Değerli okurlarım; konu ile olan fazla ilgisi nedeniyle yazıma "uzman" kelimesinin bir tanımını yaparak başlamak istiyorum. Başarılı uygulamaları, araştırmaları, bilimsel çalışmaları ile belirli bir konuda ileri düzeyde bilgi ve beceri kazanmış kişiler, o konunun uzmanı olarak nitelendirilirler. Örneğin, bir akademisyenin ya da mühendisin heyelanlar konusunda "uzman" olarak nitelendirilebilmesi için heyelanlar konusunda bilimsel çalışmalar ve yayınlar yapmış olması, yıllarca heyelanlarla ilgili başarılı uygulamaların içinden gelmesi gerekir. Bu tanımlamaya uymayanların, akademik ve idari görev unvanları ne kadar yüksek olursa olsun "uzman" olarak nitelendirilmeleri doğru olmaz.

Günlük yaşamda, çevremizde gördüğümüz, yaşadığımız hataların, eksikliklerin, sıkıntıların durumların, olumsuzlukların dile getirilmesi, iyi-kötü nitelendirmelerinin yapılabilmesi için o konularda uzman ya da o meslek dalından olmayı gerektirmez. O olumsuz ya da olumlu durumların farkında olan, biraz da gören-düşünen bir vatandaş olmak yeterlidir. Gördükleri, yaşadıkları bu sıkıntıları, olumsuzlukları, tehlikeli durumları ilgili yetkililere iletmek de iyi vatandaş, iyi insan olmanın bir gereğidir.

Örneğin;

[*] Ana yol üzerindeki Kozlu Köprüsünün altındaki kirişlerde açığa çıkmış, üzeri kalın pas tabakası ile kaplı demirleri gören bir kişinin, "Aaa, burada tehlikeli bir durum var!"...
[*] Zonguldak kent merkezinin ortasındaki Fevkani Köprüsünün altındaki, üstündeki, çevresindeki olumsuzlukları gören, köprünün eskiliğini bilen bir kişinin, "Bu köprü ile ilgili mutlaka teknik, estetik, kentsel, çevresel içerikli bir şeylerin yapılması lazım"...
[*] Lavuar alanının halini gören bir kişinin, "Bu alanın, manolya-falonya parkından önce, kamu ve kent yararına uygun bir şekilde değerlendirilmesi lazım"...
[*] Zonguldak ve çevresindeki imar, kentleşme facialarını gören, yaşayan bir kişinin, "Bu kentin daha yaşanır hale getirilmesi; Sayın Cumhurbaşkanımızın buyurdukları gibi, bundan sonra kentin yatay mimaride gelişmesi için yeni alanların yaratılması lazım"...
[*] Acılık Sanayi Sitesi'nin şehrin ortasında kaldığını, şehrin gelişmesine engel olduğunu gören bir kişinin, "Bu sanayi sitesinin kaldırılması, daha uygun bir bölgeye taşınması lazım"...
[*] Yeni yapılan Uğur Mumcu Kavşağı için "İyi olmuş, ama daha iyi olabilirdi"...
[*] Çevremizdeki, Değirmenağzı, Ilıksu Deresi gibi derelerde, yaz-kış boşa akan suları gören bir kişinin, "Bu sular, bir şekilde mutlaka değerlendirilmelidir"...
[*] "Bütün hocaların sarıkları kar beyazı olmalıdır"...
türü öneriler ve değerlendirmeler yapmak için bu konuların uzmanı olmaya gerek yoktur.

Ancak;
[*] Kozlu Köprüsünün yıkılıp yeniden yapılması ya da onarılması kararını vermek için...
[*] Fevkani Köprüsünün de yıkılma, onarılma, çevre düzenlemesi yapılması ya da hiçbir şey yapılmaması gibi kararların verilmesi için...
[*] Acılık Sanayi Sitesi'nin kaldırılıp-kaldırılmaması, kaldırılacaksa nereye kaldırılacağı konularında kararlar oluşturmak için...
[*] Bütün hocaların sarıklarının kar beyazı olması için, (gerekli olan sabunun, deterjanın nereden, nasıl sağlanacağı, yıkama işinin nasıl yapılacağı gibi işler için!)...
[*] Gerekli ve zorunlu olan bu tür işlerin nasıl, ne zaman, ne miktarda bir kaynakla gerçekleşebileceği gibi konuların belirlenebilmesi için...

Hem konuların sorumlu, görevli profesyonel uzmanları, meslek elemanları olmak, hem de bu konular üzerinde ayrıntılı çalışmalar yapmak ya da yaptırmak gerekir. Bunlar olmadan, unvanı, makamı ne olursa olsun yapılan öneri ve değerlendirmelerin, ahkam kesmelerin bir değeri olamaz.

Bir ülkede, bölgede, halkın refahını artıracak, hayatını kolaylaştıracak yeni ve bilinmeyen uygulanabilir (projeler değil!) proje konuları (bile!) bulmak ve önermekse daha da zordur. Bunun için, öneride bulunacak olanın, en azından, önerdiği proje konusu ile ilgili meslekten ve düşünen, araştıran kişiler olması da beklenir.

Bir proje önerisinin projeye dönüşmesi ise, o konuda ihtiyaç duyulacak güvenilir verilere dayanarak, üzerinde o konunun uzmanlarının ayrıntılı çalışmaları ile gerçekleşir. Özellikle kamu kaynakları ile gerçekleştirilecek alt yapı projelerinin uygulamaya dönüşmesi için, ayrıca o projelerin, ekonomiklik ve mali, teknik, çevresel yapılabilirlik değerlendirmeleri gibi değerlendirmelerden de geçmesi, öncelik durumlarının belirlenmesi gerekir.

[*] [*] [*] [*]

Değerli okurlarım; bu arada, çok önemli gördüğüm bir konuya da değinmeden geçemeyeceğim. Bir ülke ve bölge için önemli ekonomik ve sosyal iyileştirmeler sağlayacak, büyük harcamalarla gerçekleştirilecek projeler "büyük projeler" olarak nitelendirilir. Bu tür projelere örnek olarak, Boğaz ve Körfez geçişi köprüleri, Marmaray, Adapazarı-Bartın Demiryolu Projesi, Filyos Limanı Projesi gibi projeler verilebilir. Özellikle bu tür ekonomik boyutu da önemli olan projelerin, uygulamaya geçilmezden önce, mutlaka ve mutlaka sağlam ve güvenilir fizibilite-ekonomik yapılabilirlik değerlendirmelerinin yapılması gerekir. Eğer bu değerlendirme yapılmazsa, büyük hata yapılmış; projenin karı-zararı şansa; gerçekleşme süreci de belirsizliklere bırakılmış olur. (Bu şansın ya da iyi yapılmamış fizibilite değerlendirmelerinin olumsuz sonuçlarını, özellikle "yap- işlet devret" türü kamu projelerinde çokça görülüyor ya da görüldüğü söyleniyor!)

[*] [*] [*] [*]

Değerli okurlarım; içinde bulunduğumuz seçimler ve vaatler yarışında, ortamın etkisi ile siyasi partilerimizin yöneticilerinin ve her düzeydeki belediye başkan adaylarımız, (hatta bazı muhtar adaylarımız!), genelde, (rakiplerine ve partilerine çatma ve kötüleme söylemleri dışında kalan zamanlarında!) gerçekleştirme sınırlarını zorlayacağı düşünülen vaatler ve (proje olmaktan çok!) proje konuları sayıyorlar ve anlatıyorlar.

Bu vaatler ve gerçekleştirileceği sözü verilen proje konuları, eğer konunun uzmanları tarafından gerçekçi öngörülere ve doğru bilgilere, saha araştırmalarına dayalı olarak hazırlanmamışsa; kaynak ve imkan durumları yeterince değerlendirilmeden; toplumsal ve hukuki yapılabilirlik, öncelik değerlendirmeleri gibi süzgeçlerden geçmeden ortaya atılmışsa, (ki ortada hiç değilse bir ön proje olmadan bu değerlendirmelerin olması mümkün değildir!);

Bu proje konularının ve yapılan vaatlerin, seçimler sonrasında, mutlaka yeniden değerlendirilmeleri, revize edilmeleri zorunlu olacaktır. Bu zorunluluk, söz verenlerin mahcup olma alanlarını daraltmak ve seçimler sonrasında daha da zorlaşacağı söylenen ekonomik koşullar ve dış gelişmeler nedeniyle daha da zorunlu olacağı düşünülüyor.

Bu nedenle, politikacıların ve özellikle de yeni belediye başkanlarının, vakit kaybetmeden, bu revizyonlar ve değerlendirmeler için hazırlıklı olmaları; mevcut kaynakları en etkin kullanmaya, üretime; bir kaynak harcaması gerektirmeden, yeni teknikler, yöntemler, organizasyon değişiklikleri, düzenleme iyileştirmeleri gibi yönetim becerileri ile gerçekleştirilebilecek hizmetlere öncelikler vermelerinde yarar görülüyor.

[*] [*] [*] [*]

Seçim yarışına girenlere ve seçimleri kazananlara başarılar ve hayırlı hizmetler dilerim. Seçimlerden sonra, seçim öncesinde, özellikle yüksek rakımlarda esen sert rüzgarların, soğuk havaların, baharın da etkisiyle yumuşaması da en büyük dileğimdir.