Köyde...

Mahalle büyüklerimiz vardı.

Bizim mahallenin ki, Adem Enişte...

Akranlarının deyimiyle Adem Çavuş...

Bizim eniştelik...

Dedemin kız kardeşi olan büyük halamız ile evlendiğinden...

Güngörmüş...

Memleket gezmiş adamdı rahmetli.

Adildi...

İtibarı vardı.

O varken...

Bize gün doğardı.

Edep dairesinde...

Kavga etmeden...

İstediğimiz kadar oyun oynayabilirdik.

Onun yanında kimse bize bir söz diyemezdi.

Hoşgörülüydü.

Sofraya oturmadan ellerimizi yıkamayı...

Sofraya hep birlikte oturmayı...

Büyük başlamadan yemeye başlamamayı...

Besmelenin ekmeğin başı olduğunu ondan öğrendik.

Hep kendi önümüzden yemeyi...

Ekmeği bölük-pörçük etmeden...

İncitmeden kırıp yemeyi...

Doyunca "elhamdülillah" demeyi...

Herkes doymadan...

Yemeğini bitirmeden kalkmamayı...

Sofradan hep birlikte kalkmayı...

Hatta...

En önemlisi...

Eğer sofraya oturmuşsan...

Dışarıdan kim gelirse gelsin...

Ayağa kalkmamayı...

Sadece selamlaşmayı...

Örnek...

Gelen...

- Bereketli olsun...

- Allah bereket versin...

- Buyurun...

Eğer açsa, yer açılır.

Bir kişiye yeten, iki kişiye yeter.

İki kişiye yeten, üç kişiye yeter.

Hadisin özetidir.

Rakamlar böyle devam eder.

Paylaşma duygusu en yoğun şekilde yaşanır.

Eğer gelen toksa...

Sofraya yaklaşmayacaksa...

Ona yine sofradan bir lokma verilir.

Sofradan kalktıktan sonra eller yıkanır.

Kucaklaşma öyle gerçekleşir.

Söylem şudur...

Kim olursa olsun...

Kimse nimetten büyük değildir.

Onun için sofradan kalkılıp misafir ile kucaklaşılmaz.

Nimet bekletilmez.

Gerekirse...

Tek kişi kalkar...

Gelene yer gösterir...

İlgilenir.

Yemek biter...

Diğer karşılama öyle başlar.

[*] [*] [*] [*]

Söylemek istediğimiz şu...

Bizim büyüklerimiz vardı.

Her zaman...

Bulunduğumuz ortamdaki en büyük dinlenir...

Onlar hiç ayrım yapmazlardı.

Benim torunum...

Senin oğlun...

Hatta...

Babalar kavga eder...

Dedeler küs kalır...

Anneler birbirleriyle anlaşamayabilir...

Ancak çocuklar arasında asla ayrım yapılmazdı.

Büyüklerin küs olduğu...

Giremediği evlerde...

Çocuklar cirit atar...

Uzuneşek oynardı.

[*] [*] [*] [*]

Bu ortamlarda tüm çocuklar güvendeydi.

Büyük aileyi bir kenara bırakın...

Yeri geldiğinde mahalle...

Yeri geldiğinde köy...

Kocaman bir aile olurdu.

Anlaşmazlıklar büyüklerin sorunuydu.

Şimdi öyle mi?