Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği'nin iftar programında yaptığı konuşmada, Zonguldak'ın turizme hazır olmadığını söylemiş.

Vali Erdoğan Bektaş, "Zonguldak'a gelen kömürü görmek ister. Ne yapılmış? Zonguldak'a gelene maden ocağını gösteremiyorsak, kapat dükkanı, git... Vatandaş para verip Zonguldak'a martıları görmeye mi gelecek? Teneke dükkanları görmeye mi gelecek?" demiş.

Vali Erdoğan Bektaş'a katılmamak elde değil.

Peki, bunları kim yapacak?

Kendisini soyutlayarak konuşması doğru değil.

Filyos'ta denize sıfır ateş tuğla fabrikası yaz sezonu başlar başlamaz piyasaya hammadde pişirmeye başladı. Çevreye yaydığı gürültü ve duman, hammadde cabası... Ve bu duruma isyan eden otel sahibi, "Filyos'un doğasına daha fazla zarar vermemek için tesisimizi kapattık" diye afiş astı.

Zonguldak Valiliği bu konuda bir girişim yaptı mı?

Vali Bey, "Zonguldak, turizme hazır değil" diyor.

Sanki yönetenler turizme hazırmış gibi...

Zonguldak Valiliği şikayet makamı değil.

Zonguldak'a gelene maden ocağı göstereceksek, Çaydamar Ocağını açmamız gerekiyor.

TTK, Zonguldak İl Özel İdaresi, BAKKA ve Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesiyle bu iş yapılabilir.

Avrupa Birliği fonlarından yararlanılabilir.

Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş, dert yanacağına bu projeyi hayata geçirmelidir.

Ömer Selim Alan'ın Gök ve Gün sevgisi...

Zonguldak Belediye Başkanı Doktor Ömer Selim Alan, kamuoyunda çıkan haberleri yalanlamış.

O zaman tek tek soralım:

1- Yaşar Gök'ün Merkez İlçe Başkanlığına oynadığı gazetelerde haber olunca makama çağırıp kendisiyle görüştünüz mü?

2- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir'e giderken, yanınızda Yaşar Gök var mıydı?

Bu iki sorunun yanıtı "Evet" ise yalan olan ne?

Ömer Selim Alan'ın "Gök" sevgisi başına iş açacak.

Daha önce de bir "Gün" sevgisi vardı.

Ne hikmetse, hep üç harflilerden gidiyor!

Biz kendisini seçimden önce de uyarmıştık.

Şimdi bir kez daha uyarıyoruz.

Bir de şu Özel Kalem Müdürü meselesi vardı.

Eski Valinin koruması polis memuru Cengizhan Koyuncu'yu Bitlis'ten getirip Özel Kalem Müdürü yapacaktı.

Hatta Başkan Yardımcısı yapacağı söylendi.

Neyse ki parada anlaşamadılar, o iş yattı.

Günün Fıkrası: Angarya olsaydı, bize yaptırırdınız!

Bir gün bir üniversitede profesörlerin kafasına rahatsız edici bir soru takılmış.

Eşleriyle olan cinsel hayatları acaba bir zevk mi, yoksa angarya mı?

Düşünmüşler, aralarında tartışmışlar ve bir sonuca varamamışlar.

İçlerinden biri, "Doçentlere danışalım, bakalım onlar ne düşünüyor bu konuda?" demiş.

Gitmişler, sormuşlar. Doçentler düşünmüş ve "Siz bilirsiniz hocam" demişler.

Profesörler, gidip doktor öğretim üyelerine başvurmuşlar, onlar da bir süre düşünüp, "Siz daha iyi bilirsiniz hocam" demişler.

Profesörler, bir yanıt bulamamanın sıkıntısı içinde, "Bir de asistanlara soralım" demişler.

Neyse sıkıla sıkıla sormuşlar:

"Sizce bizim eşlerimizle olan cinsel hayatımız bir zevk midir yoksa angarya mı?"

Asistanlar hep bir ağızdan "zevk" diye bağırmışlar.

Profesörler şaşırmış, bu çabuk ve net yanıta... Merak edip sormuşlar:

"Neden bu kadar emin ve çabuk yanıt verebildiniz?"

Asistanlar yanıt vermiş:

"Angarya olsaydı, bize yaptırırdınız..."