Bir...

Cenazeye gittik.

Kalabalık...

Hatta öyle ki...

Protokolün bir kısmı orada...

Namaz kılındı.

Cami ile mezarlık yakın.

Cenaze kısa sürede omuzlarda...

Elden ele vardı mezarlığa...

Defin başladı.

Görevliler de okumaya başladı.

8-10 kişi...

Geniş bir alan...

İnsanların bir kısmı fısıltı ile konuşuyor.

Bir uğultu...

Bir-iki sayfa sonra...

Sayfanın ortasında kıdemli olan "dur" işareti verdi.

Aldı mikrofonu eline...

Cemaate bir fırça...

Kaba bir hitap...

Sözcükler argonun sınırından döndü.

Ama daha can acıtıcıydı...

[*] [*] [*] [*]

İki...

Mevlit...

Birkaç görevli...

Yine başladılar.

Okudular.

Bu kez fısıltı kadınlar arasında...

Yine bir fırça...

Biraz daha ileri gittiler.

Hatta...

Gitmekle tehdit ettiler.

[*] [*] [*] [*]

Üç...

Nişan...

Üç-dört görevli...

Geldiler.

Selam-sabah yok cemaate...

Yediler, içtiler...

Tazelettiler...

Afiyet olsun.

Başladılar okumaya...

Okuyuşları güzel...

Cemaat sükut içerisinde...

Yasin bitti.

Sureler bitti.

İlahi...

Mevlid-i Şerif...

Çoğunluğu Arapça kelimeler...

Anlayan olduğunu düşünmüyorum.

Yarım saatten sonra insanlar kıpırdamaya başladı.

Kırkıncı dakikadan sonra birer-ikişer kalkanlar oldu.

Bir saat geride kalınca, görevlilerin yanında sadece ev halkının yakın akrabaları vardı.

Biz bir buçuk saat sonra bitmesini beklemekten vazgeçtik.

Orayı terk ettik.

[*] [*] [*] [*]

Dört...

Sene-i Devriye...

(Kur'an, Mevlid, Davet)

Altı görevli...

Birer sayfa Yasin-i Şerif...

Sureler...

Cemaat sessiz...

Bir-iki dakika sohbet...

Özeti şu...

"Kur'an okunduğu zaman onu dinleyin ve sessiz durun ki rahmete nail olasınız.

Evlerinizde Kur'an okutun.

Kur'an okunan evde hayır çok olur.

Siz Kur'an-ı sessizce dinlediniz, ona sahip çıktınız.

Kur'an sizin yar yoldaşınız olsun.

Kur'an'ın sahibi de size sahip çıksın.

Onun Rasülü size şefaatçi olsun."

Daha naif cümleler...

[*] [*] [*] [*]

Şimdilerde yaz Kur'an kursları başladı.

Siz olsanız...

Çocuğunuzu hangi görevliye teslim edersiniz?

Cevap malum.

Sonuç...

Yıllarca görev yapıp...

Kur'an okuyup...

Okuduğundan hiç nasibi olmamışsa bir kişinin...

O sadece Diyanetin memurudur.

Eğer gayret etse...

Tüm sorunlar kökten çözülür.

Kur'an hizmeti, gönül işidir.

Tıpkı iman gibi...

İnanmazsan, zorlamayla bu kadar olur.