmediler...

Bu yazıdan sonra yaptıkları:

Öğretmenevi binası yıkıldı.

Kozlu'daki Kilise yıkıldı.

Eski EKİ sinemalarının neredeyse tamamı yok edildi.

Lavvuar yıkıldı.

Eski belediyenin yukarısında yer alan ahşap evler yandı.

Fransızlardan ve diğer azınlıklardan kalan evler yandı.

Daha da var elbette...

Bekliyorum...

Unuttuklarımı siz tamamlayın.

Var mı arttıran?