Okula geç kalmıştı.

Biraz hocadan çekindiğinden...

Gerek arkadaşlarına rahatsızlık vermemek için...

Çalmadı sınıfın kapısını...

Teneffüs saatini dışarıda bekledi.

Zil çaldı...

Öğretmen çıktı.

Arkadaşları dışarı koştu.

O sınıfa girdi.

Tahtayı kontrol etti.

Öyle ya...

Öğretmen bazen ödev konusunu tahtaya yazıyordu.

Tahtadaki soruyu kimse silmeden hemen not aldı.

Teneffüs bitti...

Ders başladı.

Yine teneffüs...

Ders...

Derken gün bitti.

Eve döndü.

Elbisesini değiştirdi.

Yemeğini yedi.

Önce günü tekrarladı.

Sıra ödevlere geldi.

Sabah girmediği matematik dersinin sorusundan başlamak istedi.

Açtı defteri...

Soruyu inceledi.

Zordu...

Uğraştı...

Zorlandı...

Pes etmedi.

Uzun süre sonra çözdü.

Ertesi gün...

Dünü affettirmek için öne atıldı.

Dünkü soruyu göstermek istedi.

Öğretmen önce anlayamadı.

Ödev vermemişti.

Sonra hatırladı.

Tahtaya yazdığı soruyu...

Örnekti...

Bir asırdır çözülemeyen matematik sorusu...

Matematiğin zorluğunu anlatmak için yazmıştı.

Tahtada son kalan soru da buydu.

- Getir bakalım...

Baktı...

İnceledi...

Şaşırdı...

Soru çözülmüştü.

[*] [*] [*] [*]

Öğretmen...

Belki onlarca kez örnek verdi.

Ama bir kez dahi kendi çözmeyi denememişti.

Normal insanlar kabullenir.

Ön yargı oluşur.

Sonra denemezler.

Denemek lazım.

[*] [*] [*] [*]

Gelelim Zonguldak'a...

Bize ilkokulda öğrettiler.

Zonguldak...

Zongalık...

Zongal...

Vesaire...

Harfler değişerek...

Dönüşerek bu günkü ismini almış.

Esasında bataklık bir yermiş...

Biz ilkokula başladık.

Okuma-yazmayı öğrendik.

Sonra Zonguldak bataklığı ile tanıştık.

O gün-bu gündür bu bataktan çıkamıyoruz.

Galiba batakta olduğumuzu da kabul ettik.

Çıkamayacağımız önyargısına kapıldık.

Öyle ki...

Yolumuz yapılmaz...

Hastanemiz yok gibi...

İşsizlik hat safhada...

"Hizmet" diye adlandıracağımız...

İnsan onuruna yakışır bir yaşam...

Hak getire...

Neden?

Korkuyoruz.

Çıbanbaşı olmayalım...

Yoksa devlet patlatır.

İyi de...

Biz olmasak...

Zonguldak olmasa...

Devletin-bürokratın burada işi ne?

Birde onlar bizi korkutmak...

Ezip-patlatmak için mi geliyor?

Yoksa, aldıkları eğitim ile bu bölgenin daha ileriye gitmesi için çığır açmaya mı?

Başka zaman irdeleyelim.

Bugünlük önyargılarımızdan kurtulalım.

Bu bataktan çıkalım artık.