Zonguldak eski Belediye Başkanı Muharrem Akdemir döneminde, belediyede yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması 17 Ekim 2019 tarihinde yapıldı.

Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame Zonguldak 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edilmişti.

Davada; Muharrem Akdemir başta olmak üzere Belediye Başkan Yardımcıları Erhan Darende, Nilgün Sarbay, Şenol Şanal ve Fen İşleri Müdürü Ogan Göktürk "Görevi kötüye kullanmak" iddiasıyla sanıklar.

Duruşmaya Muharrem Akdemir katılmamış. Erhan Darende ve Nilgün Sarbay sanık olarak dinlenildi.

Nilgün Sarbay savunmasında "Ben o dönemde İmar ve Şehircilik'ten Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyordum. Fen İşleri'nden Sorumlu Başkan Yardımcısı izinde olduğu için imza attım" demiş.

Erhan Darende ise savunmasında "Olay tarihinde ben Fen İşleri'nden Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyordum. Görev yaptığı sürede bir yıl kanser tedavisi gördüm. Yerime diğer arkadaşlarım baktı. Bu nedenle iddia edilen hususları kabul etmiyorum. Bundan sonraki duruşmalara katılmak istemiyorum" demiş.

İnsan imzaladığı evrakı incelemez mi, neye imza attığına bakmaz mı?

Hele bir de birinin yerine atılan imzaysa mevzu bahis, daha hassas olmak gerekmez mi?

'Ben yapmadım Nilgün yaptı, ben imzalamadım, Şenol imzaladı' hesabı ifadeler,

'Neredeyse Muharrem Akdemir, tek başına yaptı' diyecekler.

Mahkeme raporunda; 'şüphelilerin Alman bilirkişi raporuyla da tevsik olunduğu üzere 2014 ila 2016 yılları arasında zincirleme suretle görevlerini kötüye kullandıkları anlaşıldığından' diye ibare var.

Şüphelilerin ayrı ayrı cezalandırılmaları talep ediliyor.

Ayrıca hak belli haklarından yoksun bırakılmak talep ediliyor.

Nilgün Sarbay ile Erhan Darende emekli olacaklardı, ancak henüz resmi olarak gerçekleşmedi.

Şenol Şanal da şu an belediyede görevde değil, geriye bir tek Ogan Göktürk kalıyor?

Bayrak zinciri böyle olur işte

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Merkez İlçe Başkanlığı tarafından Cumartesi günü bayrak dağıtma etkinliği yapıldı.

AK Parti Merkez İlçe Başkanı Mustafa Çağlayan'ın organize ettiği etkinlikte 19 mahallede Türk bayrakları dağıtıldı.

Hem de 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için, hem de Cumhuriyet Bayramı'nın coşkulu geçmesi için.

Dağıtılan bayraklar 29 Ekim günü evlere, dükkanlara asılacak ya da ellerinde bayraklarla tören alanına gelecekler.

Helal olsun, içeriği dolu ve anlamlı bir etkinlik. 29 Ekim'de her yer kıpkırmızı olacak, Türk bayrağı olacak.

Bundan coşkulu bir şey var mı?

Hani bir zamanlar facebookta 'Bayrak zinciri yapalım' diye gelen mesajlar vardı ya,

Genelde 'Cumhuriyet Halk Partiliyim (CHP)' diye geçinenler,

Alın size; bayrak zinciri böyle olur işte.

Üniversite, aydınlatma ve başıboş köpekler

Bülent Ecevit Üniversitesi'ni (BEÜ) bu sene kazanan ve üniversiteye başlayan genç bir kızın babası Pusula Gazetesi'ni aradı.

Kendisiyle ben görüştüm. İzmir'de yaşadıklarını ve kızının bu sene Zonguldak'ta üniversiteye başladığını belirtti.

Kızının BEÜ İbn-i Sina Kampüsü'nde eğitim gördüğünü ve Nesibe Hatun Kız Yurdu'nda kaldığını ifade etti.

Kampüs ve kız yurdu çevresinde aydınlatma sisteminin olmadığını belirten baba çok sayıda başıboş köpeklerin de olduğunu söyledi.

Öğrenciler birkaç kez köpeklerin saldırısına da uğramış. Kütüphaneye ders çalışmaya karanlıkta gidip geldiklerini söylüyor.

Baba haklı olarak İzmir'de yetişmiş bir evladını Zonguldak'ta üniversitede okutuyor ve endişe duyuyor.

En iyi şekilde eğitim görmesini istiyor.

Zonguldak'ta yaşayan birey olarak bu şikayetleri duymak insanı rahatsız ediyor.

Kaliteli eğitim verilmek isteniyorsa öğrencinin güvenlik konusu en başta gelir.

Başıboş köpekler herkesin sıkıntısı, köylerde, mahallelerde, caddelerde.

Biz başıboş köpekleri yazdığımızda hemen hayvan severler bizi eleştiriyor.

Biz de hayvan düşmanı değiliz ama bunlara bir çözüm bulunması gerekiyor.

Hayvanseverlik böyle olmaz, hayvanları sokaklara salarak olmaz.

Sokaklara salınan hayvanlara bir bakın; hepsi pastanelerin, lokantaların artık pasta ve ekmeklerini yemekten dana gibi olmuşlar.

Ağırlıklarını taşıyamaz hale gelmiş ve hiç sağlıklı değil hayvanlar.

Kimi sokakta su bulamıyor, kimisinin de sağlıklı olarak aşısı vs. yapılmıyor.

Kısaca hayvanseverlik böyle olmaz!

Büyüklükleri hiç normal değil ve saldırgan oluyorlar. Bir çok kişi bundan şikayetçi.

Şikayetçi olanları hayvan düşmanı olarak damgalamayın hemen.

Kampüs ve kız yurdu çevresinde öğrencilerin köpeklerden korkmasını nasıl engelleyeceksiniz?

Belediye Başkanlarının ve Zonguldak Valiliği'nin İl Özel İdaresi kanalıyla bu soruna bir an çözüm bulunması gerekiyor.