Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, geçtiğimiz cuma günü basın toplantısı düzenledi.

Başkan seçildikten sonra gazetecilerle yaptığı ilk toplantıydı.

Başkan Alan, oldukça samimiydi.

Gazetecilerin sorularını tek tek yanıtladı.

Lavuar Alanı, Gazipaşa trafiği, hafriyat döküm alanı, belediye başkan yardımcıları ile ilgili birçok konuda açıklama yaptı.

Soru-cevap kısmı bitince, sohbet başladı.

Çok samimi ve of the record bir sohbetti.

En güzel haberler nereden çıkartılır, biliyor musunuz?

Bir bürokrat ya da siyasetçiyle yapılan sohbetlerden çıkıyor.

Ama ne yazık ki, meslek ahlakı olarak sohbette geçenleri yazamıyoruz.

Yoksa karşı tarafın güvenini kaybedersiniz.

İşte o gün Başkan Alan da, sohbette öyle bomba konuşmalar yaptı ki...

Tabi ki bunları burada açıklayamayacağım.

Ancak sadece şunu paylaşayım...

Hastane yeri ile ilgili yaptığı değerlendirmeler çok ilgimi çekti.

O kadar güzel özeleştiri ve değerlendirmeler yaptı ki...

Ama Başkan Alan, 5 yıl görevde...

Belki bir gün sohbette söylediklerini kamuoyuna da açıklar.

Beddua eden bir Bölge Müdürümüz var!

Zonguldaklı Araştırmacı Yazar Ekrem Murat Zaman, Facebook hesabından Karayolları Kastamonu 15'inci Bölge Müdürlüğü'nü eleştiren şöyle bir paylaşım yaptı:

"9 Şubat 2018 tarihinde, Zonguldak-Ereğli karayolunun Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi kavşağının yakınındaki bölgede sabaha karşı heyelan olmuştu. Dağdan kopan tonlarca ağırlığındaki kaya parçaları yola kadar inmişti.
Bölünmüş yolun bir bölümü tamamen ulaşıma kapanmıştı. Olayın olduğu tarihte gazeteler, 'Kayaların yoldan kaldırılması için bölgeye çok sayıda iş makinesi gönderildiğini' yazıyordu.

Bir yıldır, aynı şekilde duruyor.
Diğer illerde, hatta Zonguldak'ın komşu illerinde ve ilçelerinde yapılanları görünce, kıskanmamak elde değil...
Karayollarının ilgilenmediği tek vilayettir Zonguldak..."

Bu paylaşım, yerel basında haber olarak kullanıldı.

Karayolları Kastamonu 15'inci Bölge Müdürü Hüsamettin Özendi, bu haberleri gördüyse, hepimize de beddua etmiştir.

Sayın Özendi, kendisi ya da Bölge Müdürlüğü ile ilgili bir haber yaptığımızda telefon açıyor ve bize beddua ediyor.

Bana bir haber yüzünden beddua etti, bir meslektaşımı daha arayıp beddua ettiğini biliyorum.

İyi de, biz "hizmet gelsin" diye haber yapacağız...

Müdür de, bize telefon açıp beddua edecek!

Beddua etmeyle sorunlar çözülüyor mu?

Sorunun özüne inmek gerekmiyor mu?

Kronik sorunlar halen devam ediyor.

Hem içimi, hem ellerimi titreten haber...

Pusula Gazetesi Çaycuma Temsilcimiz Yeliz Alagöz, pazar günü gazetenin WhatsApp grubuna bir kaza haberi attı.

Kazada "1'i ağır, 5 yaralı..." olduğu bilgisi vardı.

Haberi hemen internet sitemize attım.

Sonra kaza ile ilgili bir bilgi daha geldi.

Zonguldak İl Genel Meclisi'nin AK Partili Üyesi İsmail Terzi'nin oğlu Muammer Dursun Terzi'nin kazada hayatını kaybettiğini öğrendik.

Sırtımdan ter boşandı, tüylerim diken diken oldu, titremeye başladım.

Hem içim, hem de ellerim titredi...

İsmail Terzi'yi çok doğal bulurum ve severim...

Onun ne kadar çok üzüleceğini düşündüm, tahmin bile edemiyordum.

İnanın haberi yazarken çok zorlandım.

Bu konularda gazetecilik çok zor bir hal alıyor.

Maden kazası, trafik kazası oluyor, denizde boğulma oluyor, yangın çıkıyor...

Bir tanıdığınız hayatını kaybetmişse, haberi yazmak o kadar zorlaşıyor ki...

İşte o gencecik, 17 yaşındaki lise öğrencisi Muammer Durmuş Terzi'nin trafik kazası ve cenaze haberini yazarken, titredim resmen.

İsmail Terzi ve ailesine sabırlar diliyorum.

Bu dünyadaki en büyük imtihanı yaşayacak.

Tekrar kendisine ve ailesine başsağlığı diliyorum.