"Başlıksız" da diyebiliriz.
Ya da azıcık edebiyat parçalayıp...
Baş içerisindeki beyinden...
Akıldan...
Kalpten...
Vicdandan...
Bir yığın güzel cümle kurup altını doldurabiliriz.
Önce tespitimizi yapalım.
Edebiyatı sonraya bırakalım...
[*] [*] [*] [*]
Akköy Muhtarı...
İlçe Özel İdare Şefi...
İlçe Özel İdare Müdürü...
Ereğli Kaymakamı...
Siyasi partilerin temsilcileri...
Akköy'den en çok oy alan...
CHP Ereğli İlçe Başkanı...
İktidar olduğu için...
AK Parti Ereğli İlçe Başkanı...
AK Parti İl Genel Meclis Üyeleri...
CHP İl Genel Meclis Üyeleri...
CHP'nin Ereğlili Milletvekili...
Defalarca yazdık...
Hızımızı alamadık.
İşin içine Zonguldak İl Özel İdaresi'ni...
Valiliği...
Tüm milletvekillerini kattık.
[*] [*] [*] [*]
Konumuz...
Akköy Köyü, Sülük Gölü yolu...
Eğer bu ismini zikrettiğimiz kurumların başı...
Veya görevlendirdikleri herhangi biri...
Bu yoldan rahat bir şekilde...
Herhangi bir araç ile Sülük Gölü'ne çıkabilsin...
Söz, bir daha yazmayacağız.
Özür dileyeceğiz.
- Siz buraya hizmet verdiniz.
Biz, size haksızlık ettik.
Görmedik...
[*] [*] [*] [*]
Başlığa gelince...
Bu yazının başlığını siz atın.
Biz ilgili kurumları yazdık.
Yetkili isimlerini bilerek yazmadık.
Eğer o kurumların başında gerçek anlamda bir "baş" olsaydı...
Yetkili olsaydı.
Adil insanlar otursaydı o koltuklarda...
Belki asfalt yol olmazdı.
Kilit parke veya beton yol olmayabilirdi.
Ancak insanların evine gidebilecekleri bir yolu mutlaka olurdu.
Hastaneye giderken...
Pazardan dönerken...
Size dua ederlerdi.
Eğer bir yerlerde işiniz ters gidiyorsa...
Burayı hatırlayın.
Orada yaşayan insanlar gelsin aklınıza...
Onların duasını almaya bakın.
[*] [*] [*] [*]
Başka...
Akköy'e verilen çimentolar...
Çakıllar...
Parkeler...
Ödenek adına ne varsa...
Allah aşkına...
Sorun...
- Bunca kişi yolsuzluktan evine ulaşamazken...
Siz hangi akla hizmet için düzün ortasına "sur" gibi beton duvarlar yaptınız?
Sorar mısınız?
Bundan önce sormadınız ki, bundan sonra niye sorasınız?
Biz niye yazıyoruz o zaman?
Yarın ilahi huzura çıktığımız zaman hesap vermek için...
- Ey Bayram Tomakin!
Sana Pusula gibi bir gazetede yazma nimeti verdim.
Akıl verdim, cümle kuracak kelimeler nasip ettim.
Niye yazmadın?
Haksızlık karşısında niye sustun?
İşte bu sorunun cevabı içindir.
Başsızlığımızı dile getirmek içindir bu yazı...
Siz bu soruları nasıl cevaplarsınız?
O, sizin bileceğiniz iş...
Hiç sizi düşünmüyoruz.
Allah; memleketimize adil, liyakatli, sorumluluk sahibi yöneticiler nasip etsin.
