Fi tarihinde...

Etrafı dağlarla çevrili...

Geniş otlakları olan...

İki kenarından ırmak akan...

Geniş bir meydana sahip...

Güzel bir köy...

İnsanlar mesut-mutlu yaşar.

Derken...

Huzursuzluk baş gösterir.

Hikayeden bir sebep...

Büyür...

Büyütülür...

Öyle ki...

Köyün iki yakası birbirine geliş-gidişi keser.

Komşuluk biter.

Çekememezlik başlar.

Kin-haset ortaya çıkar.

Köy ikiye bölünür.

Aşağı köy, Yukarı köy...

Öyle ki...

Köy meydanının bir köşesinde bulunan kahvehanenin karşısına bir kahvehane kurulur.

Çay içerken...

Oyun oynarken...

Sohbet ederken...

Hep karşı tarafa konuşulur.

İnsanlar sürekli karşıya bakar.

Kıyasıya bir rekabet başlar.

İnadına...

Düşüncesizce...

Esasında...

Ayrılık tohumları da böyle ekilmişti.

Günün birinde...

İki arkadaş...

Ağalık yarışına girer.

- Benim atım var.

- Benim atım daha iyi.

- Evim büyük.

- Benim evim daha büyük.

- Tarlalarım verimli.

- Benimkilerin içinden ırmak geçiyor.

Vesaire...

Bilinen...

Tartışılınca bir sonuç vermeyen...

Üstünlük yarışı...

Önce iki arkadaşın arasını açtı.

Sonra onların taraftarları oldu.

Ve köy ikiye bölündü.

Şimdi iki taraf arasında bir yarış...

Her gün bir zenginlik göstergesi...

Yarışı...

[*] [*] [*] [*]

Aşağı köy, son darbeyi vurmak istiyordu.

Öyle bir hareket yapacaklar ki...

Karşı taraf bir daha cevap veremeyecek...

Düşünürler.

Köyün ortasına büyük bir havuz yaparlar.

Gece herkes bir kova süt getirecek...

Havuza dökecek.

Bu fikir herkese cazip geldi.

Herkes gece yarısı kovasını aldı.

Havuza boşalttı.

Sabah oldu.

Bir baktılar...

Havuzun içi su dolu...

Hepsi aynı düşündü...

- Bu kadar insan...

Kovalarca süt...

Ben bir kova sütü niye ziyan edeyim?

Bir havuz sütün içerisinde bir kova su belli bile olmaz.

Öyle yaptılar.

Hepsi havuza su döktüler.

[*] [*] [*] [*]

Fark etmez...

Fark edilmez.

Hayatta böyle bir olay yoktur.

Gün gelir...

Fark edilir.

Fark eder.

O zaman iş, gün yüzüne çıkar.

Ama iş işten geçmiş olur.

[*] [*] [*] [*]

Sonuç...

Bizim ülkemizin sorunu...

Zonguldak'ın sorunu.

Akköy'ün sorunu şu...

- Ben iyi adamım...

Her şeyi biliyorum.

Benim dediğim konu olacak.

Tabi olacaksınız.

Orada birlik olacağız.

Bu düşünce, bizi ayrılığa-bölünmeye sürüklüyor.

Durum fark edilince de iş işten geçmiş olur...