Yavaş ilerliyoruz.
Kapasitemizin çok altındayız.
Olmamız gereken yerin çok gerisindeyiz.
Sorsak...
- Bu konuda kimin fikri var?
Herkesin kendine göre söyleyeceği çok söz var.
- Aslında şöyle yapılsa...
- Bizim tek eksiğimiz...
- Şundan kaybediyoruz...
- Böyle gelmiş, böyle gider...
- Ben ne yapabilirim?

Vesaire...
Bir-iki yazı okuyup, birkaç tv programı da seyrettiysek...
Her konuyu biliyoruz.
Hepsi o kadar.
Gerisi çözümsüz.
Doğrusu...
"Bir şeyler yapmalıyım", her zaman "bir şeyler yapılmalıdır"dan daha çok sorun çözer." (Bits and Pieces)

Böyle...
[*] [*] [*] [*]
Sadece konuşuyoruz.
Çalışma...
Hak getire.
"Vatan ı kurtarmaya ilişkin konularda konuşurken harcadığımız zamanı, Türkiye yetişkin nüfusuyla çarptığımızda; iş gücü kaybımızın ne kadar olduğu çok daha iyi anlaşılır!"
Doğan Cüceloğlu; içinde bulunduğumuz gerçeği böyle anlatıyor.
[*] [*] [*] [*]
İşin bir de 'benlik' boyutu var.
Tüm sorunları çözebilenler...
Ya da çözeceğini söyleyenler.
Bakıyorsun...
Sandıktan çıkıyor.

Bir bakıyorsun.
Ankara'dan atanıyor.
Oturuyorlar makama.

Alıyorlar mührü ellerine.
Yetki onlarda.
Güç onlarda.
Kılıçlarının önü de kesiyor.
Arkası da...
Sorsan...
- Hizmet için varız.
Sonra görüyorsun eksiği.
- Burada yol yok.
- Bakarız.
- Su yok.
- Hallederiz.
Zaman geçiyor.
Halleden yok.
Bakan yok.
Hatırlatıyorsun.
Sallıyor.
Bir daha hatırlatıyorsun.
Kızıyor.
Varsa elinde imkanın.
Biliyorsan bir üst makamın kapısını.
Çalıyorsun.
Kin, nefret ortaya çıkıyor.
- Bundan sonra hiç yapmam.
Hiçbir yere ulaşamazsan.
Zamanın modası.
Sorununu sosyal medyadan yazıyorsun.
Daha da hiddetleniyor.
- Rezil oldum.
Sen, gerçekten rezilsin.
Sadece başkalarının bilmesine katlanamıyorsun.
Millet yetki vermiş.
Devlet görev vermiş.
Elinde mühür var.
Kağıt-kalem var.
O kağıt, bugün dilekçeye dönüşmeyecekse...
O kalem, imza için kullanılmayacaksa...
O mührü nereye basacaksın?

Basmadığın mührü gün gelir devlet sorar.
Vermediğin hakkı...
Gün gelir hak sorar.
Senin gideceğin yer, bizi ilgilendirmiyor.
Bizi senin bizden, çoluk çocuğumuzdan gasp ettiğin gelecek ilgilendiriyor.
Tüm mücadelemiz bu...
Yetki, makam sende deyip duramayız.
Biz bir şeyler yapmak için uğraşmaya devam edeceğiz...