Zonguldak insanı, memleketin kalkınması için bugüne kadar 5 binden fazla maden şehidi verdi.

5 bin sayısı, çalışırken hayatını kaybeden madenci sayısı...

En az 50 bin insan da maden hastalığı nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Kan kusa kusa...

Bakın, bu vatan için canını veren, ömrünü veren Zonguldak insanı ne zaman hatırlanıyor?

Seçim var, bin işçi alalım... Seçim var, 500 daha alalım... Seçim var, uçak uçuralım...

Hep bir karşılık...

Kardeşim, bu toprağın insanı bedelini peşin ödemiş, beş bin şehit vermiş.

Silah zoruyla ocağa sokmuşsun.

Şimdi niye bu tripler...

Seçim olmasa, Cumhurbaşkanı gelmese, THY'nin uçacağı yok.

Şimdi bizimkiler uçağa yolcu bulmak için uğraşıyorlar.

Kimi Trabzon'a uçmak için çırpınıyor...

Kimi Almanya'ya uçmak için...

Kimi de Bodrum'a kaçmak için...

İnşallah yolu bulunur, seferler devam eder. Havayolu medeniyettir. Kültürdür. Kolaylıktır. Ama biz bu hizmeti memlekete cenaze taşımak için istemek yerine, sanayimizi, turizmimizi geliştirmek için kullanmalıyız.

Bir yere dışarıdan insan gelmiyorsa, orada ekonomi büyümez.

Bizim ekonomimizi büyütmemiz lazım.

Rant ekonomisi yerine, reel üretim yapan işadamlarını bölgeye çekmemiz lazım.

O zaman sorunlar kendiliğinden çözülecektir.

Gelelim asıl konuya...

Ey Ankara...

Öyle "TTK zarar ediyor" diye bize buğuz etme...

Biz, bu ülkenin kömür ihtiyacını Osmanlı döneminde de, cumhuriyet döneminde de karşıladık.

En ilkel koşullarda çalıştık.

Öldük, sakat kaldık, meslek hastası olduk.

THY'nim uçak seferini bize keyif gibi bağışlama...

Yolumuzu yap...

Deremizi temizle...

Rayımızı döşe...

Beş bin maden şehidi yatıyor bu topraklarda...

Bedeli peşin ödenmiş hizmetleri taksit taksit getirip bizi taklaya getirme...

Kıssadan Hisse: Huzur nedir?

Halkı tarafından çok sevilen bir kral, huzuru en güzel resmedecek sanatçıya büyük bir ödül vereceğini ilan eder. Yarışmaya çok sayıda sanatçı katılır. Günlerce çalışırlar, birbirinden güzel resimler yaparlar, eserleri saraya teslim ederler. Tablolara bakan kral sadece ikisinden hoşlanır. Ama birinciyi seçmesi için karar vermesi gereklidir.

Resimlerden birisinde bir göl vardır. Göl, tıpkı bir ayna gibi etrafında yükselen dağların görüntüsünü yansıtmaktadır. Üst tarafta pamuk beyazı bulutlar gökyüzünü süslemektedir. Resim, bakanlara mükemmel bir huzur hissi verecek kadar güzeldir.

Diğer resimde de dağlar vardır. Ama engebeli ve çıplak dağlar. Dağların üstündeki öfkeli gökyüzünden boşanan yağmurlar ve çakan şimşek ise resmi daha da sıkıntılı bir hale sokmaktadır. Dağın eteklerindeki şelale insana gürültüyü, yorgunluğu hatırlatacak kadar hırçın resmedilmiştir. Kısaca resim, pek de öyle huzur verecek türden değildir.

Fakat kral resme bakınca, şelalenin ardında kayalıklardaki, çatlaktan çıkan mini minnacık bir çalılık görür. Çalılığın üstünde ise bir anne kuşun örttüğü bir kuş yuvası göze çarpmaktadır. Sertçe akan suyun orta yerinde anne kuşun kurduğu yuva izleyenlere harika bir huzur ve sakinlik örneği sunmaktadır.

Ödülü kim kazandı dersiniz? Tabi ki ikinci resim... Kral bunun nedenini şöyle açıkladı:

"Huzur; hiçbir gürültünün, sıkıntının ya da zorluğun bulunmadığı yer demek değildir. Huzur, bütün bunların içinde bile yüreğimizin sükunet bulabilmesidir."

Günün Fıkrası: Özel hayat...

Temel, bir gün keçinin boynuna tasma takmış gezdiriyormuş.

Arkadaşı Dursun, yolda onu görüp...

- Ula Temel napiysin?

- Ula cörmiymisin, çöpeğimi cezdurayrum.

- Ula Temel, bunun boynuzlari var.

- Valla ben onin özel hayatina karişmayrum.