Önce hafif rüzgar...

Ilık ılık...

Sonra hafiften kararmalar...

Derken...

Yavaş yavaş başladı yağmaya...

Baktık, arkası gelecek.

Çekildik evimize...

Kısa süre sonra karanlık çöktü.

Evdeyiz...

Kapı çaldı.

Misafir geldi.

On dakika geçmedi.

Kapı yine çaldı.

Bu kez kötü haber geldi.

Dağlardan...

Bayırlardan...

Tarlalardan...

Her yerden ırmak gibi su akıyor.

Kiminin tarlasındakini alıp götürdü.

Kiminin kapısındakini...

Dolu dolu yağdı.

Bardaktan boşalırcasına...

Boş da gitmedi.

Kapıda-bacada ne varsa aldı gitti.

Yetmedi...

Yolları da aldı gitti.

[*] [*] [*] [*]

Olay, geçtiğimiz çarşambayı perşembeye bağlayan gece oldu.

Bu yazı, salı akşamı yazılıyor.

Yazının yayına girmesine yaklaşık 24 saat var.

Bu zaman zarfında biri gelirde yolları yaparsa...

Ona peşinen teşekkür ederiz.

[*] [*] [*] [*]

Her zaman eleştiriyorlar.

- Biz tam yapacaktık...

Sen yazdın.

- Dilekçe verdik...

Sen yazdın.

Özeti...

İş yapacakları zaman yazıyormuşum.

Şevkleri kırılıyormuş.

Hatta...

Rivayete göre biz yazdığımız için "devlet" yapmaktan vazgeçiyormuş...

Biz yemedik de...

Yiyenler için yazıyoruz.

Bürokraside dediğiniz olabilir.

Bürokratın keyfi gelinceye kadar vatandaşın canı çıkar.

Ama devlette böyle bir durum olmaz.

Devlet, gerektiği zaman gereğini yapar.

Bürokrata da yapar.

Vatandaşa da...

Yeter ki, devletin gerekli kurumlarında oturanlar devlet adamı olsun.

[*] [*] [*] [*]

Gelelim konumuza...

Çarşambadan çarşambaya sekiz gün eder.

Gelen-giden olmadı.

İlginç...

Bu kez sosyal medyada paylaşan da olmadı.

Köylü de umudunu yitirdi.

Takip ettim.

Tek Nevzat Doğan...

Yolun ortasındaki kanala oturmuş, fotoğraf çektirmiş.

Hızını alamamış...

Bir de özçekim yapmış.

Hikayenin özü şu...

Yolun ortasında kocaman bir kanal...

Sekiz ailenin evine gitmek için kullandığı, yaklaşık 40-50 hanenin tarlasına gitmek için kullandığı yol ulaşıma kapalı.

Yolun ortasında bir adam oturuyor.

Başka bir yerde oturan adam yok sanki...

Ne gelen var...

Ne giden.

Bu arada, yazıyı yazmadan önce sosyal medyada yapılan paylaşımı siyaseten Ereğli'yi yönettiğini iddia edenlere de attım.

Cevap bile yazamadılar.

Basındaki arkadaşlara da attım.

Şimdi bekliyorum.

Bakalım kaç gazeteci haber yapacak?

İlgili siyasetçiler ne tepki verecek?

İlgili köyün halkı pes etti.

Seçilen kişinin adını ve unvanını da yazmıyorum.

Onun işgal ettiği yerde gerçekten bir kişi otursa...

Nevzat Doğan yolun ortasına oturmazdı.

Sonuç: Memleket yıllardır böyle bir yönetim afeti görmedi...