Gazeteye bir e-mail gelmişti...

O sıra çok yoğundum.

Gelen e-maili konunun muhataplarıyla paylaştım...

"Aman bu atamaya dikkat edin. Başınıza iş gelmesin" dedim.

Sanki biz "Aman ha, bu atamayı geciktirmeyin" demişiz gibi atama gerçekleşti.

Şimdi diyeceksiniz ki:
"Atama işlerine de mi başladın?"

Tövbe, haşa!

Bizim haddimize mi atama işleri?

İl Müdürlüğüne vekaleten bakan kişiye durumu ilettim.

Kendisi, konuyu araştırdığını söyledi.

Hatta, istihbarat bilgilerine bile ulaştığını söyledi.

İl Müdür Yardımcısı olarak vekaleten atanan kişinin geçmişte FETÖ'yle iltisakının bulunduğunun bildirildiği, ama sonra ilişkisinin kesildiğini söyledi.

Atama gerçekleşti.

Konuyu bize aktaranlar, başka bir bilgi daha aktardılar.

Ben araştırmaya başladım.

2018 yılı, yani geçen yıl bu kişi hakkında adli işlem başlatıldığı bilgisine ulaştım.

Konu elbette FETÖ...

Meğer, İl Müdürlüğü görevini vekaleten yürüten kişinin en yakını, FETÖ soruşturması kapsamında açığa alınmış.

Yani FETÖ soruşturması kapsamında açığa alınan kişinin en yakını, FETÖ'den adli işleme tabi tutulan birini kendisine yardımcı olarak görevlendirmiş.

Oh ne ala memleket...

Şimdi bu atamanın gerçekleşmesi için ısrarcı olan siyasetçiye bakıyorum.

Onun da geçmişte FETÖ okullarında hissesi var.

17/25 Aralık'tan epey sonra hisselerini başkalarına devretmiş.

Bunları ben biliyorum.

Mutlaka devletimiz de biliyordur.

Bilmiyorsa, bu yazıyı okurken öğreniyordur.

Ne olacağını hep birlikte göreceğiz.

İsteyen devlet birimlerine, İl Müdür Yardımcısı olarak atanan kişinin adli soruşturma numarasını verebilirim.

İsteyen devlet birimlerine FETÖ'den açığa alınan kişinin ismini verebilirim.

ZBEÜ ve iletişim sorunu...

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi'yle ilgili bir kaç haber yapınca, içinde kanun maddeleri dolu açıklamalar gelmeye başladı.

Açıklama gelince, korkudan ölüyoruz!

Nereye kaçacağımızı bilemiyoruz!

Anlaşılır gibi değil...

Koskoca Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, bir basın kurumuyla böyle mi iletişim kurar?

Biz bu açıklamalarda iyi niyet görmüyoruz.

Hatta kasıt görüyoruz.

Zonguldaklı bir Rektör ile kent ile kaynaşma beklerken, araya uçurumlar giriyor.

Bizim bu iletişim eksikliği nedeniyle kişisel olarak bir kaybımız olmaz.

Ama bu iletişimsizlik, üniversitemize ve Zonguldak'ımıza çok şey kaybettirir.

Günün Fıkrası: İçme artık, maymuna dönmüşsün!

Dört sincap, ağacın tepesinde kafaları çekiyorlarmış.

Maymun da, diğer ağaçtan bunları izliyormuş.

İçki şişesi, bir sincaptan diğer sincaba elden ele dolaşıyormuş.

Maymun, belli bir süre bunları izledikten sonra bakmış, sincaplardan biri artık sarhoş olup ağaçtan düşüp bayılmış.

Diğerleri farkına varmadan maymun, hemen düşen sincabın yerini almış.

Şişe tekrar birer yudumdan sonra dolaşmaya başlamış, ama tam maymuna gelince sıra atlayıp diğer sincaba geçiyormuş.

Bir-iki-üç derken artık maymun dayanamayıp sormuş:

- Eee, bana neden vermiyorsunuz?

Sincaplardan biri cevap vermiş:

- Oğlum, sen içme artık, baksana maymuna dönmüşsün.