Demirbaş konumuz sigara hakkında şubat ayı bizim çok yazı yazdığımız bir aydır.

Bunda sigarayı şubat ayında bırakmış olmamızın etkisi büyük tabii ki.

Milliyet&[#]8217;in haberine göre İstanbul, çok anlamlı ve dikkat çekici bir 9 Şubat etkinliğine sahne olmuş.

Sigara içenler için &[#]8220;Gıyabi cenaze namazı&[#]8221; kılınmış.

Haber şöyle: &[#]8220;Pendik Belediyesi Dünya Sigara Bırakma Günü nedeniyle sigara içenler için temsili cenaze töreni düzenledi.

İskelet kostümleri giyen 30 kişilik grup cenaze marşı eşliğinde sokaklarda yürürken &[#]8216;Sigara öldürür&[#]8221; yazılı tabutu taşıdı.

Grup sigara içenlere karanfil vererek bu alışkanlığın bırakılmasını istedi&[#]8221;

Haberin başlığı &[#]8220;Tiryakilere temsili cenaze töreni&[#]8221;

Ne kadar anlamlı.

Kim akıl ettiyse iyi etmiş.

Bundan daha öldürücü bir mesaj verilemezdi herhalde.

Merhumu nasıl bilirdiniz; Çok sigara içerdi.

Ruhuna fatiha.

Sigaraya tabut çivisi derler.

Dikkat ederseniz görünümü onluk çivileri andırır.

İçilen her sigara tabuta çakılan bir çivi olarak nitelendirilir.

Ne kadar çok içerseniz tabutunuz o kadar çok sağlam olur.

Yani öbür tarafa o kadar çabuk gidersiniz.

İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Yukarı Çarşı meydanına asılan afişte &[#]8220;Değerli büyüklerim, bize sağladığınız dumansız ortam için teşekkür ederiz&[#]8221; yazıyor.

Keşke bu tam anlamıyla böyle olsa.

Büyükler önce küçüklere, sonra kendilerine ve etrafındakilere dumansız ortam hazırlama konusunda keşke yeterince duyarlı olsa.

Umarım 9 Şubatta fırsatı değerlendirenlerin sayısı epey vardır.

Bu fırsatı, bir başka deyişle bu treni kaçıranlar için bundan sonraki tren mayıs ayında.

9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü&[#]8217;nde sigarayı bırakamayanlar için önümüzdeki mayıs ayının son gününde, 31 Mayıs&[#]8217;ta böyle bir gün daha var.

Sigarayı bırakmak için bırakma günlerini beklemeye gerek yok.

Çok geç olmadan, tahribatı artırmadan, hayatınızı daha fazla tehlikeye düşürmemek şartıyla istediğiniz bir günde bırakabilirsiniz.

Bana sorarsanız bu gün hemen bu gün olsun derim.

Siz yeter ki isteyin.

Hiç uzatmayın.

Hemen bırakın.

Arkanıza bile bakmayın.

Hayatınızı sağlıklı yaşamak istiyorsanız, başta aileniz ve sevdikleriniz olmak üzere çevrenizdeki kişilerin pasif içicilikten kanser olmasını istemiyorsanız kendinize sigarasız bir hayat kurun, yeni bir sayfa açın ve bu yolda kararlılıkla yürümeye devam edin.

Sigara ile ilgili yazımıza internette şöyle bir yorum eklenmiş: &[#]8220;Sigara içen kişiden sağlık primleri daha fazla alınmalı.

Tedavi olurken de masrafın yarısı sigarayı içen kişiden alınmalı&[#]8221;

Mantıklı.

Hem mantıklı hem caydırıcı.

Sigara içenler bilerek ve isteyerek sağlığını tehlikeye düşürüyor.

Hasta olmaları, sakat kalmaları son derece normal.

Sigara içmek bunlara yaldızlı davetiye çıkarmaktır.

Üzerine bastığınız dalı keserseniz yere düşersiniz.

Kendisini bile-bile bu duruma düşürenden tedavi masrafının yarısının alınması da güzel bir fikir.

Yetkililerin bunları değerlendirmelerini öneririz.

İlimizin milletvekilleri bu konuda bir kanun teklifi hazırlayıp meclise sunabilirler.

Su akarken testiyi doldurmak

Sayın Cumhurbaşkanımızın Ankara&[#]8217;da valilere hitaben yaptığı konuşmada ekonominin iyi gittiğini belirterek, &[#]8220;Su akarken testinizi, kabınızı doldurun, illerinizin sorunlarını çözün, altyapıları güçlendirin&[#]8221; demesini nasıl değerlendirmek lazım.

Bartın, su akarken testisini doldurabiliyor mu?

Yapılan yatırımlar, verilen hizmetler yeterli mi?

Daha çok proje uygulayıp yatırım yapamaz mıyız?

AK Parti döneminde yapılan çok iş var.

Bunu muhalefetin dışında kimse inkâr etmiyor.

Onların ki de politika icabı.

Yapılan bir yığın işe rağmen bunların yeterli olduğunu söylemek zor.

İhtiyaçlar sınırsız. Hep daha iyisini isteriz, mükemmelini ararız.

Elbette daha fazlasını yapabiliriz.

Sayın Cumhurbaşkanımız da &[#]8220;testinizi doldurun&[#]8221; derken zaten bize &[#]8220;Yeni sanayi alanları açın ki daha çok fabrikalar kurulsun, daha fazla istihdam sağlansın&[#]8221; diyor.

Daha çok proje yapın ve uygulayın diyor.

Avrupa Birliği hibelerini kaçırmayın diyor.

Daha çok asfalt yol, içme suyu, kanalizasyon, sosyal ve sportif tesis yapın diyor.

Verilen ödenekleri kullanın ki daha çok ödenek alın diyor.

Kozcağız barajını başlatın, beni de temel atma törenine çağırın diyor.

Kirazlı barajını bitirin, bir an önce hizmete sunun diyor.

Demiryolunu çabuklaştırın diyor.

Üniversite kampusünüzü ve sağlık kampusünüzü kurun diyor.

Daha çok tarım, turizm, sanayi, ticaret yapın diyor.

Amasra ve İnkumu tüneli diyor.

Bartınspor&[#]8217;u 3. lige çıkarın diyor.

Hayırseverleri de harekete geçirerek yeni okullar, yeni yurtlar yapın diyor.

Durmak yok çalışmaya devam diyor.

Yani bunları demek istiyor.

Hani reklamda &[#]8220;Eğitim için Türkiye için hep birlikte daha fazlasını yapabiliriz&[#]8221; diyor ya başta iktidar olmak üzere biz, hepimiz Bartın için daha fazlasını yapabiliriz.

Bu da benden bir haber:

2004 yılında 4 ayda 6 ameliyat geçiren şeker gazisi annemin bacaklarını verip hayatını kurtarmıştık.

O tarihten bu yana, yaklaşık 8 yıldır yaşamını yatağa bağlı olarak sürdüren annemin ömrü pamuk ipliğine bağlı.

Sorun sadece şeker değil annem aynı zamanda yüksek tansiyon hastası.

İkisi de kronik.

Şakası yok ve son derece tehlikeli.

Dolayısıyla yaşamına kontrollü bir şekilde devam etmek zorunda.

Bugüne kadar hep idare ettik.

Bakımını biraz oradan biraz buradan &[#]8216;taşıma suyla değirmek çevirmek misali&[#]8217; yaptık.

Bunun ne kadar sağlıklı olduğunu siz söyleyin.

Annemle yakından ilgilenmek durumundayım.

Bunun vakti geldi de geçiyor bile.

Yemeklerini ve ilaçlarını kontrollü bir şekilde zamanında almak zorunda.

Yeme içme konusunda arada kaçamaklar oluyor.

İlaçlarda da aksamalar meydana geliyor.

Bu da ileride mutlaka önemli sağlık sorunlarına yol açacak.

Bacaklar yok, göz lazerli.

Böbrekler topun ağzında.

Diyalizlik olacak diye çok korkuyorum.

Sağlık çok önemli.

Annemin bakımıyla birisinin yakından ilgilenmesi gerekiyor ve işin garip tarafı bunu da ailede benden başka yapacak kimse yok.

Kendisinin bir an olsun bile yalnız duramama gibi bir sorunu da var.

O nedenle mesleğe bir süre mola vermek istiyorum.

Aslında bu molayı daha önce vermem lazımdı.

Bu düşünce kafamda epeydir var.

Bazı sebeplerden dolayı bugüne kadar hep erteledim.

En fazla bir ay daha sizlerle birlikte olacağımı tahmin ediyorum.

Veda yazısında uzun uzadıya konuşuruz.

Şimdilik bu kadar.