AK Parti Zonguldak İl Başkanı Zeki Tosun ve Merkez İlçe Başkanı Mustafa Çağlayan'a yönelik görevden aldırma çabaları kamuoyuna yansıyınca, biz de haber yaptık.
Vay efendim, mutlaka bu işin içinde bir iş varmış...
Bir yerlerden bir şeyler fıslanmış...
Amaç, Zonguldak Belediye Başkanı Doktor Ömer Selim Alan'ı yıpratmakmış...
Diğer gazetecileri bilmem.
Ama ben açık açık yazıyorum.
Zeki Tosun, Mustafa Çağlayan, Ömer Selim Alan orada...
Gider sorarsınız.
Bu üç ismin seçim öncesinde başlayan gerginliğine birebir şahidim.
Ama Tosun ve Çağlayan, her şeye rağmen parti için çalıştılar, seçimi kazandılar.
Ömer Selim Alan'a o gün söylediğimi, bugün de söylüyorum...
"Eğer, seçimi kazanır da Tosun ve Çağlayan'a bayrak açarsan, Secaattin Gonca'nın, Hüseyin Uysal'ın düştüğü duruma düşersin. Gidecek parti bile bulamazsın..."
Doktor Ömer Selim Alan'ın, Zonguldak Belediye Başkanı olduktan sonra İstanbul'a, AK Parti Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir'e, Yaşar Gök'le gitmesi yanlış.
Yaşar Gök kimdir ya?
Sen koskoca Zonguldak'ın Belediye Başkanısın...
Yanına alırsın İl Başkanını ya da Merkez İlçe Başkanını, İstanbul'a öyle gidersin.
Basında, Yaşar Gök'ün Merkez İlçe Başkanı olmak için yaptığı kumpaslar haber olurken, onu yanına alıp İstanbul'a gitmek, İl Başkanı Zeki Tosun ve Merkez İlçe Başkanı Mustafa Çağlayan'a meydan okumaktır.
Zonguldak Belediye Başkanı Doktor Ömer Selim Alan'ın basında çıkan bu haberler ve kulislerde yürütülen faaliyetlerle ilgili bir açıklama yapması gerekir.
Haber konusunda yarışın, para değil!
Her gün sağdan-soldan yazanlar, konuşanlar oluyor.
Meslek anlamında bizimle yarışma imkanı olmayanların yazdıklarını gülerek okuyoruz.
Bazıları kapıya konulmuş üvey evlat gibi kin kusuyor!
Sanki babası biziz!
Sanki onu kapıya biz koyduk!
Emin ol, baban biz değiliz!
Anla artık!
Sonra bir başkası, her gün, "Acaba bugün kimden para aldı?" diye dolaşıyor.
Bir şirreti sürmüş piyasaya, "Pusula'ya veriyorsun, bize de vereceksin" diye gezdiriyor.
Çok iyi gazeteciyseniz, haber yaparsınız ve sizin haberleriniz daha çok okunur.
Yarışı "haber" boyutuyla yapamayanların, "para" boyutuyla yarışmaya çalışmaları komik.
Siz bu rezilleri bir de seçim dönemlerinde görseniz!
Biz; il başkanlarının, ilçe başkanlarının ve adayların yalancısıyız!
Aleyhte yazıp masaya oturunca, "Fazla istemiyorum. Pusula'ya ne verdiyseniz, onu istiyorum" diyorlarmış!
Yahu siz önce Pusula'nın yarısı kadar okunun, ondan sonra masaya oturun.
Tüm bunlar oluyor, sonra bize laf atıyorlar!
Bazıları, para karşılığı aleyhimizde haber yazıyor!
Ne yazıyorlar, biliyor musunuz?
Pusula, para karşılığı haber yapıyor!
İnanılır gibi değil!
Bir de akşamları yetişkin film yıldızı gibi fotoğraf servisi yapıp, sabah kalkınca Zonguldak'ın en namuslu, en dürüst gazetecisi rolüne bürünenler var!
Başka şeyler var da, neyse bu günlük bu kadar.
Söyleyeceğim şu...
Dürüst olun.
Çok çalışın.
Kıskanmayın.
Gazetecilik yapın.
Ne kadar etkili olursanız, o kadar çok kazanırsınız.
Ben size daha ne diyeyim?
