Zonguldak Valiliği'nde dün sabah Jandarma Genel Komutanlığı'nın trafik kurallarıyla ilgili düzenlediği yarışmada derece alan öğrencilere bisiklet hediye edildi.
Vali Erdoğan Bektaş, ödül töreninde yaptığı konuşmada, trafikte yaşanan kazaları gündemine aldı.
Konuşmasında, trafik kazalarının yaşanma sebebinin "acele etmek" olduğunu belirterek, daha önce söylediği, "Geç proje, yanlış projeden iyidir" sözüne konuyu getirme çabasına girdi.
Vali Bektaş, bu "Geç proje, yanlış projeden iyidir" sözünü iyice sloganlaştırdı.
Zonguldaklıyı da bu slogana alıştırmaya çalışıyor.
Vatandaş hizmet istiyor, kaliteli projelerin hayata geçirilmesini bekliyor.
Ama Vali Bektaş inatla "Geç proje, yanlış projeden iyidir" diyor.
"Çatlasanız da, patlasanız da size proje-mroje yok" diyor.
Bekleyin, işiniz ne?
Zaten 100 sene beklemişiniz, yine bekleyin...
Ölmezsiniz!
Bir de Vali Erdoğan Bektaş'ın merkez ilçeyle ilgili hiç bir gayreti olmadığını görüyorum.
Bazı ilçeler ve beldelerle ilgili takır takır proje üretiyor.
Daha önce yapılmışları beğenmeyip değiştirtebiliyor.
Güzel paylaşımlar yapıyor.
Örneğin, Kilimli ilçesinin kent merkezi olabileceğini söylüyor.
Gemi söküm tesisinin Kilimli'ye yapılabileceğini söylüyor.
Örneğin, Filyos'a karşı müthiş bir sempatisi var.
Sürekli o bölgeye geziler düzenliyor, incelemelerde bulunuyor.
Gökçebey ilçesindeki kanyonlara gidip "Burası olmamış" diyebiliyor.
Ama merkez ilçeye gelince "Bekleyin" diyor.
100 sene beklemişiz, biraz daha bekleyecekmişiz!
Merkezdeki projeler yapılıp-bozulup, yeniden yapılıyor.
Ama vatandaş bekliyor, o güzel projeler "hayata geçecek" diye...
Bence Vali Erdoğan Bektaş, "Kararname çıksa da gitsem" diye bekliyor.
Kastamonu'da görev yaptığı dönemi hala konuşuyorlar.
Çok güzel projeleri Kastamonu'ya kazandırdığı konuşuluyor.
Anlamıyoruz, başka illerde konuşulan valiler, bizim kente gelince hepsine "kal" geliyor.

En son konuşması gereken bile değilsiniz!

Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti'nin (ZGC) 24 Temmuz Basında Sansürün Kaldırılışının 111'inci Yıldönümü ve Bayramı sebebiyle bir dizi etkinlik düzenlendi.
İlk olarak Valilik önündeki Atatürk Anıtı'na çelenk koyma töreni ile başlayan etkinlik, öğle yemeği ile devam etti.
Etkinliklerin ikisinde de İl Milli Eğitim Müdür Vekili Murat Kapıcı vardı.
Hadi kentin Belediye Başkanı Ömer Selim Alan katıldı.
Onu anlarız...
Belediye başkanları, zaten görevleri gereği basınla içli-dışlıdır.
Kendileri basın için programlar yapabiliyor.
Murat Kapıcı ne alaka?
Sayın Kapıcı orada bir konuşma yaptı.
Konuşmasında basına çok değer verdiklerini, kurum olarak basına şeffaf bir yaklaşım içinde olduklarını, her türlü bilgiyi kendilerinden alabileceklerini falan söyledi.
Ama kazın ayağı hiç de öyle değil...
Kendisi; işine geldiği basına, işine geldiği gibi açıklama yapıyor.
Olmuş, açıklanmış bir şeyi kendisine sorduğumuzda bile teyit alamıyoruz.
Kapıcı'da; yapılan eleştirileri bir türlü kaldıramayan, kabul etmeyen, hep "Yalan" ifadesini kullanan bir kafa yapısı mevcut.
Sayın Kapıcı, onun için 24 Temmuz Basın Özgürlüğü Günü'nde en son konuşması gereken kişi bile değilsiniz!