Ak Parti Ereğli ilçe Kongresi&[#]8217;nin ardından gündemde tartışılmaya başlandı.


Sonra ardı bitmek bilmeyen açıklamalar geldi.


İlk açıklama Yüksel Balcı&[#]8217;dan;


&[#]8220;Benim adımın yanına Celil Uzun yazılıyor.Celil Uzun,Osman Pepe ile 1984 yılında Alaplı&[#]8217;ya geldiğinde ticaret yaptık, el sıkıştık. Dostluğundan çok memnunum.


Beni Belediye Başkan adayı olarak konuşuyormuş, bende duyuyorum. Ama Celil Uzun, bana adaylıkla ilgili hiç bir şey söylemedi. 20 yıl önce ekonomik sıkıntım oldu. Allah&[#]8217;a şükür servetim torunlarıma yeter&[#]8221;


İkinci açıklama yine Yüksel Balcı&[#]8217;dan;


"Ak Parti Ereğli Belediye Başkan aday adayı Yüksel Balcı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte yurt dışı gezisine gitti.


&[#]8230;.
Başbakan´ın yurt dışı gezisine işadamı Celil Uzun´da katıldı. Geziye Ak Parti Ereğli İlçe Başkanı Erol şahin´in de davet edildiği ancak Şahin´in işlerinin yoğunluğu nedeniyle katılamadığı öğrenildi.


Geziye daha önce Yüksel Balcı´nın davet edildiği, Balcı´nın kendisiyle birlikte Erol Şahin ve Celil Uzun´u da programa dahil ettirildiği öğrenildi."


Üçüncü açıklama da Yüksel Balcı&[#]8217;dan;


&[#]8220;Celil Uzun da bir iş adamı, ben de bir iş adamıyım. Kimin kimi götürdüğü önemli mi? Bu bir iş gezisi, siyasi gezi değil. Bizler orada siyaset yapmadık, ihracat ve ithalat görüşmeleri yaptık.&[#]8221;


Ve son açıklama Celil Uzun&[#]8217;dan;


&[#]8220;Paramı ödeyerek Hindistan´a gittim ve iş konuları dışında hiç bir şey ile ilgilenmedim. Kimseyi ben götürmediğim gibi, kimse de beni Hindistan´a götürmemiştir. Belli ki beni tanımayanlar bu yakıştırmaları yapıyorlar.&[#]8221;


[*][*][*]


Açıklamalar aynen haber metinlerinden alınmıştır.

Yüksel Balcı&[#]8217;nın internet sitesinden&[#]8230;


Celil Uzun&[#]8217;un tüm medya kuruluşlarının internet sitelerinden&[#]8230;

[*][*][*]


Ne demek istiyoruz?

Yüksel Balcı&[#]8217;nın &[#]8216;Değişim&[#]8217;ini yukarıdaki açıklamalarının tutarlılığından aynen görebilirsiniz.


Celil Uzun&[#]8217;a gelince&[#]8230;


Onun performansı eskisi gibi değil.


Sözün özü&[#]8230;


İkisinden öğrendiğimiz tek konu var.


Siyasette tutarlılık şart.


Yoksa çok kısa zamanda arkanızdan ata sözleri söylenir.


Mesela;


&[#]8220;Ayinesi iştir kişinin, lafına bakılmaz.&[#]8221;


İkisinin işini biliyoruz.


Laflarının değerini de siz biçin&[#]8230;



Kuyruğu kesik köpek zalım olur&[#]8230;



Hasan Dayı&[#]8217;nın hikâyesini yazmıştık.


Kısa bir özet yapalım.


Zamanında annesini dövdüğü için &[#]8216;beddua&[#]8217; almış.


Sonra ayakları tutmamış.


Sevilmeyen, ibretlik olarak gösterilen bir hayat sürmüştü.


Hatta &[#]8216;Ata&[#]8217; sözünü dinlemeyenlere de örnek gösteriliyordu.



[*][*][*]


Bugünkü hikayemiz yine ondan.

Hasan Dayı zalim bir adam.


Hep köyün dışında tarla takın yapmış kendine.


Evine kimse yaklaşmasın diye &[#]8216;zalim&[#]8217; (saldırgan) köpekler beslerdi.


İlk defa onun evinin önünde gördüm o kadar zalim köpeği.


Adı; Ateş&[#]8230;


Kendisi süt beyazı.


Aklığına zıt hırçın, saldırgan.


Kuyruğu da kökünden kesik.


Bir-iki santim uzunluğu ya var, ya yok.


Dedeme sordum.


Bu köpeğin kuyruğu niye yok?


&[#]8220;Hasan Dayı onun &[#]8216;zalim&[#]8217; olsun diye yavru iken kuyruğunu kesti.


Sonra da büyüyünceye kadar hep bağlı tuttu.&[#]8221;


Meğer köpeğin küçükten kuyruğunu kesersen çok &[#]8216;zalim&[#]8217; olurmuş.


Sahibinden başka herkese saldırırmış.


Hatta sahiplerine &[#]8216;sadık&[#]8217; olması ile ünlü olan köpekler bazen sahibini bile tanımazmış.


Bazen sahibini terk eder, kendisine başka sahip bulurmuş.


Kim ekmek verirse onu sahip kabul edermiş.



[*][*][*]


Böyle bir hikayeyi niye yazdım?
Bir gün önünüze kuyruk acısı olan bir köpek çıkar ve size saldırırsa&[#]8230;

Sakın ona bulaşmayın.


Ekmek atın.


Sizin köpeğiniz olsun.


Yoksa kuyruk acısını sizden çıkarır&[#]8230;
Kuduz olursunuz maazallah.


[*][*][*]


Not: Hikaye tamamen gerçektir. Ateş, &[#]8216;zalim&[#]8217;, kuyruğu kesik bir köpekti.

Bugün her tarafa saldıran ve kuyruk acısı olan insan tiplemelerine buradan kesinlikle bir gönderme yoktur.



İyi gün dostu



Cafer komadadır. Yanında ise karısı...


Cafer´in gözleri nemli, kısık sesiyle karısına doğru bakar ve konuşmaya başlar:


- İlk işten kovulduğum zaman yanımda idin.


İflas ettiğim gün oradaydın.


Vurulduğum zaman ilk gözümü açtığımda seni gördüm.


Trafik kazası geçirdiğimde hastanede hep başucumdaydın...


Karısı takdir edilmenin mutluluğunda tabi...


Cafer devam eder:


- Şimdi komadayım yine başucumdasın.


Sonunda anladım ama, çok geç oldu.


Yahu sen ne uğursuz karısın!