Geçtiğimiz günlerde Zonguldak'a gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum şöyle dedi:

"Zonguldak, cumhuriyet dönemimizin en önemli şehirlerinden biri...

Maalesef şehirleşme konusunda geride kalmış bir ilimiz.

Şehirleşme açısından baktığımızda, Türkiye ortalamasının altında kalmış bir şehrimiz..."

Bu sözler, kenti yönetenleri rahatsız etti mi, etmedi mi?

Vali, "Ben yeni geldim", Belediye Başkanı, "Ben yeni seçildim", Milletvekilleri "Biz de yeni seçildik" derse, kabahatli sanırım gereğini yapmayan vatandaş olacak.

Zonguldak'ın geri kalmasının en büyük sorumlusu, ülkeyi yönetenlerdir.

Zonguldak'ı bilerek geri bıraktılar, cezalandırdılar.

1991 yılındaki "Büyük Madenci Grevi ve Yürüyüşü"nün ardından bitkisel hayata sokulan Zonguldak, kalp masajı ile hayata döndürülmeye çalışılıyor.

Hastanın iyi olması için bir "doktor" seçtik.

Ama tedavi yöntemine yine Ankara karar veriyor.

Hayırlısıyla şu yoğun bakımdan çıkıp bir ayağa kalksak!

Ankara, Zonguldak'ın yeniden ayağa kalkmasından korkuyor!

Sadece dizinden sakat değil...

Devrek Belediye Başkanı Çetin Bozkurt, 5 katlı apartmanda çıkan yangınla ilgili gelen eleştirilerden sonra tutuşmuş...

Soluğu itfaiyede almış.

Eleştirilerden öylesine etkilenmiş ki, kendi iddiasına göre 7 dakikada söndürdükleri yangın için 70 dakika konuşmuş!

Yangın gecesi itfaiyeyi ilk eleştiren kişi, evi yanan Uğur Aydemir...

Temizlik İşlerine sürüldüğü halde, belediyeden aranınca koşa koşa yangın yerine gelen Abdurrahim Altuntaş'a teşekkür eden de o...

Ama gördüğümüz kadarıyla Çetin Bozkurt yürek yemiş!

Dizinden sakat olduğu için iğne olmuş, o yüzden merdivenlerden inememiş!

Nasıl olduysa, sakat diziyle ertesi gün 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı törenlerine katılmış ve Atabarı oynamış.

Yangın gecesi hastaneye gitmediği kesin!

Ne zaman gittiğini bilen yok!

Basın toplantısı yapmış.

Görüntülerini izledim.

Sıkıntılı bir ruh hali vardı.

Konuşurken masaya vurup duruyordu.

Saniyelere filan takılmıştı.

Bence Devrek Belediye Başkanı Çetin Bozkurt, sadece dizinden sakat değil.

Kurduğu iletişim de sakat...

Ankara, caminin parasını vermeli

Zonguldak'a yapılacak caminin parasını da, Zonguldaklılar ödeyecek.

Ancak bu cami işini biz çıkartmadık.

Yani Zonguldaklılar, TIR Parkı'nın içine bir cami yapılması talebinde bulunmadı.

İstanbul, "Bir cami yapın" dedi.

Geldi, yerini de kendisi seçti.

Sonra kaynağını buldu.

Sonra kaynak kurudu.

Şimdi "Camiyi siz yapacaksınız" diyorlar.

İyi de, camiyi biz istemedik.

Biz isteseydik, zaten yapardık.

Zonguldak'a kim cami yapılmasını istemişse, parasını vermeli.

Hiç olmazsa, cami yerinin parası kadar para vermeli.