Rahmetli...
Dilinden düşürmezdi.
Olumsuz bir durum olduğunda.
Ya da bir kişinin yaptığı hatalı işi gördüğünde.
Üzülürdü.
Önce anlatırdı.
Onun deyimiyle...
İnsanlara 'nasihat' ederdi.
Tabii o bir yere kadar.
Söz dinlenmez.
Ya da kısa süreli dinlenir.
Unutulurdu.
Bunun tam karşılığı...
Köşeyi dönünceye kadar.
Nasihat alan...
Köşeyi dönerse...
Gözden ıraklaşınca...
Gücü nasihat verene yetmiyorsa.

Ya da niyeti nasihat almak değilse.
Hemen aslına döner.
Bu durumun özeti şu...
'İnsan, sokma akılla yedi adım gider.'
Çok beğendiğim bir cümle.
Atasözü gibi.
Dedelerden bize kalan büyük bir miras.
Bu söz çerçevesinde bakın, etrafınızda düzeltmek isteyip de düzeltemediğiniz olaylara.

Kişilere.
Aileden başlayın.
Kişi sizi dinlemeyecekse.
Ya da sizi dinlemek işine gelmiyorsa.
Gerçekten altyapısı yoksa.

Siz ne kadar nasihat ederseniz edin.
İstediğiniz kadar yol gösterin.
O, belli zaman sonra aslına döner.
- Niye uğraşıyorsun?

Böyle sorardım.
- Boş ver gitsin.
Asıl can alıcı cevabı o zaman verirdi.
- Göz görüyor.
Akıl eriyor.
Vicdanım sızlıyor.
Yanlışa, hataya...
Nasıl göz yumayım?
Bile bile insanların kendilerine zarar vermesine nasıl katlanılır?

[*] [*] [*] [*]
Şimdilerde daha iyi anlıyoruz.
Belki de bize bu köşede yazı yazdıran mantık bu.
Yazıyoruz.
Görmezden geliniyor.
Kulaklar kapalı.
Gözler bağlı.
Hatta bazılarının elleri de bağlanmış.
Biz yazıyoruz.
Vatan, millet, bayrak...
Din, Kur'an, ezan...
Üretim, tüketim, kriz...
İstihdam, işsizlik...
Yol, su, elektrik...
Aklımıza ne geliyorsa değil.
Çevremizde ne görüyorsak, yazıyoruz.
Tarihe not düşüyoruz.
Tanıklık ediyoruz.
Kendimizce yazma gayreti gösteriyoruz.
Her gün kaliteli yazmak mümkün olmuyor.
Bazen geri dönüp baktığımızda, kendimizi çok ciddi eleştiriyoruz.
Acımasızca.
Kızıyoruz.
Okurların bize attığı yorumlar daha insaflı.

Bunlar ayrı konu...
Yazmak lazım.
İlla ki yazı olarak bakmayalım olaya.
Sürekli, durmadan, bıkmadan usanmadan; doğru bildiklerimizi paylaşmak lazım.
Aileden başlayarak.
Çoluk-çocuk...
Konu-komşu...
Eş-dost...
Güzellikleri paylaşalım.
İyi olması için gayret edelim.
Eğer gayreti bırakırsak, biteriz!
Vicdanımız biter.
Aklımız tersine çalışır.
Her ne olursa olsun...
İyilik üzere yürümek zordur.
Biz bu yolu Allah emrettiği için seçtik.
Allah cümlemizden razı olsun.