Güzel bir dünya düşleyin.

Mükemmel bir şehir hayal edin.

Tarihi dokusunu kaybetmemiş...

Dünden geleceğe ışık tutan...

Binlerce yıl yaşayan bir şehir...

İnsan onuruna yakışan bir hayat yaşayalım.

[*] [*] [*] [*]

İşçi, memur...

Çok satmak isteyen bir üretici...

Bir ürünü herkese tanıtmak isteyen bir reklamcı...

Tüm dertleri çözmek isteyen bir aile reisi...

Öğretmen, doktor...

Hayırsever...

Avukat, mimar, mühendis...

Kim olursanız olun.

Başarmak lazım.

Bunun en önemli yollarından birisi, yeni fikir üretme becerinizdir.

[*] [*] [*] [*]

Bunun için bilgi lazım.

Bilginin gerçek değerini bilen insanlar lazım.

Bilgi, değerli işler yapmamıza yardımcı olur.

Hatta, farklı bilgiler birleşir...

Yeni fikirler meydana çıkar.

Kangren olmuş sorunlar, ancak derin bilgiler ile çözülebilir.

Daha yararlı, etkili, çözümleyici, aydınlatıcı, geliştirici, zenginleştirici fikirler ile sorunlar çözülür.

[*] [*] [*] [*]

Zonguldak'a bu açıdan bakıyorum.

Her gruptan...

Her siyasi görüşten...

Her meslekten...

Bilgi sahibi insanlarımız var.

Fedakar...

Üreten...

Şehir için...

Ülke için çırpınan insanlar var.

Siyasi arenada yıllardır aynı insanlar...

Zamanla yenileri ekleniyor.

[*] [*] [*] [*]

Yeni heyecanlar yaşanıyor.

Umutlar yeşeriyor.

Son zamana bakalım...

AK Parti kuruldu...

Yeni isimler siyaset sahnesine girdi.

Yıldız gibi parladılar.

Etkili bürokratlar geldi.

Teşkilatların içinden zirveye tırmanan insanlar oldu.

Sokaktan, halkın içerisinden insanlar mecliste sandalye tuttu.

Etkili bürokratlar geldi-geçti Zonguldak'tan...

Sadece AK Parti için mi?

Elbette hayır...

CHP'de zaman zaman heyecan verici gelişmeler oldu.

Yeni milletvekilleri...

Yeni ilçe-il başkanları...

MHP'de hareketlendi.

İddialı yöneticiler çıktı ortaya...

Uzun süreden sonra kısa süreliğine de olsa Zonguldak'ta milletvekili seçiminde meclise vekil gönderecek oya ulaştı.

[*] [*] [*] [*]

Tüm bunlar oldu.

Geldi, geçti.

Döndük yine başa...

Başladığımız yerdeyiz.

Ne oldu bu insanlara?

Bilgi birikimi, görgüsü, tecrübesi yüksek bürokratlar...

Heyecanlı siyasetçiler...

Hepsi neden belli yerden sonra değişiyor.

Duruyor.

Heyecanını kaybediyor.

Tüm birikimler anlamsız kalıyor...

[*] [*] [*] [*]

Zonguldak'ta öyle bir sistem var ki...

Kim bu sisteme dahil olursa olsun...

Sonuçta beş maymun hikayesine açılıyor kapı...

İlk maymun muza uzanır...

Sopayı yer.

Diğerleri de öyle.

Sırayla maymunlar değişir.

Sonradan gelen hiçbir maymun muza uzanmaz.

Ve niye dayak yediğini bilmez.

Zonguldak'a gelen her heyecanlı bilgi sahibi bürokrat ve siyasetçi...

Önce muza uzanır...

Dayağını yer...

Sonra sisteme ayak uydurur.

Böylece asırlarca kalırız...