Saygıdeğer Pusula Gazetesi okuyucuları...

Bu hafta oksijenin farklı bir formunun medikal kullanımları olup, faydaları saymakla bitmeyen güvenli, etkin ve bilimsel bir tedavi yöntemi olan ozonterapiden bahsedeceğim. Hem hastalıklara karşı, hem de hasta olmadan koruma yönündeki yüksek etki düzeylerini paylaşacağım.

Metobolizma hızını arttırır: Ozonterapi, tüm vücut hücrelerine sunulan oksijen miktarını arttırırken, hücrelerin bu oksijenden en yüksek düzeyde faydalanmasını sağlar. Bu da kalorilerin ve yağ depolarının daha hızlı yakılmasını sağlar. Kronik yorgunluk, bitkinlik, isteksizlik; aynı mekanizma ile yok olur.

Anti-aging etki yapar: Ozonterapi, yılların yükünü üstümüzden kaldırır. Yaşlanmayı geciktirici bir enerji artışı; gençleşme hissi verirken, cildimizdeki ışıltıyı da görebiliriz.

Bağışıklık sistemini güçlendirir: Ozonterapi, vücudun tüm hastalıklara karşı mücadele gücünü arttırır. Kanser önleme ve tedavisinde destek olarak kullanılır. Karaciğer yağlanmasını azaltır. Şeker hastalığına bağlı şikayetleri dengeler.

Kan dolaşımını arttırır: Bir yandan damarların genişlemesi, diğer yandan kan hücrelerinin oluşumunun artmasını sağlayarak, vücudun ihtiyaç duyduğu bölgelerine, yeterli miktarda kanın gitmesi sağlanır. Bu yolla kalp ve damar hastalıklarına fayda eder.

Yeni hücre yapımını hızlandırır: İyileşmeyen yaraların daha hızlı iyileşmesi, yapısı bozulmuş dokuların yenilenmesi ozon sayesinde mümkün olmaktadır. Ozonterapi kişinin, uygulanan bölgede yeni ve genç hücrelere sahip olmasını sağlar.

Detoks etkisi yapar: Alman bilim dünyasında 'kanın yıkanması' olarak kabul gören ozonterapi, gerçek anlamda detoks etkisi yaratmaktadır.

Anti-mikrobik etki yapar: Ozonterapi, her türlü virüs, bakteri ve mantar gibi çeşitli hastalık etkenlerinin dezenfeksiyonunu sağlar. Bu yolla pek çok enfeksiyon tedavisinde bize yardımcı olur.

Ağrıyı azaltır: Ozonterapi, ağrının hissedilmesine neden olan kimyasalları uzaklaştırarak, ağrı hissinin yok olmasını sağlar. Omuz, diz, sırt bölgesi patolojilerinde lokal ozon uygulaması kendi başına ya da PRP, nöralterapi ve akupunktura ek olarak, son derece yüksek başarıyla uygulanabilir. Böylece organlarımıza birçok zararı olan ağrı kesicileri ve kimyasalları uzun süre kullanmadan, sadece ağrıdan değil, problemin kökünden de adım adım kurtulabiliriz.

Anti-kanserojen etkilidir: Kanser hücreleri genellikle oksijensiz ortamda oluşur ve çoğalır. Ozon yoluyla yüksek oksijene sahip olan dokulardaki kanser hücrelerinin çoğalması azalır ya da yok olur diye kabul edilir. Ozonun, önleyici olarak kanserin görülme sıklığını azalttığı hakkında pek çok bilimsel yayın mevcuttur. Radyoterapi tedavilerinin yan etkileri olan lenfödem, cilt lezyonları, idrar tutamama, büyük abdestini kontrol edememe, fibrosise bağlı patolojiler; eş zamanlı ozon tedavileri ile çok daha az görülür.

Yaşam kalitesini artırır: Ozonterapi stres, yoğun çalışma temposu, zihinsel ve bedensel yorgunluk durumları için mükemmel bir destektir. Kırmızı ve beyaz kan hücreleri aktive olmuş (ozon ile tabii ki) kişiler kendilerini canlı ve yenilenmiş hissederler. Profesyonel iş dünyası, sporcular ve sanatçılar için de mükemmel bir destektir.

Uyku kalitesinin artmasından, zihinsel ve fiziksel performans artışına kadar; hayatın her yönünü pozitif etkileyen ozonterapi ile yeni hayata merhaba diyebiliriz. Ayrıca alerjik hastalılar, romatizmal hastalıklar, cilt hastalıkları, akne, sedef, kozmetik sorunlar, yaşa bağlı görme bozuklukları, diyabet, tansiyon, ülser, hepatit B ve hepatit C gibi pek çok durumda başarıyla kullanılır. Hiçbir yan etkisi olmadığı gibi, hiçbir ilaç ile de etkileşim yapmaz.

Ozonterapi birçok farklı yolla kullanılabilir. Hastanın alınan kanı ozonlanarak, damardan geri verilebileceği gibi; kas içi uygulamalar ya da problemli diz, omuz gibi lokal bölgeye uygulamalar yapılabilir. Kronik kulak enfeksiyonlarında kulaktan, kronik vajinal enfeksiyonlarda vajinal yolla verilir. Ben gebeliğe müsaade etmeyecek ölçüde ince rahim içi doku (endometrium) söz konusu olduğunda; kısırlık tedavilerinde rahim içine de uygulayarak, rahim içi doku kalınlığını arttırmak suretiyle çok başarılı sonuçlar alıyorum.

Diyabetik ayaklarda ya da iyileşmeyen yaralarda torbalama yöntemi ile dışarıdan ozon gazı ile geniş dokuların teması sağlanarak iyileşme hızlandırılabiliyor. Özellikle bağırsak, prostat, genital bölge ve karaciğer problemlerinde rektal (makat) yoluyla gaz verilmesi çok etkili bir yöntem olabiliyor. Bir de bu uygulamalarının en keyiflisi olan; Ozon Sauna yöntemi var. Sıcak kabın içinde deri yolu ile vücuda ozon-oksijen verilme yöntemine Ozon Sauna diyoruz. Bu işlem, lenfatik sistemi toksinlerden arındırır, cildi temizler, kasları gevşetir, kan dolaşımını hızlandırır, bakteri, virüs ve mantarları öldürür. Romatizmaya, sedefe, anti-aging'e, kronik yorgunluk tedavisine, kronik ağrılara ve hatta kilo vermeye kadar pek çok durumda Ozon Sauna yöntemi, keyifli bir yöntemdir. Ozon, sauna sisteminde derinin 6 santimetre kadar altına nüfuz eder. Bir seansta vücut ortalama 450 kalori harcar. Böylelikle yağlanma ve yağ parçacıkları arasında birikmiş olan toksinlere rahatlıkla ulaşıp; hem zayıflama, hem de detoks sağlar.

Özetle gençleşme, dinçleşme amacıyla uygulanan; kişinin ya da yukarıda bahsettiğimiz birçok hastalıktan muzdarip hastanın özelliklerine göre; konu ile ilgili uzman doktorun belirlediği doz, uygulama şekli, uygulama bölgesi kullanılarak şifaya ulaşılır.

Ben hastalarımda ve kendimde başarıyla kullanıyorum.

İhtiyacınız olursa deneyin derim.

Sağlık, sevgi ve huzurla kalın...