Ak Parti Zonguldak Belediye Meclis Üyesi Sinan Toprak, damadını Zonguldak Belediyesi'ne işe yerleştirmeye çalıştı.

Kamuoyunda rahatsızlık yaratan bu girişim, Zonguldak Belediye Başkanı Doktor Ömer Selim Alan'ı da rahatsız etti.

Ömer Selim Alan, daha önce CHP'li Belediye Meclis Üyelerinin çocuklarının belediye işe alınmasını konusundaki gürültüyü bilen bir siyasetçi.

Ak Partili bir Belediye Başkanı olarak, CHP'nin yaptığı yanlışa itiraz edeceksin, sonra göreve gelince aynısını yapacaksın. Olur mu?

Belediye Başkanı Doktor Ömer Selim Alan bu tür bir girişime izin vermez. Asıl yanlış, Sinan Toprak'ın böyle bir taleple gelmesidir.

Bütün Zonguldak, belediyenin çalışmalarını konuşurken, sen git damadını belediyeye sokmaya çalış. Ayıp, utanç verici bir davranış.

Sonra da çık "Eleştirilerin kongre öncesi olması manidar" de. Nesi manidar? Kongre olsa ne olacak? Seni Merkez İlçe Başkanı mı yapacaklar?

Zonguldak, yıllar sonra bir şans yakalamış. Başarılı, çalışkan bir belediye başkanı göreve gelmiş. Bırakın kişisel talepleri, başkan adam gibi çalışsın.

Belediye Başkanının oğlu,

Belediye'den atıldı: Yazan yok!

Öğle saatlerinde internet sitesine "Oğlu belediyeden atılan belediye başkanı kim?" başlıklı bir haber attım.

Haber şuydu: "Zonguldak'ta bir belediye başkanının oğlu, çalıştığı belediyeden yüz kızartıcı bir suç nedeniyle atıldı. Ancak, olay hiçbir gazetede haber olmadı.

Bu haberi Pusula yazmış olsa, diğer gazeteciler hemen saldırıya geçip "Abone parası alamadı, o yüzden yazdı" diye manşet atarlardı.

Buradan yazıyoruz. İçip içip intihar eden, bu işin eğitimini gören, büyük gazeteciyim diyenler! Neredesiniz? Yazın da okuyalım!

Ters piramit, düz piramit gibi haber yazım kuralları vardır. Bu kural da bizim bulduğumuz, 'Haber yazdırma kuralı'dır!"

Benim köşeyi yazdığım saatlerde hala, hiçbir gazeteci bu haberi yapmamış ve yayınlamamıştı.

Şimdi "Sen niye yazmıyorsun?" diyeceksiniz.

Ben bekliyorum. Beni eleştirenleri bekliyorum.

Benden daha iyi gazeteci olduklarını iddia edenler var ya! Onları bekliyorum.

Günün Fıkrası: Bir delik geride!

Oldukça geniş bir araziye yayılmış 18 delikli bir kulüpte golf oynayan adam, kaçıncı delikte olduğunu şaşırmış.. Az ilerisinde oynayan bir kadın görmüş. Ona doğru yürümüş..

'Kaçıncı delikte oynadığımı şaşırdım da' demiş..

'Ben 7'nci delikte oynuyorum' demiş kadın. 'Siz benden bir delik geride olduğunuza göre, 6'da olmalısınız ..'

Adam teşekkür edip oyununa dönmüş.. Bir süre sonra, gene oynadığı yeri şaşırmış. Kadın az ilerisinde.. Ona koşmuş gene. 'Ben 14'üncü delikte oynuyorum' demiş kadın.. 'Siz benden bir delik geride olduğunuza göre, 13'tesiniz ..'

Adam oyununu bitirince kulübün barına gitmiş. Bakmış kadın barın ucunda oturuyor. Yanındaki tabureye oturmuş, 'Teşekkür ederim tekrar' demiş. 'Size bir içki ısmarlayabilir miyim?..

Laf lafı, laf kapıyı açarken, adam kadına

'Ne iş yaparsınız?' demiş..

'Ben satış şefiyim' demiş, kadın..

'Ne tesadüf, ben de satış şefiyim' demiş adam ve sormuş..

Ne satıyorsunuz?..'

'Söylersem gülersiniz demiş, kadın.. Söz vermiş adam gülmeyeceğine..

'Ped satıyorum ben' demiş, kadın.. Der demez adam öyle bir gülmeye başlamış ki, tabureden düşmüş, yerde gülmeye devam etmiş, tepinerek..

Kadın 'Söylemiştim güleceğinizi...

Siz de söz vermiştiniz , oysa' demiş, hafif öfkeli..

'Yok' demiş adam.. 'Yok.. Size gülmüyorum. Ben de tuvalet kağıdı satıyorum ve sizden hala bir delik gerideyim...'