Türk Dil Kurumu, o...puyu kısaca şöyle açıklamış:

a) Hayat kadını...

b) Kolay elde edilen, düşük ahlaklı kadın...

Biraz daha "o...pu açılımı" yaparsak!

a) Erkeklerden para alarak karşılığında onların cinsel zevklerine hizmet eden, bu işi meslek edinmiş olan kadın...

b) Para karşılığı olsun-olmasın birçok erkekle düşüp-kalkan, kolay elde edilen, kötü ahlaklı kadın...

Ama o...puluğu sadece "kadın"a atfetmek doğru değil bence...

Rahmetli annem, "Oğlum, erkeğin o...pusu kadının o...pusundan beter olur" derdi.

Hayatıma yön veren sözlerden biridir bu.

Erkeğin o...pusunu gözünden tanırım!

Siyasette, ticarette, bürokraside, medya sektöründe...

Zonguldak'ta kadından çok, erkek o...pu olduğuna herkesle iddiaya girerim!

Bir de bunların baseni yere yakın olanları var.

Onları da gözünden tanırım!

Hani "Zonguldak zor şehir" filan derler ya!

Bunları tanırsanız, hiç zorluk çekmezsiniz.

Ama bunları bilmezseniz-tanımazsanız, başınıza ne geleceğini kestiremezsiniz.

Bunlar karşınıza kimi zaman danışman olarak çıkarlar...

Kimi zaman işadamı, kimi zaman gazeteci, kimi zaman bürokrat, kimi zaman da siyasetçi olarak çıkarlar.

Bu kentin geri kalmasının en önemli nedeni, kadın o...pular değil, erkek o...pulardır.

Çünkü kadın o...punun amacı para kazanmaktır.

Parayı alır, karşılığını verir.

Ama erkeğin o...pusu öyle değil ki!

Hazineden arazi ister.

Devletten ihale ister.

Adliyede ayrıcalık ister.

Siyasette makam ister.

İl başkanı olmak ister.

Olamazsa, il başkanını belirlemek ister.

Belirleyemezse, yönetmek ister.

Milletvekili olmak ister.

Olamazsa, belirlemek ister.

Yani kadının o...pusu; yatar, parasını alır, bundan mutlu olur.

Ama erkeğin o...pusu öyle değil ki...

Asla mutlu olmazlar.

Kendi işini yönetemezler, ama kenti yönetmek isterler.

Ona partide görev verseniz, partiyi isterler.

Memur yapsanız, müdür olmak isterler.

Müdür yapsanız, vali olmak isterler.

Olamazsa, valiyi yönetmek isterler.

Bu yazı da böyle uzar gider.

Kısa keselim.

Bu şehrin kadın o...puları, erkek o...pularından bin kat daha delikanlıdır.

Ve bu kente erkek o...pular kadar zarar vermezler.

Günün Fıkrası: Ödeşmiş olurduk...

Temel ile Dursun, her gün mendirekte balık tutarlarmış.

Bir gün Dursun, "Ula Temel, haçan sen boyle paluk tutarken, pen senun eve sızsam, senin Fadimeyla aşna-fişna edup, hamile piraksam, penden çocuğu olsa, senle pen ne olurduk?" demiş.

Temel, sakin, yanıtlamış:

"Ödeşmiş olurduk..."